Baba Müslüm

Esat Çoğal

Baba Müslüm

Müslüm Gürses, yoksul bir ailenin çocuğu olarak başladığı hayat serüvenin sonunda, kendisine ''Müslüm Baba'' diye seslenen çok sayıda sevenini ve hayranlarını gözü yaşlı bıraktı. Gerçek adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses, 7 Mayıs 1953'te Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde, tarım işçileri Mehmet ve Emine Akbaş çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelen Müslüm babanın, bir erkek ve bir kız kardeşi daha var. Ailesi bir süre sonra Adana'ya göç ediyor. Daha 15 yaşındayken Adana'da bir aile çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılan Müslüm Baba birinci oluyor. Müslüm Gürses, Halk Eğitim Merkezi'nde müzik derslerine katılıyor ve sonrada İstanbul’a gidiyor.

Müslüm babanın 1978 yılında Tarsus'tan Adana'ya dönerken geçirdiği bir trafik kazası var ki evlere şenlik. Kendisinin içinde bulunduğu otomobili kullanan sürücü ölüyor. Öldüğü düşünülen Müslüm baba hastanede morga kaldırılıyor morgda canlanan Gürses’i hemen ameliyata alıyorlar ve hayatı boyunca izlerini taşıyacağı kazada Gürses'in alnı ciddi biçimde zedelendiği için başına beynini koruyacak plaka takılıyor. Bu kazadan dolayı koku alma duyusunu neredeyse tamamıyla yitiren Gürses işitme duyusunun da % 50 kayıp olduğu tespit ediliyor.

Babam Adana’da Müslüm Gürses’in bir esnaf lokantasında ve çay bahçesinde, garsonluk yaptığı yılları ve Konya’daki gazinolarda şarkı söylediğini bizzat görüp dinlediğinden hep bahsederdi. Bende kendisiyle 1991 yılında İstanbul’da 1992’de Konya radyolarında ve Adana’daki evinde bizzat görüşüp sohbet etmiştim. Günde 4 pakete yakın sigara içen ve sabahtan akşama kadar gazete okuyan kebabı ve içli köfteyi çok seven birisi olduğunu biliyorum. Muhterem hayat arkadaşı Muhterem Nur hanımında misafirperverliğinden dolayı çok memnun olmuştum.

Ben 14 yıl radyo programlarımın birçoğunu Müslüm Baba’nın şarkıları ile kapattığımı itiraf etmeliyim. Bir itirafımda, Müslüm Gürses’in hiç bir albümünü para vererek almadım. Hiç bir konserine gitmedim. Ama severdim. Müslüm Gürses’in bilinen beğenilen şarkılarını hem dinlettirdim, hem dinledim. Hangi şarkılarını derseniz? Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş-Toprak bedene can veren Allah-Unutamazsın-Bir kadın tanıdım çok ağlıyordu–Meselem– Sadece–Bir Avuç Gözyaşı–Evlat, unutamadığım ve halen dinlediğim mırıldandığım şarkılarındandır. Hele ki Evlat şarkısının sözleri beni çok etkileyen şarkılardandır. ‘Bir karıncayı bile incitme sakın evlat, dürüst ol, insancıl ol, düşün öbür dünyayı, kin gütme unut gitsin, geçmişte olanları Evlaaat.’ Evladı hiç olmayan Müslüm Baba’ya halk Baba demiş bağrına basmıştır. Kabul edin ya da etmeyin, sevin ya da sevmeyin Müslüm Gürses arabesk şarkılarının duayeni ve ekoludur. Allah hepimizin ve Müslüm Babanın geçmiş günahlarını affetsin inşallah.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.