Özel Selçuklu Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Sait Önal, yaz-kış mevsim geçişlerinde sıkça görülen bahar yorgunluğu hastalığının kişilerin psikolojik durumuna ve çalışma verimine zarar verebileceği uyarısında bulundu.
Dr. Sait Önal halk arasında bahar yorgunluğu diye bilinen hastalığın “Sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde havadaki elektrik yükünün artması ve insan metabolizmasının ısı değişimine hızlı tepki verememesi nedeniyle ortaya çıkan genel bitkinlik, güçsüzlük, enerji noksanlığı, isteksizlik, uykusuzluk, vücutta karıncalanma gibi belirtilerle seyreden rahatsızlık hali olduğunu söyledi.”
Bahar yorgunluğu yaşayan kişilerin ruh hallerinin özel ve iş hayatlarına yansıyabileceğini ifade eden Dr. Sait Önal bu durumun başta isteksizlik, halsizlik, sıkılganlık, sinirlilik, durgunluk, duygusallık gibi belirtilerle ortaya çıkabileceğini ve özellikle çalışan insanların konsantre olma konusunda sıkıntı yaşamalarına sebep olabileceğini ifade etti.
Bu psikolojiye bağlı olarak eklem ağrıları, baş ağrıları, algı problemleri gibi durumların da ortaya çıkacağına dikkat çeken Dahiliye Uzmanı Dr. Sait Önal özellikle bu aylarda rahatsızlığın hissedilir nitelikte artabildiğini vurguladı ve yeme sorunları, tembel bir yaşam biçimi, troid bezi düzensizliklerinin görülebileceğini söyledi.
Dr. Sait Önal Bahar Yorgunluğuna karşı kişilerin alabilecekleri önlemleri şöyle sıraladı; “Yapılan araştırmalarda büyük şehirlerde yaşayan, yoğun tempoda çalışan insanların, tansiyon, diyabet, astım gibi kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin hava değişimlerinden daha fazla etkilendiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca bayanlar vücutlarında sürekli cereyan eden hormonal değişikliklerden dolayı erkeklere göre hava değişimlerinden daha fazla etkilenmektedirler. Mevsim değişimlerinden uzak kalma gibi bir durumumuz olamayacağına göre yapılabilecek en doğru yaklaşım vücudumuzu sürekli sağlıklı tutmaya özen göstermek olacaktır. Vücudun sağlıklı olması ve hava değişimlerine hazır bulunabilmesi için başta sebze ve meyvelerde bulunan B ve C vitaminlerine ihtiyacı vardır. Ayrıca kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığını arttırabilmek bu şekilde eklem ağrılarının önüne geçebilmek için D vitamini ve potasyum yönünden besleyiciliği yüksek olan gıdaları tüketmeliyiz. Vücudumuzun sıvı ihtiyacını karşılamak için günlük minimum 2,5lt. su tüketmeli ve çay, kahve tüketimini en az seviyeye çekmeliyiz. Yaşadığımız ortamların, evimiz ya da iş yerlerimizin havalandırmasına özen göstermeliyiz. Kalitesiz yani uzun süre solunulmuş hava dikkat dağınıklığı, baş ağrısı ve yorgunluğa sebep olabilir. ”
Dr. Önal bu durumun bir uzman yardımıyla atlatılabileceğini ancak hastanın bireysel çabasının da son derece önemli olacağının altını çizdi. Dr. Sait Önal son olarak bazı hastalıkların bahar yorgunluğuyla karıştırılmaması gerektiği uyarısında da bulunarak uzun süreli devam eden rahatsızlıklar için sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini söyledi.