ANKARA (AA) - ZEYNEP AKYIL - İlkbahar aylarında artan ve daha çok 5-15 yaş çocuklarda görülen döküntülü ''Beşinci Hastalık''ta sıcak ortamlardan ve güneşten uzak durulması önem taşıyor.
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Gönül Tanır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Beşinci Hastalığın, ''parvovirus B19’ un neden olduğu hafif döküntülü hastalık olduğunu, hastalığa ''eritema enfeksiyozum'' da dendiğini söyledi.
Hastalığın en sık 5-15 yaş çocuklarda görüldüğüne işaret eden Tanır, Beşinci Hastalığın daha çok ilkbahar ve kış aylarında görüldüğünü ifade etti. Virüsle karşılaştıktan 4-14 gün sonra hastalığın ortaya çıktığını anlatan Tanır, virüsle karşılaşanların yaklaşık 5'te birinde herhangi bir belirti gelişmediğini belirtti.
Beşinci hastalığın, ateş, burun akıntısı ve baş ağrısıyla başladığını, bu belirtilerin hafif ve belirsiz olduğundan ilk olarak döküntü ile fark edilebileceğini ifade eden Tanır, bu belirtilerden birkaç gün sonra yüzde “şamar vurulmuş” görüntüsüne benzer kızarıklık ortaya çıktığını kaydetti.
Tanır, ''Bazı kişilerde birkaç gün sonra göğüs, sırt, kalçalar veya kollar ve bacaklarda ikinci bir döküntü gelişir. Döküntü, özellikle ayak tabanındaki döküntü kaşıntılı olabilir. Döküntünün yoğunluğu artıp, azalarak ve ortaya çıkıp kaybolarak 7-10 günde kaybolur, bazen birkaç hafta sürebilir. Döküntü kaybolmaya başlayınca dantela görünümü alır'' şeklinde konuştu.
Erişkinlerde, özellikle kadınlarda, el, ayak eklemleri veya dizlerde ağrı ve şişlik olabileceğini belirten Tanır, bazı erişkinlerde döküntü olmadan bu belirtilerin olabileceğini, eklem ağrısının 1-3 hafta sürebileceğini ve herhangi bir uzun süreli sorun bırakmadan kaybolacağını ifade etti.
-Sıcak banyo ve güneş döküntüleri artırıyor
Hastalığın, hapşırma, öksürükte tükürük, balgam, burun akıntısı gibi solunum yolu salgılarıyla bulaşabileceğini anlatan Tanır, hastalığın döküntü çıkmadan önceki “soğuk algınlığı” gibi görünen dönemde bulaşıcı olduğunu belirtti.
Diğer döküntülü hastalıklardan farklı olarak, Beşinci Hastalığın döküntülü dönemde bulaşıcı olmadığından çocuk okula veya kreşe gidebileceğine dikkati çeken Tanır, ancak gebelerin hastalığı bebeklerine geçirebileceğini, gebeyken geçirilen 5. hastalığın bebek için riskli olduğunu belirtti.
Hastalığın lösemi, diğer kanser hastaları, transplantasyon geçirenler, bağışıklık eksikliği olanlar için de riskli olduğuna işaret eden Tanır, Beşinci hastalık geçirildikten sonra, genellikle kalıcı bağışıklık sağlandığını bildirdi.
Sıcak banyo, güneş, ortamda ısı artışı ile döküntülerin artış gösterebileceğini ifade eden Tanır, serin ortamlarda döküntüleri azaldığını, bu nedenle hastanın sıcak ortamlardan uzak durması ve serin suyla duş yapması gerektiğini kaydetti.
-''Antibiyotik kullanımı gereksizdir''
Beşinci hastalığın bir aşısı olmadığını, antibiyotik kullanımının gereksiz olduğunu, hastalığın kendiliğinden geçeceğini belirten Tanır, ancak döküntü öncesi dönemde ateş olması durumunda hastaya rahatlatıcı ilaçlar verilebileceğini söyledi.
Tanır, hastalığı önlemek ve korunmak için ''su ve sabunla sık el yıkama, öksürürken ve hapşırırken ağız ve burnun kapatılması, gözlere, buruna ve ağza dokunmamak, hasta kişilerden uzak durmak, hastayken evde kalmak'' gibi önlemlerin alınması gerekli olduğunu kaydetti.