Yener Dönmez / Yeni Akit
MHP için 18 Mayıs’ın önemi ve illegalite
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye istifa etmesi için verilen süre yarın doluyor.
Bahçeli istifa etmezse yarın Farklıülkücülük adlı internet sitesi kasetleri kamuoyuna açıklayacak.
18 Mayıs’ın ülkücülük tarihinde önemi büyük.
Şöyle ki;
Başbuğ Alparslan Türkeş hayata gözlerini yummuş, ülkücü hareket yeni liderini arıyordu.
18 Mayıs’ta Büyük Kongre toplandı.
Ülkü Ocakları Tuğrul Türkeş’i destekliyordu.
En çok oyu da Türkeş aldı.
Fakat, ani bir gelişme yaşandı.
Hâlâ perde arkası aydınlanamayan bir olay oldu ve diğer 4 aday Devlet Bahçeli lehine çekildiler.
Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu kürsüye çıktı ve “Yaşasın hainler için illegalite” dedi, kongre ertelendi.
Kongre dağılırken, Başbuğ dönemindeki MHP’nin blok yapısı paramparça oldu. Ülkü Ocakları 18 Mayıs 1997’de MHP Genel Merkezi’nden koptu.
İşte bu olay 18 Mayıs’ı MHP tarihinin en önemli kırılma günü yapıyor.
MHP o gün makas değiştirmeye başladı.
Ardından büyük bir medya operasyonu başlatıldı.
Tuğrul Türkeş linç edilirken, Ülkü Ocakları kendi partisini dinamitleyen yapı olarak boy hedefi haline getirildi.
Kimse 4 ismin Bahçeli lehine aniden çekilmesinin perde arkasını araştırmıyordu.
Yıllar sonra “MHP’yi Başbuğ’dan sonra tarla gibi sürdüler” tespitini yapacaktı bazı ülkücüler.
Ama olan olmuştu.
18 Mayıs 1997, MHP’nin Muhafazakar Milliyetçilikten; Seküler Milliyetçiliğe geçiş tarihiydi.
“Muhafazakarlık” MHP’nin lügatinden, muhafazakarlar MHP’nin yönetiminden yavaş yavaş ayıklanmaya başlandı.
Din unsurunun içinden çekilip alındığı yeni tarz milliyetçiliğe geçti MHP... Yaşam tarzı itibariyle daha çok CHP’lilere benzeyen insanlar dolduruldu yönetime.
Ülkü Ocakları adım adım pasifize edilip dinamizim ve aksiyon gücü yok edildi. Ülkücülük kurt işareti yapılan el sallamaya indirgendi.
Yani sembolize edilerek eritildi.
Şimdi yine bir 18 Mayıs’a geliyoruz.
Ülkücüler değişen rayı geri döndürme peşindeler ve tarih aynı gün ve saatte tekerrür etmeye hazırlanıyor.
Bahçeli 8 ay önce has adamlarından Bekir Aksoy’un kaseti çıkınca hiçbirşey yapmadı.
Olacakları öngörmeli ve parti yönetimini temizleyip muhafazakar değerlere sahip milliyetçilere dönüş yolunu açmalıydı.
Ama öyle yapmadı.
Seçim sürecinde aynı ekibi koruduğu gibi Demirel devşirmesi tipleri partiye yükleme yaptı.
“Sağ seçmene hakaret eden, başörtüsüne hakaret eden, Hz. Osman’a hakaret eden, manevi değerlerimize hakaret eden Recai Yıldırım gibisi hiç ülkücü olabilir mi?” diye soruyor ülkücüler, haklı olarak.
18 Mayıs, MHP tarihine bir kez daha damga vuracak.
18 Mayıs 97’de başlayan “illegalite” bugünün MHP yönetimini kökünden sallıyor.
MHP’nin varlığını koruyup koruyamayacağı, milletin değerleriyle donatılmış kadroların galip çıkıp çıkamayacaklarıyla ilişkili.