Çok bahtsız bir spor muhabiriyim. Teknik direktörlerle empati yapamıyorum galiba. Genelde benim beklediğim kadroyla sahaya çıkmıyorlar. 1461 Trabzon maçında da “iç sahada kaybetme lüksü olmayan bir takım” olarak hücum hattı daha kalabalık olur diye bekliyordum. Maalesef yine “etkisiz eleman” sahadaydı. Erdal ile çarpıyorsunuz “0” ediyor. Ömer Ali ile çarpıyorum yine aynı. Transfer yapmayan, Recep Aydın’ın hakkını yiyen saha içi ve dışındaki yöneticilere “selam” ederken, “gerçek golcü benim gibi olur” diyen 25 yaşındaki Sercan Kaya araya daldı ve golünü atıp bana hak verdiğini söyledi.
Nalçacı ve Efsane Nalçacı grupları, gelmeyeceğini bile bile, golden sonra “Pawelek” diye cahilce bağırıp, hiç suçu olmayan Kaya’nın moralini bozunca onlara da “selam” gönderdim.
Neyse ki bocalama 15 dakika sürdü. Önce Ömer Ali, sonra da Erdal’ın şutları takımı canlandırdı. Ama ilk 20 dakikada net bir görüntü veren Trabzon ekibi, gerçekten iyi takım. Çok düzenli oynuyorlar. Panik yapmıyorlar. Geride olmalarına rağmen gömülmüyorlar. Ve tabi ligin en az gol yiyen takımı olmaları çok normal.
Ayrıca rakibi uyutmayı da iyi beceriyorlar. Konyaspor’u da uyuttular. İlk yarının sonuna kadar orta sahasındaki diziliş de hatalı olan Yeşil Beyazlılar gol bölgesine top taşıyamadı. Her şeyiyle oynayan, pozisyon yaratmaya çalışan en önemli isim Erdal’dı ve kaybettiği topu almaya çalışırken sarf ettiği çabayı görünce ilk yarı biterken O’na da alkış gönderdim.
İkinci yarı Erdal, yağmuru da düşünerek ardı ardına şut atmaya başladı. Ama maalesef orta sahadaki yanlış kurgu daha da belirginleşti. Ali Turan ve Selim’in bile haddinden fazla top taşımasına kenardan müdahale gelmeyince maç iyice sarpa sardı. Murat Akın hala hazır değil. Serkan çok geriye sarktı ve pas trafiğinden uzak kaldı. Şenol Akın da gününde olmayınca Uğur Tütüneker istemeye istemeye önce Neca’yı sonra da Semih’i oyuna aldı. Ama Sinan oyundan çıkarken VİP tribünün neden alkışladığını anlamadım. Ya çok centilmenler. Oyuncuyu kırmak istemiyorlar. Ya da harbiden o tribüne gelenlerin futbol bilgisi azalmış. Neyse… Recep’in girmesinden sonra hareketlenen maç kontrataklardan 83 ve 90’da gelen gollerle 4-0 bitti.
Geçen hafta, ilk ikiden süper lige çıkacaklarını söyleyen ancak golcüsüz sahaya çıkan Uğur Tütüneker ve Konyaspor yönetiminin şansını fazla zorladığını söylemiştim. Bu maçın ardından büyük fırsat kaçtı hatta ilk iki için bence zorlayacak şans da pek kalmadı.
Ne diyelim. Bu Konyaspor bahtsız takım vesselam. Transfer yapmayı bir türlü beceremeyen bir yönetimi ve elindeki oyuncuyu kullanmayı henüz beceremeyen bir teknik direktörü var.
Böyle bahtsız takımı da Konya’da “Küçük Trabzon” yener.