Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK'taki Siber Güvenlik Enstitüsü'nde bugün itibariyle 70 kişinin görev yaptığını, yakında burada 200'ü aşkın kişinin istihdam edileceğini ve Siber Güvenlik Tatbikatı'na destek vermeye devam edeceklerini kaydetti.
Ergün, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer ile IMPACT Başkanı Mohd Noor Amin ile birlikte TOBB ETÜ Konferans Salonunda gerçekleştirilen 2. Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı'nın açılışına katıldı.
Ergün, burada yaptığı konuşmada, böyle önemli bir organizasyona imza atan tüm kurumları tebrik etti.
Bugünün dünyasında bireyden devletlere kadar çok geniş bir alanda güvenlik meselesiyle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Ergün, bireylerin de çok ciddi saldırılara maruz kalabileceğine, evlerindeki bütün eşyalarının bloke edilebileceğine dikkati çekti. Aynı şekilde kurumlar ve devletlerle, bunların altyapılarının da saldırıya uğrayabileceğini ifade eden Ergün, Türkiye'nin bu konudaki zorluklarla baş etmek için gereken altyapıyı hızlı bir şekilde kuran ülkeler arasında yer aldığını kaydetti.
Bu konuda bir Koordinasyon Kurulu oluşturulduğunu anlatan Ergün, bu Kurul'un Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının koordinasyonunda ciddi bir şekilde çalıştığını belirtti. Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında TÜBİTAK'ın da buna çok ciddi teknik altyapı desteği verdiğine işaret eden Ergün, ''TÜBİTAK'taki Siber Güvenlik Enstitüsü'nde bugün itibariyle 70 arkadaşımız görev yapıyor. Yakında 200'ü aşkın arkadaş orada görev yapacak ve bu organizasyona teknik altyapı sunmaya devam edecek'' diye konuştu.
-''Bir musibet, bin nasihatten evladır''-
Bu tatbikata 61 kamu kurumunun katıldığını anımsatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Aslında herkesin katılması lazım. Bu tatbikatlarla herkesin bir yetkinlik kazanması lazım. Nerede açık verdiğini, verebileceğini görmesi lazım. Bu tatbikatlarla gelişecek hadise. Eskilerin söylediği bir söz var: 'Bir musibet, bin nasihatten evladır' diye. Bir musibet başına gelmeden gel bu tatbikatlara katıl. İlla bir musibet mi başına mı gelmesi lazım. Bir saldırıya uğrayıp bilgilerinin bir kısmının çalınmasını mı bekliyorsun veya işlerinin kilitlenmesini mi bekliyorsun? 'Çok şükür ben bir saldırıya uğramadım, başım selamet' demenin bir anlamı yok. Ne zaman kimin nerede saldırıya uğrayacağı belli değil. Şu anda bile ekranlardan görmek mümkün olsa, Türkiye'nin bazı kurumlarına, kritik yapılarına belki de
dünyanın değişik yerlerinden muhtelif saldırılar var. Bankalara, şunlara, bunlara halen devam ediyordur bu saldırılar. Onlara karşı bir güvenlik mekanizması çalışıyordur. Herkesin başına her an gelebilir. Nereden nasıl gelebileceğini bilemediğimiz bir tablo bu. Tatbikatlar bu nedenle önemli. Bu nedenle kurumların bundan sonraki tatbikatlara aritmetik bir artış, geometrik bir artış değil, bütünüyle katılım gerçekleşirse hepimiz daha hızlı mesafe alırız, diye düşünüyorum.''
Ergün, Türkiye'nin çok genç bir nüfusa sahip olduğunu belirterek, bu alanın yeni bir istihdam alanı oluşturduğuna dikkati çekti.
Gençlerin özel güvenlik olarak işe girme talebinde bulunduğunu anlatan Ergün, bugün özel güvenlikten daha çok siber güvenlikçiye ihtiyaç olduğunu ifade etti. Ergün, ''Çok iyi eğitim almış, gerçekten bu konuda son derece parlak zekalı genç arkadaşlarımızın siber güvenlik konusunda uzman olmaları gerekiyor. Bu altyapıları oluşturduk, gençlerimiz için. Siber güvenlikle ilgili hem Enstitü'de hem diğer alanlarda çalışmak mümkün. Üniversitelerimizin de bu boyutuyla belki müfredatlarını bir kere daha gözden geçirmelerinde, bu konuyla ilgili alanlar açmalarında fayda olacaktır'' değerlendirmesinde bulundu.
Ergün, tatbikat sonrasında herkesin tedbirlerini daha iyi alması ve farkındalığın artması temennisinde bulundu.
-''Türkiye'de sanayi casusluğu çıkacak''-
TÜBİTAK Başkanı Altunbaşak, siber güvenlik konusunun, 10 yıl öncesine kadar aşina olunmayan, bilim kurgu filmlerinde ve romanlarda karşılaşılan bir terim olarak görüldüğünü belirtti. Bu konudaki farkındalığın artmasında Estonya'ya ve İran'ın kritik enerji sistemlerine yapılan saldırıların önemli etki yarattığına işaret eden Altunbaşak, bunların akabinde siber güvenliğe ilişkin çalışmaların hız kazandığını vurguladı.
Siber saldırıların sonuçlarının boyutlarına ilişkin bilgi veren Altunbaşak, ''Ülkemizde yeni bir siber saldırı çeşidi çıkacak; sanayi casusluğu. Kritik teknolojilerin sayısı arttıkça bu saldırılar artacak'' diye konuştu.
Bu konuda TÜBİTAK içerisinde 10 yıldır çalışan bir ekip bulunduğunu anlatan Altunbaşak, çalışmalar sonucunda ulaştıkları bulgularla siber güvenlikte yol haritası oluşturulmasına katkıda bulunacaklarını kaydetti.
Altunbaşak, siber güvenlik kamplarındaki kontenjanlarını artıracaklarını bildirerek, TÜBİTAK'ın ayrıca tatbikatlar konusunda da önemli çalışmalara imza attığını söyledi.
BTK ile birlikte 2011 yılında gerçekleştirilen tatbikata 41 katılım olduğunu, bu sayının bugün 61'e yükseldiğini belirten Altunbaşak, bunun, bu konuya olan duyarlılığın arttığını gösterdiğini ifade etti.
-''Türkiye oldukça ileri düzeyde bir alt yapıya sahip''-
ITU-IMPACT Başkanı Mohd Noor Amin, IMPACT'ın siber saldırılara karşı küresel iş birliğini sağlayabilmek adına 4 yıl önce kurulduğunu söyledi.
Siber saldırıların sınırları aşan bir sorun olduğuna dikkati çeken Amin, siber güvenlik konusunda başarılı olmak için küresel işbirliği gerektiğini ifade etti.
Amin, Türkiye'nin IMPACT'e erken üye olan devletler arasında olduğunu vurgulayarak, ''Türkiye oldukça ileri düzeyde bir alt yapıya sahip. Geniş katılımlı Ulusal Siber Güvenik Tatbikat'ı oldukça önemli. Diğer ülkelerde Türkiye gibi çalışırsa daha az sorun çıkacaktır'' diye konuştu.
-İlki başarıyla tamamlanmıştı-
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) ve BTK işbirliğinde 25-28 Ocak 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen birinci ''Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı'' başarıyla tamamlanmıştı.
Tatbikat, finans, elektronik haberleşme, eğitim ve savunma sektörleriyle silahlı kuvvetler, adli ve kolluk birimleri ve çeşitli bakanlıkların ilgili birimlerinin temsilcilerinden oluşan 41 kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirilmişti.