ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, CHP'nin Parti Meclisi bildirgesiyle ilgili, "Neredeyse ölümün kıyısından dönmüş bir siyasi heyete, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, 'Bu örgütlerle işbirliği halinde hareket ediyorsunuz.' demek, haksızlıkların en büyüğü olsa gerek. Eğer 15 Temmuz akşamı bu hain çete mensupları kendi amaçlarına ulaşmış olsalardı, Cumhurbaşkanımız, belki bizler hayatta olmayacaktık ama Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'li arkadaşlarımız da bilsinler ki onlar da böyle bir bildiriyi yazacak zemini bulamayacaklardı." dedi.
Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin, haklarında gözaltı kararı bulunan ancak yurt dışında oldukları bilinen HDP Milletvekilleri Tuğba Hezer Öztürk ve Faysal Sarıyıldız ile ilgili adli makamların Türkiye'ye iadesi konusunda bir girişimi olup olmayacağı yönündeki sorusuna Kurtulmuş, "Durumları kesinleşip nerede oldukları ortaya çıktıktan sonra herhalde ilgili merciler harekete geçerler." yanıtını verdi.
HDP'li milletvekillerin Meclis'teki çalışmalara bir ay içinde 5 kez üst üste gelmemeleri durumunda milletvekilliklerinin düşürülebileceği hatırlatılarak, böyle bir durum için alınan bir kararlarının olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, alınmış bir karar olmadığını söyledi.
CHP'nin yayımladığı bildiride "FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütüne yardım ve yataklık eden saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize, ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir." ifadelerine yer verildiği belirtilerek, "Hep bahsediyordunuz, İstanbul'daki birlik görüntüleri... Bu, bunun atıldığının bir göstergesi mi? Çağrıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?" soruları üzerine Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bu bildiride ne söylenmiş olursa olsun Yenikapı ruhu Cumhuriyet Halk Partisi seçmenlerinin gönlünde de zihninde de devam ediyor. İstedikleri cümleyi ilan etsinler, istedikleri sözü söylesinler. Milletimiz, Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerimiz de içinde olmak üzere FETÖ'yü de PKK'yı da bir terör örgütü olarak görüyor, her ikisini de millet düşmanı olarak kabul ediyor. Dolayısıyla aslolan milletin nasıl düşündüğüdür. Bir salonda oturup birkaç kişi, birkaç on kişi, istediğiniz metni yazarsınız, bu metnin hiçbir kıymeti yoktur bir. İkincisi, bizim açımızdan da Yenikapı ruhu devam ediyor. Biz milletin içinde sahadayız. Bütün partilerden arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, CHP'lileri, MHP'lileri, herkes diyor ki 'Türkiye artık bu belayı geride bırakmalı. Türkiye kendi birlik ve dirliğini sağlamalı. Siyaset, bir birlik dili üzerinden konuşmalı, ortak hedeflere doğru yürümeli'. Farklılıklarımız olmayacak mı, tabii ki olacak. Ama farklılıklarımızı bir kenara bırakarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin karşılaştığı bu büyük belaların, milletimizin karşılaştığı bu büyük tehditlerin savuşturulması için de ortak hareket etmeli diyor. CHP seçmeni de böyle düşünüyor.
Dolayısıyla bizim CHP yönetimine tavsiyemiz, CHP seçmeninin düşündüğü bu istikamette de kendi görüşlerini gözden geçirsinler. Tavsiyeleri, eleştirileri varsa bunları dinlemeye hazır olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum. Ancak, hele hele neredeyse ölümün kıyısından dönmüş bir siyasi heyete, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, 'Bu örgütlerle iş birliği halinde hareket ediyorsunuz' demek, haksızlıkların en büyüğü olsa gerek. Eğer 15 Temmuz akşamı bu hain çete mensupları kendi amaçlarına ulaşmış olsalardı, Cumhurbaşkanımız belki bizler hayatta olmayacaktık ama Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'li arkadaşlarımız da bilsinler ki onlar da böyle bir bildiriyi yazacak zemini bulamayacaklardı."
Vatan, millet düşmanı unsurlara karşı mücadele etmenin herkesin vazifesi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu mücadeleden kim kaçarsa millet de bunu görür. Geçmiş dönemlerde bir şekilde bu örgütle irtibatı olmuş olan kimler varsa onları da ortaya koyarsınız, yolunuza devam edersiniz. Ama meseleyi saptırmanın, FETÖ'yle ve PKK'yla olan mücadeleyi odağından ayrıştırmanın, odağından saptırmanın hiçbir anlamı yoktur. Bunu keşke yazmasalardı, keşke böyle bir metni kaleme almasalardı, bu cümleleri söylemeselerdi diyerek ancak değerlendirmek mümkündür. Milletimiz, büyük oranlılıkla, büyük çoğunluğuyla Yenikapı ruhuna devam ediyor."
Rus uçağının düşürülmesine İncirlik'te görev yapan Amerikalı askerlerin katıldığına yönelik Rusya'da bir iddia olduğu belirtilerek, böyle bir bilgi olup olmadığının sorulması üzerine de Kurtulmuş, "Böyle bir bilgimiz yok." dedi.
- Kanser ilaçlarının ücretsiz olması konusu
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kanser ilaçlarının ücretsiz olmasıyla ilgili bir açıklaması olduğu hatırlatılarak, Bakanlar Kurulu'nda bunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanımızın bu talebi, son derece insani bir talebin dile getirilmesidir. Teşekkür ederiz, sağ olsun. Hükümetimiz, ilgili bakanlıklar gerekli çalışmaları yapar. Hele hele son zamanlarda iyice artmış olan kanser hastalığıyla mücadele çerçevesinde kanser hastası olan kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın ücretsiz ilaçlarına kavuşması mümkün olur." değerlendirmesinde bulundu.
CHP'nin bildirisinde Cumhuriyet gazetesi soruşturmasıyla ilgili, "Hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle, siyasi bir davadır." ifadelerine yer verildiği belirtilerek, buna yanıtı olup olmayacağı sorulan Kurtulmuş, devam eden bir dava süreci olduğuna dikkati çekerek, yargı sürecinin siyasi süreçlerle bir ilgisi bulunmadığını söyledi.
Rakka'nın Arap kenti olduğu dile getirilerek, burada YPG/PYD terör örgütlerinin yönetime el koyması halinde Türkiye'nin tavrı sorulan Kurtulmuş, demografiyi değiştirecek bir operasyon yapılmayacağını ümit ettiklerini bildirdi. Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Laf olsun diye söylemiyoruz. PYD ya da YPG'ye, onların duruşlarına karşı olduğumuz için bunu söylemiyoruz. Rakka'nın geleceği için bunu söylüyoruz, Suriye ve Irak'ta barışın temin edilmesi için böyle olması gerektiğini söylüyoruz ve meşru olmayan unsurlar üzerinden yürütülecek bir operasyonun ne kadar ağır bir bedel ortaya çıkaracağını biliyoruz. Daha başka bir şeye bakmaya gerek yok. DEAŞ tarafından, meşru olmayan bir güç olan DEAŞ'ın ortaya koyduğu ve sonuç aldığı bir sürü operasyonlar ve bir sürü işgallerin Allah aşkına Suriye ya da Irak'a ne faydası olmuştur. Bir terör örgütünün yaptığı işgallerden bölge halkı bu kadar zarar görmüşken başka bir terör örgütünün işgallerinin ne zararlar vereceğini tahmin etmek zor değildir. Dolayısıyla Türkiye'nin tecrübeyle, iyi niyetle dile getirdiği bir şeydir. Bütün sonuçlarına karşı da Türkiye hazırlıklıdır."
(Bitti)
AA