Şimdi dünyanın dört bir yanı bayram…
Müslümanlar böyle olması için uğraş vermeli…
Hani peygamberimiz buyuruyor:
Sizden biriniz kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olamaz.
Öyleyse, hanesinde ‘bayramı’ yaşayacak olanların başka hanelere de bayramı yaşatması, en azından bunu istemesi ne kadar güzel, ne kadar yüce…
***
İşte… Pek çoğumuz evlerimizde, eşimiz, çocuklarımız, anne-babalarımızla birlikte güzel bir Kurban Bayramı geçirmek için ‘niyetlendik’ ya…
Bir de eşini, çocuklarını, anne-babalarını geride bırakarak, buradan kilometrelerce uzaktaki müslümanların da bayram etmeleri için seferber olanlar var…
Onlar, -bizim kendimiz için istediklerimizi müslüman kardeşlerimiz için de istediğimiz şeyi yerine getiren- güzel insanlar…
***
Hafta sonunda Seçuk Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Boran hocamızın TYB Konya Şubesi’nin düzenlediği programdaki konuşmasını dinleseydiniz, “Bana ne Suriye’den” demezdiniz…
Bilgisizlik yanlış da olsa pervasızlığa itiyor insanı…
Mesela şunları biliyor musunuz:
- Anadolu Tükleşmeden önce Suriye Türkleşmiştir.
-Anadou Selçuklu sanatını besleyen iki temel kaynaktan birisi Suriye’dir.
- Alaaddin Keykubat, taht mücadelesi döneminde hem Halep’te hem Şam’da kalmıştır.
-Özellikle Alaaddin Keykubat’ın altın çağının yaşandığı Anadolu Selçuklu döneminde Suriye’nin ayrı bir yeri vardır.
- Suriye’de Süleyman Şah’ın kabri vardır; Anadolu’ya gelirken orada şehit olmuştur.
- Nurettin Zengi vadır, Alaaddin Keykubat’ın anıları vardır.
-Mevlana’nın 7 yıllık seyr u sülûk döneminin önemli bir kısmı 3 yıl Halep’te 4 yıl Şam’da geçmiştir.
-Halebiye Medresesi mevlevilik için önemli bir yerdir.
-Sadreddin Konevi’nin manevi babası İbn-ü Arabi yine oradadır.
-Ehl-i Beyt’in önemli kabristanları, Osmanlı’nın son padişahlarından Sultan Vahdettin’in kabri buradadır…
***
Türkiye’yi sadece 783 bin 562 km²’den ibaret sananlar yanılıyorlar…
Hepimizin ufkunun açıldığı, kardeşlik bağlarımızın kuvvetlendiği, başta kardeş savaşlarının sona ererek mazlumun felaha erdiği bir Kurban Bayramı yaşarız inşallah.
Başka başka diyarlarda olup da yerleri gönüllerimizde bulunan tüm dünya müslümanlarına Kurban Bayramı yaşatmak için seferber olan kardeşlerimizin de yolları açık olsun…
“Bana ne Myanmar”dan
“Bana ne Kudüs’ten”…
“Bana ne Filipinler’den”…
“Bana ne Moro”dan…
“Bana ne Kenya’dan”…
“Bana ne Kerkük’ten”…
“Bana ne Doğu Türkistan’dan”…
“Bana ne Ruanda”dan…
“Bana ne Gambiya’dan”..
“Bana ne Somali’den”…
“Bana ne Bangladeş’ten”…
“Bana ne Kırgızistan’dan”…
“Bana ne Suriye’den”… demediğimizin kanıtıdır onlar…
***
İyi ki varlar…
Var olsunlar…