Ahmet Hakan, Banu Güven’in hükümet baskısı nedeniyle işten atılmış olamayacağını çünkü kendisinin köşeli hiçbir konuda bir duruş sahibi olmadığını, aksine suya sabuna dokunmayan steril bir tip olduğunu, NTV’den gönderilişinin de soru sormayı bile becerememesi nedeniyle olduğunu yazmıştı.
SORULARI UZATIP SORU SORAMIYORDU
SORULARI UZATIP SORU SORAMIYORDU
Banu Güven daha önce de pek çok kez, konuları toparlayamaması, soruları uzatıp uzatıp bir türlü bitirememesi ve aniden tavana ya da boşluğa bakarak saniyeler süren takılmalar yaşaması nedeniyle eleştirilmişti. Bu paylaşım sitelerinde de “sürekli çok önemli soru soracakmış gibi bekleyip, hiçbirşey soramayan vamp kadın” şeklinde espri konusu yapılmıştı.
Ancak Banu Güven, Ahmet Hakan’ın “mesleki yetersizlik nedeniyle atılma” şeklinde özetlediği süreci bir bayrak eylemine çevirdi ve Hükümeti eleştirdiği için işten çıkartıldığı noktasına konuyu çekti. Bu süreçte sloganı ise “gazetecilik yapacak alanımı yok ettiler” cümlesiydi.
HÜKÜMETİ NE ZAMAN ELEŞTİRDİ HATIRLAYAN VAR MI?
Ancak Banu Güven, Ahmet Hakan’ın “mesleki yetersizlik nedeniyle atılma” şeklinde özetlediği süreci bir bayrak eylemine çevirdi ve Hükümeti eleştirdiği için işten çıkartıldığı noktasına konuyu çekti. Bu süreçte sloganı ise “gazetecilik yapacak alanımı yok ettiler” cümlesiydi.
HÜKÜMETİ NE ZAMAN ELEŞTİRDİ HATIRLAYAN VAR MI?
İşten çıkartılmalar sonrası benzer söylemlere medya dünyası alışıktı. Ancak Banu Güven’in Hükümeti ne zaman, nerede nasıl bu denli ciddi eleştirdiği hatırlanamadığı için kafa karıştırıcıydı. Ekranlardaki belirgin özelliği gazetecilikten çok daha fazla güzellik ve vamplık olarak özetlenebilecek, sarışınlara karşı esmerlerin başkaldırısı olan Banu Güven, bu taktiği neden izliyordu peki?
AKIL HOCASI SEDAT ERGİN Mİ?
AKIL HOCASI SEDAT ERGİN Mİ?
Bunun cevabı da Doğan Grubu kulislerinden: Banu Güven’e bu stratejiyi pompalayan kişi Sedat Ergin…
Kulislere göre Güven’e son dönemde hem programında hem de işten ayrılması sonrasındaki söylemlerinde strateji çizen kişi de Sedat Ergin…
Bu starejinin ne kadar inandırıcı olduğu tartışılır ancak bir gürültü kopardığı gerçek. Ancak, ilginç bir gelişme oldu ve Banu Güven El Cezire televizyonuyla masaya oturdu. El Cezire, konsept olarak ve yönetici kadrosu itibariyle Hükümet’e yakın bir televizyon.
Burada iki çelişki var:
Banu Güven açısından: Hükümeti eleştirdiğim için kovuldum stratejisi yerle bir oluyor. Yani günümüzün moda tabiriyle tükürdüğünü yalama durumu…
El Cezire açısından: Hükümete yakın durup, hükümeti beğenmediği gazetecileri işten attırma faşizmiyle suçlayan Banu Güven’i işe almadaki çelişki…
Hem Banu Güven için hem de El Cezire için tarihi bir kavşak yani.
Bugüne kadar esmer güzeli ve vamp olmak dışında hayata karşı bir duruş gösterdiğine şahit olunmayan Banu Güven ilk kez bir duruş gösterecek mi?
Yani yine iyi para alacağım bir kanalı tercih edeyim, tükürdüğümü yalamanın önemi yok diye mi düşünecek? Yoksa “hükümet baskısı” söyleminin arkasında durup, “hükümetin kanatları altına” girmeyecek mi?
El Cezire açısından ise durum, kanalın çıkış stratejisi açısından önemli. Mesleki yetersizliği örtmek için Sedat Ergin eliyle “hükümet baskısı” söylemine sarılan, sonra da bütün bunları unutup, El Cezire’ye başlamak isteyen “duruşsuz” bir isme ekranını açacak mı?
Kulislere göre Güven’e son dönemde hem programında hem de işten ayrılması sonrasındaki söylemlerinde strateji çizen kişi de Sedat Ergin…
Bu starejinin ne kadar inandırıcı olduğu tartışılır ancak bir gürültü kopardığı gerçek. Ancak, ilginç bir gelişme oldu ve Banu Güven El Cezire televizyonuyla masaya oturdu. El Cezire, konsept olarak ve yönetici kadrosu itibariyle Hükümet’e yakın bir televizyon.
Burada iki çelişki var:
Banu Güven açısından: Hükümeti eleştirdiğim için kovuldum stratejisi yerle bir oluyor. Yani günümüzün moda tabiriyle tükürdüğünü yalama durumu…
El Cezire açısından: Hükümete yakın durup, hükümeti beğenmediği gazetecileri işten attırma faşizmiyle suçlayan Banu Güven’i işe almadaki çelişki…
Hem Banu Güven için hem de El Cezire için tarihi bir kavşak yani.
Bugüne kadar esmer güzeli ve vamp olmak dışında hayata karşı bir duruş gösterdiğine şahit olunmayan Banu Güven ilk kez bir duruş gösterecek mi?
Yani yine iyi para alacağım bir kanalı tercih edeyim, tükürdüğümü yalamanın önemi yok diye mi düşünecek? Yoksa “hükümet baskısı” söyleminin arkasında durup, “hükümetin kanatları altına” girmeyecek mi?
El Cezire açısından ise durum, kanalın çıkış stratejisi açısından önemli. Mesleki yetersizliği örtmek için Sedat Ergin eliyle “hükümet baskısı” söylemine sarılan, sonra da bütün bunları unutup, El Cezire’ye başlamak isteyen “duruşsuz” bir isme ekranını açacak mı?
postmedya