Türkiye’nin “Barış Pınarı” harekatı bir turnusol kağıdı gibi..
Türkiye’nin dost ve hasımlarını birbirinden ayırdı. Elbette ülke yöneticileriyle halkları birbirinden ayırmak gerekir. Özellikle Müslüman halkların % 90’ı Türkiye’nin yanındadır. Müslüman ülke halklarının ekseriyeti biz Türkiye’nin bayrağı altında toplanmak istiyoruz, diyorlar. Hatta şu anda İslam’ın üç mescidinden birisi olan ve işgal altında bulunan Mescid-i Aksa’da yapılan dualar şöyle:
“Allah’ım!
Türkleri Halep’ten, Filistin’e kadar hâkim kıl. Onları her daim muzaffer eyle!.”
Ben inanıyorum ki Mescid-i Haram’da, Mescid-i Nebevide, Mescid-i Aksa’da ve tüm dünya mescitlerinde sessiz yığınlar böyle dua ediyorlar.
Biz Avrupa ülkelerini anlarız. Onlarla doku uyuşmazlığımız var.
Türkiye’yi işgalci olarak gösteren Arap Birliği Teşkilatına ne demeli!..
Kırım, Ruslar tarafından ilhak edilirken dillerini yuttular. Kırım halkı Müslüman değil midir?
Cammu Keşmir, Hindistan tarafından fiili ilhak edildi. Cammu Keşmir Müslüman toprağı değil midir?
Suriye’de Rusya’nın, ABD’nin ve Fransa’nın ne işi var? Asıl işgalci ve yağmacı, Esed’in suç ortakları, onlar, değil midir?
İsrail, işgal ettiği Suriye toprağı olan Golan Tepelerini ilhak ettiğini açıkladı. Niçin dilinizi yuttunuz? Şimdi de işgal altında bulundurduğu Batı Şeria’yı ilhak edeceğini söylüyor. Neredesiniz?
Öte yandan İsrail, ABD’nin yardımıyla Kudüs’ü ebedi başkent ilan ettiğini deklare etti. Bütün bu olup-bitenleri gören Arap Birliği Teşkilatı niçin toplanıp da kınama kararı bile alamadı. Milyonlarca Suriye’li öldü ya da göçe zorlandı. Arap Birliği ülkelerinden kaç ülke mülteci kabul etti ya da Petro dolarlarıyla öğünen ülkeler bu göçmenlere ne kadar yardım ettiler?
Gerçekten de bunların Sayın Başkanımızın dediği gibi topu, bir Türkiye etmez. Bunlar, sahibinin sesi, çünkü dünyada hiçbir özgül ağırlıkları yok. D. Trup katil Sisi’ye “Gel benim favori Diktatörüm” diye aşağılıyor. O da sırıtıyor. Bunlar ancak kendi halklarına zulmederler. Zalimler ise, bir gün nasıl bir inkılapla yerle yeksan olacaklarını göreceklerdir.
Arap Birliği Teşkilatının Türkiye’yi kınaması aklıma İslam tarihinde yaşanmış trajik şu olayı getirdi.
Ünlü sufi Hallac-ı Mansûr “Ene’l-Hak” dediği için idam cezası verilmiş. İnfaz edilmek üzere idam sehpasına yürürken halk yoğun taş yağmuruna tutmuş. Atılan taşlara hiç ses çıkarmayan Hallac-ı Mansûr, bir dostunun gül atması karşısında incindiği için inlemiş, ah etmiş. Kendisine bunun sebebi sorulduğunda, taş atanlar zaten beni tanımazlar. Ama halden anlayan ve beni ve ne dediğimi iyi bilen dostumun gül atması beni incitti, demiş. İşte bunun gibi Arap Birliğinin Türkiye’yi işgalci diye kınaması gerçekten bizi incitti. Hâlbuki onlar, Suriye toprakları üzerinde emperyalist güçlerin ikinci bir İsrail devleti kurdurmak istediklerini çok iyi biliyorlar. Bu oyunu Türkiye bozdu. Aynı zamanda PKK terör örgütünün Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiğini de biliyorlar.
Pekiyi, bunların Türkiye düşmanlarıyla saf tutmaları ne anlama geliyor?
Bugün İslam dünyasının kanayan coğrafyalarını kim savunuyor? Arap Birliği Ligi mi savunuyor? İslam İşbirliği Teşkilatı mı savunuyor? Müslümanların halklarını savunan Türkiye liderliğinden başka kim var ortada?
Ey Arap Birliği ligi, sesinizi kesin bari de sizi insan sansınlar!..