Modern insanın kavgaya değil, barışa özlemi var…
Papa 16’ncı Benedikt’in konuşmasından bir hafta önce Hollanda Adalet Bakanı Piet Donner’in; ‘halkın üçte ikisinin istemesi halinde ülkesinde şeriat düzeninin kurulabileceği” şeklindeki sözleri, gümbür gümbür tartışıldı. Gerçi tartışma daha çok Hollanda siyasileri arasında geçti. Muhalefet partileri sayın Doner’in bir hukukcu olarak, bir profesör olarak bu sözleri söylemesinin tartışma oluşturmayacağı, ancak sayın Doner’in Hollanda’nın Adalet bakanı olarak bu sözleri söylemeye hakkı yoktur cinsinden tartışmalar yapıldı. Biz de tartışmaları radyo ve tevizyonlardan izledik. Ve kendi kendimize dedik ki, sanki Hollanda’daki Müslümanların Hollanda’ya şeriat getirme, uygulama dertleri var da… Sanki Hollanda’da çoğunluk Müslüman olmuşta sıra ülkede Şeriat’ın uygulanıp uygulanamayacağı tartışılıyor. Ancak Adalet bakanının bu açıklamasının arkasında acaba ne yatıyor sorusunu da kendimize sormadan edemedik. Acaba sayın bakan görünüşte Müslümanlara hoş gibi görünen, ya da Hollanda’da demokrasi vardır dolayısiyle çoğunluk isteyince şeriat uygulanabilir görüşüyle milleti korkutup, bir yasa değişikliği ile anayasayanın birinci maddesindeki eşitlik anlayışından islam dininin ve Müslümanların muaf tutulmasını mı hedefliyor diye kendimize sormadan edemedik. Tam böyle bir tartışmanın içindeyken Papa 16’ncı Benedikt’in geçen hafta Almanya ziyareti sırasında daha önce teoloji profesörlüğü yaptığı Regensburg Üniversitesi’ndeki İslam ve Müslümanlarla ilgili yapmış olduğu talihsiz konuşmasının yankıları bizim Hollanda’daki tartışmaların önüne geçiverdi.
Hakikaten bir çok insan gibi Papa 16’ncı Benedikt’te her şeyiyle İslam’a ve Müslümanlara karşı olabilir. Zira İslam’a ya da bir başka dine, inanışa karşı olduklarını ifade eden sayısız insan var yeryüzünde. Ancak bir din adamının, başka bir din hakkında yapmış olduğu açıklamanın toplum üzerinde hangi etkileri yapacağını iyi hesap etmesi gerektiğini de bilmesi gerekmez mi?
Peki neden böyle bir konuşma yaptı sorusuna verilen cevaplar oldukça farklı. Taha Kıvanç’ın cevabı ilginç: “11 Eylül eylemleri sizce nedir? Bence ne olduğunu biliyorsunuz: Uğursuz eylemler... O eylemler yüzünden dünyanın huzurunun kaçtığını hepimiz yaşayarak görüyoruz. Peki, Papa Benedict'in İslâm ile ilgili konuşmasına ne diyorsunuz? Kendi görüşünü yazayım: Entrika olduğu görülüp buna göre tavır alınmazsa, 11 Eylül'den daha vahim sonuçlar doğuracak bir atom bombası...”
İnşaallah böyle olmaz. Müslümanlar olayı ciddiye almazlar. Kendi inandıklarına bakarlar.
Bizans İmparatoru Manuel Paleologos’un 14’üncü yüzyılda söylemiş olduğu sözlerin 21. yüzyılda okumuş, bilim adamlarına yapılan bir konuşmada Papa tarafından tekrar edilmesinin ne Hiristiyanlara ne Müslümanlara bir faydası vardır.
Modern insanın, Hristiyanın ve Müslümanın Ortaçağ Avrupası’nın, insanın içini karartan açıklamalarına ihtiyacı yoktur. Modern insanın dinlerarası kavgalara, düşmanlıklara da ihtiyacı yoktur. Modern insanın medeniyetler çatışmasına da ihtiyacı yoktur.
Modern insanın farlıklıklarla birlikte yaşamaya ihityacı ve özlemi vardır. Kaldıki Avrupa’da özellikle son on yıllarda dinler arasındaki farklılıklar yerine benzerlikler günmede getirilerek karşılıklı saygı ve anlayışın oluşmasına özen gösterilmektedir. Farklı dinlerden temsilciler muntazaman biraraya gelerek global sorunlara ortak çözümler aramakta ve bu yönde diyalog geliştirilmektedir. Dayanışma ve ortak çalışma ortaya koyulmaktadır.
Kaldıki Endülüslü bilim adamlarının bugünkü Batı düşüncesine katkısını kimse inkar edemez. Papa yapmış olduğu konuşmasıyla başta Avrupa kamuoyu olmak üzere dünya kamouyunu gereksiz yere işgal etmiş, var olan önyargıların pekişmesine katkıda bulunmuştur. Bu tavır ne bir din adamına yakışır ne bir bilim adamına…
Papa’nın yapmış olduğu bu konuşma, inananlar arasındaki gerginliğin tırmanmasına sebep teşkil ederken, ABD’li Huntington'un Medeniyetler çatışması tezine katkıda bulunmuş, sanki bu teoriyi doğrular ve destekler bir görünüm arzetmiştir.
Umarım Papa’nın Almanya’da yapmış olduğu talihsiz konuşması bütün bu senaryolara bir katkı sağlamadan insanlık gündeminden çıkar gider…