Akşam gazetesi köşe yazarı Özlem Akarsu Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergenekon'u 2003'te öğrendiğini belgeleriyle ortaya koydu.
İşte Özlem Akarsu Çelik'in o çarpıcı yazısı:
Çok konuşuldu, çok yazıldı. Başbakan Erdoğan kimi zaman 'Bazı duyumlarımız vardı' dese de ne zaman öğrendiğinin belgesini gören yoktu.
İşte Savcı Zekeriya Öz imzalı bu yazı Başbakan Erdoğan’ın Ergenekon'u 2003 tarihinde öğrendiğinin kanıtıdır.
İlk kez yayımlanan bu belgeye göre Başbakan'ı bilgilendiren MİT olmuş.Savcı Zekeriya Öz'ün Başbakanlık Müsteşarlığı'na 'GİZLİ ve ÇOK ACELE' ibareleriyle yazdığı 20 Haziran 2008 tarihli belge aynen şöyle: Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan Ergenekon terör örgütü ile alakalı olarak yürütülen soruşturmada MİT Müsteşarlığı'na Cumhuriyet Başsavcılığımızca yazılan yazıya verilen 09.05.2008 tarihli cevabi yazıda; Ergenekon yapılanması ile alakalı olarak yapılan çalışmaların 19.11.2003 tarihinde Sn. BAŞBAKAN'A sunulduğu belirtilmiş olup, konu ile alakalı olarak yüksek makamınıza sunulan rapor ve belgelerin soruşturmamızın aydınlatılması açısından uygun görüldüğü takdirde dosyamıza konulmak üzere gönderilmesi, Arz olunur.
***
İlk akla gelen sorular şunlar...
MİT'in, Ergenekon’dan ne zaman haberi oldu?
Daha önce, bilgilerin
Genelkurmay'a da iletildiği söylenmişti ama Genelkurmay arşivlerinde bu bilgilerin olmaması nasıl açıklanabilir?
Bugün Ergenekon kapsamında soruşturulan döneme ve tarihlere bir bakın. 5-7 Mart 2003'te Selimiye Kışlası'nda yapılan Balyoz Harekat
Planı...
Erdoğan 15 Mart 2003'te Başbakanlık koltuğuna oturdu ve MİT 8 ay sonra Başbakan'a Ergenekon'un belgelerini gönderdi.
Yani o tarihte Başbakan olanlardan haberdardı. Peki neden o gün hareketegeçilmedi?
Ergenekon soruşturmasını başlatan olay, 12 Haziran 2007'de Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarıydı. Yani Türkiye Ergenekon'u Başbakan'dan dört yıl sonra öğrendi.
Birileri Savcı Zekeriya Öz imzalı belgedeki bazı ayrıntılara takılabilir.
Örneğin iki yerde, büyük harflerle 'Sn. BAŞBAKAN'A' yazılması ve bir Cumhuriyet savcısının Başbakanlık'tan Ergenekon belgelerini isterken 'uygun görüldüğü takdirde' ifadesini kullanması gibi...
BAŞBAKAN ERGENEKON'U SİNAGOG SALDIRILARIYLA MI ÖĞRENDİ?
Balyoz soruşturması kapsamında tutuklanan Eski 1’inci Ordu Komutanı Emekli Org. Çetin Doğan'a birkaç gün önce savcı 15 Kasım 2003'te yapılan sinagog saldırılarıyla bir ilgisi olup olmadığını sordu.
15-20 Kasım 2003'teki dört saldırıda 57 vatandaşımız hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
Peki bu kanlı saldırılar Çetin Doğan'a neden soruldu? Bunun yanıtı belgedeki tarihlerde gizli...
Belgeye göre MİT, Ergenekon ile ilgili bilgileri Başbakan'a 19 Kasım 2003'te yani sinagog saldırılarından sadece 4 gün sonra gönderdi...
Başbakan MİT'ten bilgi almadan bir gün önce 18 Kasım 2003’te Meclis’te şunları söylemişti:
'Devletimize ya da hükümetimize terör yoluyla verilmek istenen bir mesaj varsa, o mesajı elimin tersiyle ittiğimi ve ayaklarımın altına aldığımı buradan tüm dünyaya haykırıyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletine ve hükümetine terör yoluyla verilecek mesaj yoktur!'
Başbakan sinagog saldırılarının Ergenekon'la bağlantısı yönünde bir ihbar aldığı için mi MİT'ten bilgi istedi mi?
Başbakan MİT'ten bilgi aldıktan bir gün sonra, 20 Kasım 2003'te bu kez İngiliz Konsolosluğu ile HSBC'ye saldırıldı.
Başbakan Erdoğan 2 Aralık 2003'te yine Meclis'te şöyle konuştu: 'Siyasi kararlılığımızı örselemek isteyen veya isteme gayreti içinde olanlar ne yaptıklarını iyi düşünmelidirler. Vakti saati geldiğinde onlarla da ayrıca demokrasi çerçevesi içinde bunların da hesaplaşmasını gayet iyi yaparız. Bunun da belgesi, bilgisi, delilleri, her şeyi elimizdedir.'
Başbakan’ın 'belgesi elimizde' dediği Ergenekon örgütünün belgeleri miydi?
Son olarak muhalefetin ispata muhtaç, ciddi iddiasını hatırlayalım;muhalefet iktidarın Ergenekon'la ilgili düğmeye basmadan önce gerekli yasal alt yapıyı oluşturduğunu öne sürüyor.
Buna da Ergenekon iddianamesinin bel kemiğini oluşturan gizli tanık ifadelerinin dayanağı 2007 tarihli Tanık Koruma Kanunu ile telefon dinlemelerinin dayanağı olan ve 2006'da faaliyete geçen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı gösteriliyor.
Bir de 2004 yılı sonunda yasalaşan yeni Ceza Muhakemesi Kanunu...
Tartışmalar bu belgeyle daha da alevleneceğe benziyor.