YOZGAT (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Dini konularda bilenlerin konuşması esastır. Kur'an'ı, sünneti, dinin kavramlarını bilenlerin ve dini literatüre hakim olanların konuşması son derece önemlidir. Bilen konuşuyor, bilmeyen konuşuyor. Kimisi grup ve taraftar edinmek, kimisi gündemde olmak, kimisi başka hesaplarla konuşuyor." dedi.
Bozdağ, yeni valilik binasında düzenlenen "Yozgat İl Özel İdaresi 2002-2017 Bilgilendirme Toplantısı"nın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir basın mensubunun "Bazı ilahiyatçıların geçtiğimiz günlerde kadınlara yönelik birtakım açıklamaları olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Diyanet İşlerine çağrıda bulunmuştu. Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuda çalışmaları var mı, varsa neler?" şeklindeki sorusu üzerine Bozdağ, "İslam, medeniyetimiz, kültürümüz ve aziz milletimizin kadına verdiği değer tartışmasızdır." dedi.
Toplumda zaman zaman bazen din üzerinden bazen kültür ve gelenekler üzerinden tartışmalar yapıldığını belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
"Dinimizin, kültürümüzün ve medeniyetimizin kadına verdiği değeri hafifleten, yok sayan açıklamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bunları tasvip etmemiz mümkün değildir. Bunlarla ilgili konularda bütün halkımızın, medyamızın, sivil toplum örgütlerimizin, herkesin çok dikkatli olmasında fayda vardır çünkü açıklamayı yapan kadar, açıklamaları ve o açıklamayı servis edenleri de hepimizin dikkate almasında fayda vardır. Dini konularda bilenlerin konuşması esastır. Kur'an'ı, sünneti, dinin kavramlarını bilenlerin ve dini literatüre hakim olanların konuşması son derece önemlidir. Bilen konuşuyor, bilmeyen konuşuyor. Kimisi grup ve taraftar edinmek, kimisi gündemde olmak, kimisi başka hesaplarla konuşuyor."
- "Bu yanlışların doğrusunu milletimizle paylaşmalıdır"
Bozdağ, bir hesap güdülmeden işin doğrusunu anlamak, anlatmak, doğrusuyla kamuoyunu bilgilendirmek için konuşulmasının son derece önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Zaman zaman İslam'ın ruhuyla bağdaşmayan açıklama ve değerlendirmeler olduğunda 'Buna cevap verecek olanlar kimlerdir?' diye sorulduğunda, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi elbette öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Diyanet İşleri Başkanımız, Din İşleri Başkan ve üyeleri, il, ilçe müftüleri, Diyanet eğitim merkezlerindeki görevli öğretim üyeleri, müezzinler, Kur'an kursu öğreticileri ve toplumun dört bir yanında ve her yerde faaliyette bulunan Diyanet personeli, sahih dini bilgiyle bunlara cevap vermeli ve bu yanlışların doğrusunu milletimizle paylaşmalıdır."
- "Doğru bilgiye sahip olanlar susmamalı"
İlahiyat fakültelerinin de bu noktada üzerine düşeni yapması gerektiğine işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"İslami ilimler fakülteleri var, onlar da üzerine düşeni yapmalı. Şimdi bakıyorsunuz biri çıkıyor, bir şey söylüyor, o zaman onun karşısında söylenecek doğru bilgiye sahip olanlar, onun ihtisasını yapanların da çıkıp konuşması lazım. Medyada konuşması lazım, kitaplarıyla konuşması lazım, seminer, konferanslarla konuşması lazım. Şimdi sosyal medya diye bir şey var, onun üzerinden hiç kimse kendine alan açmıyorsa oradan konuşup doğruyu paylaşması lazım. Eğer doğru bilgiye sahip olanlar doğruları paylaşmazlar, paylaşmaktan imtina ederlerse o zaman yanlış bilgiler doğruların yerine ikame olur ve doğruyu söylemek zor hale gelebilir. Onun için doğru bilgiye sahip olanlar susmamalı ve bunun gereğini yapmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, gerek merkez teşkilatı gerek Din İşleri Yüksek Kurulu gerekse müftülükler, vaizler ve bütün personeliyle beraber bu konularda aydınlatma görevini bundan sonra daha etkin bir şekilde yerine getirmeye gayret edecektir, bir dizi çalışmalar yapacaktır. Önümüzdeki günlerde bu çalışmalar kamuoyuyla da paylaşılacaktır. Bunun adımlarını atacaktır. İlahiyat fakültelerimiz ve İslami ilimler fakültelerimiz de bu anlamda önemli fonksiyona sahiptir. Onlar da önemli görevler yapacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı, ilahiyat fakülteleri ve İslami ilimler fakülteleriyle de bu konularda işbirliği içerisinde olacaktır."
(Sürecek)
AA