GİRESUN (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "(TMSF'nin satışa çıkardığı şirketler) Bunların varlıklarının satışıyla ilgili olarak TMSF tarafından yetkilendirildiklerini iddia ederek vatandaşı dolandıran dolandırıcılar türedi, onlarla da ilgili olarak hem uyarıyoruz sürekli. Bunları tespit ettiğimiz zaman savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz" dedi.
Espiye İlçe Emniyet Müdürlüğü ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Canikli, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında TMSF'nin kayyum olarak görevlendirdiği şirketlerin satıldığı, ardından da bu satışların durdurulduğu iddialarına yönelik soruya, "Burada birkaç farklı şirket ve varlık söz konusu, önce onu bir netleştirelim. Bir tanesi şu, daha önce Fetullahçı Terör Örgütüyle bağlantısı nedeniyle kapatılan ve bütün varlıkları, değerleri Maliye Bakanlığına aktarılan yani Hazineye aktarılan şirketler de var bunların içerisinde birincisi bu." yanıtını verdi.
Canikli, mahkemeler tarafından yine terör örgütü bağlantısı olması nedeniyle yönetimlerine kayyum atanan ve TMSF tarafından yürütülen şirketlerin de söz konusu olduğunu ifade ederek, "Şimdi birinci grupta olanlarla ilgili onlar artık tümüyle Hazineye devretmiştir, o varlıklar o değerler devlete geçmiştir. Onların satışı da normalde Maliye Bakanlığı tarafından yapılır ve yönetilir. Fakat burada Maliye Bakanlığı özel bir yetki devriyle bunların satışının TMSF tarafından yapılması noktasında bir karar verdi ve bu uygulama başladı" diye konuştu.
Kanun Hükmünde Kararnameler ile örgüte ait olduğu veya bu örgütle bağlantısı olan birçok kurumun kapatıldığını anımsatan Canikli, "Bunların içerisinde vakıflar var, şirketler var, yurtlar vardı, yine sağlık tesisleri, hastaneler, öğretim kurumları bu kapatma neticesinde bütün bu gayrimenkuller, varlıklar, menkuller hepsi hazineye aktarılmış oldu. Hazineye intikal edilmiş oldu ve bunların satışı da biraz önce söylediğim gibi TMSF tarafından yürütülecek." şeklinde konuştu.
Canikli, TMSF'nin satışları ilana çıkardığına işaret ederek, "Bunun yöntemi belli, onlar da herhangi bir problem yok. Bir de kayyum atanan şirketler var. Kayyum atanan şirketler bunlar ceza soruşturması tamamlanana kadar TMSF tarafından yönetilecekler. Çünkü bunların henüz varlıkları Hazineye intikal etmiş değil, yargılama neticesinde mahkeme tarafından karar verilecek." ifadesini kullandı.
Mahkemenin iki karar verebileceğini vurgulayan Canikli, şöyle devam etti:
"Bunlara kayyum atanması, terör örgütlerine finansman destek sağladığı ya da onlar adına kara para akladığı şeklindeki şüphelerden dolayı bunların yönetimleri alınıyor ve şirketleri yönetmek üzere kayyum tayin ediliyor. Bunlarla ilgili olarak yargılamalar sürüyor. Yargılama sonucunda mahkemeler bu şirketler kullanılarak bu şirketler üzerinden teröre finansman sağladığı şeklinde kanaate varırsa o zaman bunlar müsadere edilecek, bütün varlıkları bu şirketlerin devlete geçecek. Devlete geçtikten sonra da genel hükümlere göre satışlar yapılacak."
-"Mahkeme sonuçlanana kadar biz bunları yöneteceğiz"
Canikli, yargılama neticesinde bu şirketler üzerinden herhangi bir terör örgütüne para aktarıldığı, finansman destek sağlandığı şeklinde bir bulgu ortaya çıkmadığı ve suçsuz oldukları anlaşıldığında ise şirketlerin mahkeme kararıyla sahiplerine iade edileceğini belirterek, "Dolayısıyla şu anda bunu bilmiyoruz. Yani suçlu olup müsadere kararı mı verilecek, yani devlete mi geçecek yoksa sahiplerine iade mi edilecek? Onu bilemiyoruz. Onu mahkeme sonunda göreceğiz. Mahkeme sonuçlanana kadar biz bunları yöneteceğiz. Basiretli tüccar gibi ticari teamüllere uygun bir şekilde yöneteceğiz." diye konuştu.
Genel kuralın bahsettiği şekilde olduğuna işaret eden Canikli, "Bunlar satılmayacak ancak bunlar içerisinde zarar eden, mali yapısı bozulmuş finansal dengesi bozulmuş içi boşaltılmış ve bu nedenle ticari faaliyetinin sürdürülmesinin anlamı kalmamış olanlar elden çıkartılacak, satılacak ya da tasfiye edilecek. Tasfiye sonucunda elde bir para kalırsa sahipleri adına Ziraat Bankasında mahkeme sonuna kadar bloke edilecek. Onun dışındakiler karlı olanlar ki büyük bölümü karlı zaten, onlar mahkeme sonuna kadar yönetilmeye devam edecek durum bu." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yardımcısı Canikli, son zamanlarda bu durumu kullanarak vatandaşı dolandırmak isteyen çok sayıda sahtekarlık olayının ortaya çıkarıldığını da vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bunların varlıklarının satışıyla ilgili olarak TMSF tarafından yetkilendirildiklerini iddia ederek vatandaşı dolandıran dolandırıcılar türedi, onlarla da ilgili olarak uyarıyoruz sürekli. Bunları tespit ettiğimiz zaman savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Özellikle bu şekilde TMSF’ye intikal eden ya da TMSF’nin yönettiği şirketleri kendilerine daha ucuz fiyatla satma vaadiyle birçok vatandaşımızın dolandırıldığını gördük ve bu şekilde piyasaya çıkıp yetkili olduklarından, TMSF tarafından yetkilendirildikleri ya da bu şekilde tutuklanan, gözaltına alınan birçok kişi var. Vatandaşımızın dikkatli olması gerekiyor. Sahtekarlar her türlü alanı, her türlü platformu kullanıyorlar her fırsattan istifade etmeye çalıyorlar şimdi de bunu kullanıyorlar. Yani orada ilginç olan şu, vatandaşa ya da yatırımcıya, almak isteyenlere piyasa fiyatının altında satma vaadiyle onlardan para koparıyorlar, haksız kazanç sağlıyorlar, onları dolandırıyorlar. Hiç kimse böyle bir şeye girmesin kesinlikle."
Bu şirketlerin satılacağı zaman TMSF tarafından açık bir şekilde ilan edileceğini sözlerine ekleyen Canikli, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kamuya ait hiçbir gayrimenkul elaltından satılmaz kesinlikle. Bunu herkesin çok iyi hatırlaması, bilmesi gerekiyor aksi halde paralarını kaptırırlar, bu sahtekarların oyunlarına alet olmuş olurlar. Alacakları zaman ilan edilir, açık artırmayla satılır. Bunlar açık artırmaya girerler, fiyatlarını verirler ona göre alırlar veya almazlar. Onun dışında hiçbir şekilde satış yöntemi söz konusu değil. Hele piyasa fiyatının altında satma vaadiyle birileri yanaşıyorsa bu kesin dolandırıcıdır, onlara itibar etmesinler, bu gibi durumlarda en yakın güvenlik birimine, yargı mercine başvursunlar, yani o dolandırıcılarla ilgili gerekli işlemin yapılması için. Olay bundan ibaret."
AA