BURSA (AA) - Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Türkiye kendisi için hazırlanan senaryolara boyun eğecek ülke değil. Türkiye devlet, hem de büyük bir devlettir. Bugün Türkiye Afrin operasyonuyla Zeytin Dalı Harekatı ile büyük devlet olmanın gereklerini yerine getiriyor. Bundan sonra da getirmeye devam edecek." dedi.
Çavuşoğlu, Barış Manço Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti 5. Olağan Yıldırım İlçe Gençlik Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok önemli bir konjonktürün içinden geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin büyümeye doğru yol aldıkça, koşmaya başladıkça, ayağa kalktıkça, söz sahibi olmaya başladıkça birilerinin nevrinin döndüğünü belirten Çavuşoğlu, 15 Temmuz'da başaramadıklarını Türkiye'yi adeta sınır bölgesinden kuşatmak suretiyle ülkenin geleceğini, istiklalini ve istikbalini tehdit altına almaya çalıştıklarını vurguladı.
Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Yıllardan beni Sayın Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, Amerikalılarla hangi platformda bir araya gelirlerse gelsinler hep şunu ifade ettiler: 'Bir terör örgütünü diğer bir terör örgütü ile ortadan kaldıramazsınız. Eninde sonunda o terör örgütü bumerang misali size dönüp size zarar verecektir.' Bize söz verdiler. 'Biz bunları silahlandırmıyoruz, vazgeçtik' dediler. 'Biz bunların asla sizin için tehdit olmasına müsaade etmeyeceğiz' dediler. Ama son 4-5 yıldan bu yana bir taraftan sözler söylendi. Diğer taraftan sahada bu sözler uygulanmadı tam aksi istikamette hareket edilerek Türkiye'yi adeta ablukaya almaya çalıştılar. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye eskiden olduğu gibi kendisine el verilen, buyrulan, kendisine ne söylenirse yapılan ve ona ram olan bir ülke değil. Türkiye kendisi için hazırlanan senaryolara boyun eğecek ülke değil. Türkiye devlet, hem de büyük bir devlettir. Bugün Türkiye Afrin operasyonuyla Zeytin Dalı Harekatı ile büyük devlet olmanın gereklerini yerine getiriyor. Bundan sonra da getirmeye devam edecek Allah'ın izniyle. Adama sormazlar mı 5 bin tır silahtan bahsediyoruz. Kime gitti bu silahlar? Ne için gitti bu silahlar? En sonunda ağızlarındaki baklayı çıkardılar. 30 bin kişilik bir sınır ordusu kuracaklarmış. Hadi oradan düpedüz Türkiye'yi bölüp, parçalamak için bir terör ordusu kurdunuz da biz de buna ram edeceğiz."
- "Askerimiz orada kahramanlık destanı yazmaya devam ediyor"
Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı ile bu bölgedeki terör unsurlarını, teröristleri oradan yok etmek, kazımak için her şeyi yapacağını bütün dünyaya ilan ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şükürler olsun harekatımız planlandığı çerçevede bugüne kadar geldi ve askerimiz orada kahramanlık destanı yazmaya devam ediyor. Allah onların yardımcısı olsun. PYD'nin bir PKK olduğunu, PKK'nın aynı zamanda bir YPG olduğunu bütün dünya alem biliyor. Artık bu durum herkes tarafından bilinen bir sır halini aldı. PYD bir terör örgütü mü? Terör örgütü. Nitekim Türkiye bu harekatı başlattığında Türkiye'ye her platformda muhalif sesler veren ülkeler dahi Türkiye'nin bu mücadelesinin, bu harekatının terör örgütüne karşı kendi sınır güvenliğini tahkim etmek ve oradan gelecek herhangi bir saldırıya mukavemet göstermek açısından yapması gereken bir harekat olarak onu tespit etti, teyit etti. Doğru mu? Doğru. Kim teyit etmedi biliyor musunuz? Dilinin ucuyla birileri şu anda bütün bir millet bu harekatın arkasında kenetlendiğinde, bu harekata destek veriyormuş gibi yaparak diğer taraftan da 'YPG terör örgütüdür' diyemeyenler var içimizde. Bunların farkında mısınız? 19 Ocak'ta CHP'nin Parti Meclisi toplantısı vardı. Kılıçdaroğlu aynen böyle ekranların karşısına çıktı, Meclis üyelerinin karşısına çıktı. Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili olarak birkaç söz sarf etti. Bunlardan bir cümle var ki çok önemli. Bugün perdelenmek istenenleri esasen açık eden bir cümle. Aynen şunu söyledi: 'Tayyip Erdoğan eğer Afrin'e asker göndereceksen önce kefenle seni karşılayanları gönder' dedi. Ne demek bu? Bu ne demek biliyor musunuz? 'Yüreğim kabul etmiyor ama içimden diyorum ama dışımdan bu millet harekatı destekliyor onun için gerçeği söyleyemiyorum' demektir. Millet tamamen arkasında kenetlenince bu harekatın sağa sola sapma imkanları kalmadı."
Çavuşoğlu, CHP'li bir milletvekilinin "Sizce PYD bir terör örgütü mü?" sorusuna "Elimizde buna dair bir istihbarat yok" yanıtını verdiğini anımsatarak, "Sanki her gün Kilis'e, tarihi camiye giren roketler teröristler tarafından atılmıyor. 16 yaşındaki Reyhanlı'daki Fatma kardeşimiz sanki uyurken yatağında şehit olmadı. Böyle bir şey olabilir mi? Nerede siyaset yapıyorsunuz? Hangi ülkede yaşıyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Bugün ABD bile kabul etti. PYD demek, PKK demek. PKK demek, YPG demek. Sen nasıl bunu söylüyorsun milyonlarca insanın gözünün içine bakarak. Sen kime hizmet ediyorsun kardeşim? Kim sana sufleyi yaptı? Kim bu tezviratı yap dedi. Kim askerin motivasyonunu boz dedi. Sen kime hizmet ediyorsun. Bunu sormayacak mıyız? Böyle bir aymazlık olabilir mi?" ifadelerini kullandı.
- "Bu millet sizin ne olduğunuzu gayet iyi bilir"
Milli ve yerli olmanın lafla, sözle gerçekleşmeyeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Hani Sayın Cumhurbaşkanımız ifade eder ya 'Bal bal demekle ağız tatlanmaz' diye. 'Ben istediğim kadar milliyim, yerliyim' deyin. Eğer duruşunuz milli değilse, duruşunuz yerli değilse siz ne kadar derseniz deyin bu millet sizin ne olduğunuzu gayet iyi bilir. Öbür taraftan çıkmış, 'Ben kimseye hesap vermem' diyor, bir genel başkan yardımcısı. Sen kimsin ya. Sen millete hesap vereceksin. 12 defa hesap verdik millete. Bu millet 12 defa bu hesabı bize 'Başarılısınız' diye verdi. Senin genel başkanın 8 defa girdi bu hesabı vermek için, her defasında başarısız oldu. Hesap demek bu demek. Demokrasi hesabı soracak olan millettir. Sen kime meydan okuyorsun. Kime 'Başkaldırıyorum' diyorsun. Her zaman söylüyorum. CHP'nin kadroları, içlerinde iyi olanları tenzih ederek söylüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu, bu milletle CHP'lileri yerli ve milli olmaktan uzak tutmak için görevlendirilmiş bir operasyon aparatıdır."
Çavuşoğlu, "Biz vurdukça, Afrin'de teröristlerin tepesine bindikçe, onları oralardan temizlemeye kalktıkça sesi kim veriyor? Kandil veriyor, Bayık konuşuyor, Kalkan konuşuyor, diğerleri konuşuyor. Ya sen nasıl olur da 'PYD terör örgütü müdür?' diye sorulduğunda 'Elimde istihbari kayıt yok' diyorsun. Olacak iş mi bu. 335 yıllık caminin tepesine savurmuş oldukları roketle orada namaz kılan 2 vatandaşımız hayatını kaybetmedi mi? Bunu kim yapar? Bunu ancak ve ancak terörist yapar. Kilis'e, Hatay'a şimdiye kadar 800 roket atılmış. Böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
- "Haklıyız, güçlüyüz, eskisi gibi değiliz"
Zeytin Dalı Harekatı'nın bir terör operasyonu olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Sınırlarımızı kuşatmaya çalışan, terör koridoru oluşturmaya çalışanlara karşı orayı dar etmektir. Onların mevzilerini, barınaklarını, silah araç ve gereçlerini yok etmek için yapılmıştır, bu harekat." dedi.
Çavuşoğlu, harekatın Türkiye'nin o bölgede teröristleri temizlemek suretiyle 350 bin Kürt ve 3,5 milyon Suriyelinin oraya dönmesini ve hayatlarına kaldıkları yerden devam etmesini sağlamak için gerçekleştirildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ama her ne olursa olsun bugün terörden neşet ettiğini düşündüğümüz kimi isimlerin sosyal medya marifetiyle ortaya attığı sanki Türkiye sivillere zarar veriyormuş gibi bir algı operasyonu da başladı. Türkiye'nin tarihinde böyle bir şey yok. Siz kendi tarihinize dönüp bakacaksınız. Türkiye bir yere giderse ancak hayat vermek için, orayı abad etmek için, orayı ihya etmek için gider. Türkiye bir yere giderse oradaki mazlumun sırtını pek etmek için, yetimin başını okşamak için gider. Türkiye bir yere giderse sadece insanlık adına gider. Bu harekat da insanlığın onur ve haysiyetini korumak adına gerçekleştirilmiş bir harekattır. Başka hiçbir şey değildir. Haklıyız, güçlüyüz, eskisi gibi değiliz. Kim ne derse desin. Münbiç'te bu unsurlar var olacaksa Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başkomutanımızın da dediği gibi oraya da gideceğiz. Bu terör koridorunu Irak sınırlarına kadar temizlemek durumundayız. Aksi takdirde bize rahat yok. Aksi takdirde gençlerimize vaat ettiğimiz emin bir şekilde bırakmak durumunda olduğumuz Türkiye yok. Onun için çalışacağız, çabalayacağız. Allah oradaki kardeşlerimizin yardımcısı olsun."
Programa, AK Parti Bursa Milletvekilleri Mehmet Müezzinoğlu, Efkan Ala, Osman Mesten, Emine Yavuz Gözgeç, Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman ve çok sayıda partili katıldı.
AA