KAHRAMANMARAŞ (AA) - Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Bizi soykırımla itham eden devletlerde bir tane yasa dışı Ermeni göçmen yokken, bizde 200 bin Ermeni göçmeni var. Onlar da bu millete emanet." dedi.
Kaynak, Kahramanmaraş Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü Cumhuriyet Salonu'nda, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Veysi Kaynak, burada yaptığı konuşmada, AK Parti'nin geçtiğimiz 13 yıldaki icraatlarına bakıldığı zaman, PKK terör örgütünün kendisine gerekçe yaptığı bütün alanlarda reformlar yapıldığını belirtti.
İstanbul'da 1980'li yıllarda İbrahim Tatlıses'in Kürtçe kasetini seyyar satıcıların tezgahın altından adeta eroin veriyormuş gibi verdiğini dile getiren Kaynak, "Niye? Türkiye'de İngilizce şarkı serbest, Fransızca serbest, hangi dilden dinlerseniz serbest. Ama nüfusumuzun önemli bir bölümünü barındıran, Anadolu'yu birlikte vatan yaptığımız Kürt kardeşlerimizin, kendi dilinde şarkı ve türküyü çalıp söylemesi, bizim dinlememiz niye yasaktı? Biz Eurovision şarkı yarışmasına gideriz. Hem de binlerce yıl tarihi olan bir devletin çocukları olarak İngilizce şarkıyla gideriz. Ama bizi bir Kürtçe şarkı niye temsil etmez? İbrahim Tatlıses bu toprakların çocuğudur. Bu topraklarda binlerce yıldan beri konuşulan Kürtçe bir teyp kasetini bir seyyar satıcı eroin satar gibi gizlice verebiliyordu. Biz BBC ve CNN gibi kanalları izleyebiliyorduk ama bir Kürtçe televizyon ve radyo yasaktı. Bu yasakları beraber yaşadık. Ama biz bunların hepsini kaldırdık." dedi.
Adalet Bakan Yardımcısı olduğu dönemde teklifi üzerine kanunlaşan maddeyle, herkese kendi dilinde savunma yapma hakkının getirildiğini belirten Kaynak, şunları kaydetti:
"Dünyanın her yerinde eğer bir suç işlediği iddia edilen varsa, savcı, hakim önüne çıkartıldığında kendisini savunur, eğer o dili bilmiyorsa da tercüman tutulur. Bunun tek bir yasağı vardı. Kürt insanına tercüman tutulmaz. Niye tutulmaz? Tabii bu niyenin cevabı yok. Ben bulamadım. O yüzden benim teklifimdi. Herkes hangi dilde kendisini savunacaksa o dilde savunmasına izin verilir. O dilde savunması için tercüman tutulması zorunlu kılındı. Türkiye, PKK terör örgütünün kullandığı hiçbir mazereti AK Parti hükümetleri döneminde bırakmamıştır, hepsini ortadan kaldırmıştır."
Kaynak, bu vatanın 1071'de Türk'üyle ve Kürt'üyle ortak vatan yapıldığını, bu vatanın başkasının tasallutundan kurtulması için birlikte yıllarca savaş yapıldığını söyledi.
Dünyanın takdirini kazanan bir göç politikası icra ettiklerini vurgulayan Kaynak, 2011'de Suriye'de başlayan göçün 5 buçuk yıl geçmesine rağmen durmadığını ifade etti.
Suriye'de varil ve fosfor bombaları nedeniyle 600 bin insanın can verdiğini, bunların da Sünni, Alevi, Türkmen, Kürt ve Araplar olduğunu, dünya tarihinin en eski şehirlerinden Halep ve Humus'un harabe olduğunu, Suriye'den 6 milyon insanın da başka devletlere geçtiğini anımsatan Kaynak, "Bu insanların 2 milyon 750 bini bizim topraklarımızda. Biz açık kapı politikası uyguladık. İçinizden herhangi bir Kahramanmaraşlı, kapısını düşmanı çalsa, aman dese kapısından içeri almayacak kimse var mı? Hiç mümkün değil. Biz açık kapı politikası uyguladık. Sadece insani gerekçelerle." diye konuştu.
2 milyon 750 bin Suriyelinin ve 300 bine yakın Iraklı, Filistinli, Afgan, Mısırlı, Libyalının Türkiye'de bulunduğunu dile getiren Kaynak, şöyle devam etti:
"En ilginci 200 bin civarında Ermeni vatandaşı insan var, insan ama. Bir düşünün ki Fransa'da, Almanya'da, bizi soykırımla itham eden devletlerde bir tane yasa dışı Ermeni göçmen yokken, bizde 200 bin Ermeni göçmeni var. Onlar da bu millete emanet. Onlar da sağlığı, karnını doyurması bu millete emanet. 3 milyon insan ülkemizde. Hatırlayın görüntüleri, geçen sene Ege ve Akdeniz'de mülteciler mezarlığı olduğunu hatırlayın. O soğuk ve derin sular artan mülteci mezarlığı haline gelmişti. Ben hiç unutmam bir görüntüyü, bir sahil güvenlik botu o mültecilerin kullandığı lastik bota, şişme bota ucu sivri mızrak gibi bir şeyi batırıyordu ve bot alabora oluyordu."
- "DAEŞ terör örgütü bir hastalıklı urdur, bu da temizlenmelidir"
"Her birimizin terörü terör olarak görmesi, terör örgütünü de terör örgütü olarak görmesi gerekir." diyen Kaynak, bir yandan DAEŞ'e birilerinin silah vereceğini, birilerinin araç vereceğini belirterek, "Silah Irak'ın çöllerinde pamuk eker gibi ekip sonra toplanan bir emtia değil. Bu silahlar nereden gelir. Nasıl verilir. DAEŞ ile Türkiye'nin bir arada gösterilmesi çok büyük bir insafsızlıktır. Çok büyük bir iftiradır. Bizim milletimizin hiçbir ferdi masum insanın canına kast edeni asla desteklemez. Hiç birimiz. Yani biz biliriz ki sebebsiz bir cana kast edilemez. Bizim inancımızda bir insanı öldüren bir insanlığı öldürmüş gibidir. DAEŞ terör örgütü bir hastalıklı urdur, bu da temizlenmelidir." şeklinde konuştu.
"Artık terörizmin araç olmaktan çıktığını, bir amaç olmaya evrildiğini hesap etmeliler." ifadesini kullanan Kaynak, DAEŞ'in camiyi de kiliseyi de bombaladığını, havaalanını da gar meydanını da bombaladığını, Irak'ta Alevi ve Sünni'yi de bombaladığını, bunların hiçbir kutsallarının olmadığını söyledi.
Türkiye'nin Allah'ın izniyle, içeride askerin ve polisin büyük kahramanlıklarıyla terörle mücadele başa çıkacağını vurgulayan Kaynak, aynı zamanda dışarıdaki bu örgütle de tavizsiz mücadeleye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Programda Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili İlker Çitil de konuşma yaptı.
AA