YOZGAT (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Türk ve ABD heyetleri arasındaki vize görüşmesine ilişkin, "Ankara Büyükelçisi'nin bize göre eksik veya yanlış bilgilendirmesi sonucu ortaya çıkan bir sorunla Türkiye ile Amerika karşı karşıya. Ankara'da yapılan bu görüşme her iki tarafın olayın esası hakkında karşılıklı birbirini bilgilendirmeleri ve doğru verilerin paylaşılmasına yol açmıştır. Yapıcı olarak geçmiştir ve taraflar görüşme sonuçlarını hükümetlerine aktararak oradan yeni bir irade almak üzere ayrıldılar. Umarız ki kısa bir süre sonra bu sorun aşılır." dedi.
Bozdağ, Yozgat'ın Sorgun ilçesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesiyle ilgili CHP, Anayasa Mahkemesine başvuracağını söyledi, bununla ilgili ne söylemek istersiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Bozdağ, CHP'nin kendisini şaşırtmadığını söyledi.
CHP'nin Anayasa Mahkemesinin daimi, değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez bir abonesi olduğunu belirten Bozdağ, "Ortaya çıkan fotoğraf bildik CHP'nin kendini bir kez daha tekrarlamasından ibarettir. Nüfus Kanunu’nda yapılan değişiklikle nikah kıyma yetkisi ve görevi verilen kişiler arasına il ve ilçe müftülükleri de kondu. Burada yapılan düzenlemeyle verilen yetki resmi nikah kıyma yetkisidir." diye konuştu.
Bozdağ, bunun, dini nikahın resmi nikah yerine ikame edilmesi olmadığını vurgulayarak, "İlçe müftüleri veya il müftüleri nikah kıyarken belediye başkanı, belediye başkanının yetkilendirdiği memur veya muhtar, konsolos, nüfus müdürü hangi usule göre nikah kıyıyorsa aynı usule göre nikah kıyacaklardır, hangi şartlara uyarak nikah kıyıyorlarsa aynı şartlara uyarak nikah kıyacaklardır. Ayrı bir nikah usulü ve ayrı bir nikah şartı getirilmemektedir. Bu da son derece önemli." ifadesini kullandı.
Bu nikahın sözlü değil, yazılı olacağını da vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Usule uygun kıyılan nikah, daha sonra nüfus kütüklerine ilgililerce kayıt ve tescil edilecek. Böylelikle resmi nikahın hukuki sonuçları kadın ve erkek lehine doğması sağlanmış olacaktır ki bu da son derece önemli. Bu kayıt dışı evliliklerin önüne geçecek. Kadınların aleyhine nikahsız, resmi nikahsız birlikteliklerin oluşmasını, kadının hukukunu ve mağduriyetini önleyecek son derece önemli ve yerinde bir değişikliktir. Tabi burada 'çocuk yaşta evliliklerin önü açılacak' şeklinde Cumhuriyet Halk Partili vekillerin bilerek söyledikleri yalanlar var. Bazı kadın dernekleri de bu konuda bilerek yalan söylüyorlar. Çünkü kamuoyunu maniple etmeye, yönlendirmeye çalışıyorlar. Bir defa çocuk yaşta evliliklerin önünün açılması mümkün değil çünkü evlenme yaşı Medeni Kanun'da ne ise odur, burada bir değişiklik yok. Evlenme yasaklarında bir değişiklik yok, evlenme engellerinde ve şartlarında herhangi bir değişiklik yoktur. Dünkü hukuk ne ise bugünkü hukuk, yarın ki hukuk da aynı hukuktur. Bu nedenle çocuk yaşta evliliklerin önünün açılması mümkün değildir. İki, kıyılacak nikah resmi nikah olduğu için birden çok evliliğin olması da mümkün değildir. Çünkü bizim medeni yasamıza göre bir kişi sadece bir kişiyle evli olabilir, resmi nikah da ancak bir kişiye kıyılabilir. O nedenle resmi nikah kıyılma yetkisi verilen yerde 'birden çok evliliğin nikahı kıyılacak' demek çok büyük bir yalanı utanmadan söylemek anlamına geliyor ama maalesef bunu çok yaptılar. Bu yasayı kirletmek, bir şekilde halkı bu yasaya karşı kışkırtmak için çok kullandılar."
- "Düzenleme laiklik ilkesine aykırı değil"
Gerçeklerin yalanla örtülemediğini ve başka bir hale getirilemediğini belirten Bozdağ, bunu herkesin yakından bildiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şunları değerlendirmelerde bulundu:
"Tabi laiklikle ilgili de burada eleştiriler yapıldı, 'bu düzenleme laiklik ilkesine aykırıdır' denildi ki bu da büyük bir çarpıtmadır. Çünkü düzenleme laiklik ilkesine aykırı değildir. Bildiğiniz gibi laiklik herkesin inancına veya inanmamasına karşı bir sigortadır. Laiklik her inancın veya inançsızlığın teminatıdır. Özgür bir şekilde kişi neye inanıyorsa onun gereğini yapacak, inanmıyorsa onun gereğini yapacak, laik devlet de bunun teminatı ve koruyucusu olacaktır. Müftülüklerin kıyacağı nikahlar bu anlamda laikliğe bir aykırılık oluşturmaz. Çünkü kimseyi müftülüklere nikah kıymaya zorlayan bir yasa yok. İsteyen müftüye gider nikahını kıyar, isteyen köyde muhatara gider nikahını kıyar, isteyen belediye başkanına, nüfus müdürüne ya da belediye başkanının yetki verdiği memura nikahını kıyabilir. İsteyen de gidip müftüye nikah kıydırabilir. Sayın Kılıçdaroğlu veya CHP'liler veya başka vatandaşlarımız müftüye nikah kıydırmak istemeyebilir, başka birisine gidip nikah kıydırabilir veya hiçbir ayrım yapmaz o gün kim müsaitse ona gidip nikah kıydırabilir. Burada tamamen vatandaşlarımızın tam hürriyeti vardır, hür iradesiyle tercihlerine saygı vardır. Vatandaşın önüne mevcut seçeneklerin yanına yeni bir seçenek ortaya konmuştur. Zorlama da kesinlikle söz konusu değildir."
Batı ülkelerini örnek gösteren Bozdağ, "Batı ülkeleri laik ülkeler ama orada din adamları ne yapıyorlar, dini nikah kıyabiliyorlar. Orada laikliğe aykırı oluyor mu bu? Olmuyor. O zaman Almanya'da laikliğe aykırı olmayan bir nikah Türkiye'de din adamı olan müftüler nikah kıydığı zaman nasıl laikliğe aykırı olur." dedi.
- "Çok net, itiraz müftülerin nikah kıymasınadır"
Bozdağ, laikliğin muhtevasının değişmediğine vurgu yaparak, şu görüşlere yer verdi:
"Laiklik, laikliktir. Dolayısıyla onların nikah kıyması da öyle bir aykırılık kesinlikle oluşturmaz. Bunlar tamamen halkımızı bu yeni düzenlemenin aleyhine kışkırtmak ve yeni düzenleme konusunda toplumda yeni kamplar yaratmak için CHP ve bazı dernekler tarafından uydurulan yalanlar ve maniple edilen hususlar olarak ortada duruyor. CHP eğer bu resmi nikah kıyma yetkisi diyelim ki ilçe tarım müdürüne, diyelim ki tapu müdürüne verilmiş olsa bunlara hiç itirazı olmaz. Çok net, itiraz müftülerin nikah kıymasınadır."
Müftülerin kamu görevlisi olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Bugün Türkiye'de görev yapan müftülerin tamamı 4 yıllık yüksek öğrenim mezunu, bunların bir kısmı master bir kısmı doktora yapmış insanlar. Dolayısıyla iyi eğitim almış, kamuda görev almış insanlar. Muhtarlara da baktığınızda onlarda da iyi eğitim almış insanlar var ama okur yazar olanlar da var. Kamu görevlisi muhtar yapacak, doktora yapmış müftü nikah kıyamayacak. O da kamu görevlisi. Bu kabul edilebilir bir şey mi? Değil." ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Peki neye karşı, çok net söylüyorum, dini çağrıştırdığı için din görevlisi olduğu için dini konuları halka anlatmak ve dini konularda halkı aydınlatmakla görevli birisi nikah kıydığı için CHP bundan rahatsızlık duyuyor. Din adamının nikah kıymasından rahatsızlık duyuyor. Yoksa başka bir şeyden bir rahatsızlığı yok. Tapu müdürü kıysa rahatsızlık duymazdı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu rahatsızlığını biliyoruz. Ne kadar başka gerekçeler söyleseler de bu yanlışını biliyoruz. Bu da demin söylediğim gibi bildik CHP'nin kendini tekrarından başka bir şey değil. Dini konular veya din adamları, dinle ilgili ne olursa olsun CHP daha hemen işin başında onun karşısında duran bir pozisyon alıyor. Değişmedi bu parti ama inşallah değişmeyeni halk değiştirecektir diye düşünüyorum. Bu yeni düzenlemenin hayırlı olmasını diliyorum. Meclisimizden geçti şimdi vatandaşlarımız yeni bir imkana kavuşmuş oldu."
- ABD ile Türk heyetlerinin vize görüşmesi
Bir basın mensubunun Türk ve ABD heyetleri arasındaki vize görüşmesini sorması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:
"Umarız ki bu kriz fazla sürmez çünkü Türkiye ile ABD'nin aleyhine işliyor. Türk halkına da ABD halkına da zarar veriyor bu süreç. Ankara Büyükelçisi'nin bize göre eksik veya yanlış bilgilendirmesi sonucu ortaya çıkan bir sorunla Türkiye ile Amerika karşı karşıya. Ankara'da yapılan bu görüşme her iki tarafın olayın esası hakkında karşılıklı birbirini bilgilendirmeleri ve doğru verilerin paylaşılmasına yol açmıştır. Yapıcı olarak geçmiştir ve taraflar görüşme sonuçlarını hükümetlerine aktararak oradan yeni bir irade almak üzere ayrıldılar. Umarız ki kısa bir süre sonra bu sorun aşılır."
(Bitti)
AA