ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Çılgınlığın henüz mevzuatı yok. Çılgınlık yapmak isteyen her zaman yapar, onu da hayatıyla öder. Türkiye'de kimse kolay kolay darbeye kalkışamaz. Bu sistem değişikliğinden sonra, yüzde 50 ve üzeri bir iktidar gücünü millet verdikten sonra darbe yapmaya kalkmak çılgınlıktır." dedi.
Elazığ'da bulunan Yıldırım, Kanal 7 ve Ülke TV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Yıldırım, halk oylamasından "Evet" çıkarsa Türkiye'nin son başbakanı olacağının hatırlatılması üzerine, meydanlarda söylediği "Bu sistem Erdoğan için değil, her doğan için" sözünü anımsattı. Kendilerinin fani olduğunu, bugün emaneti taşıdıklarını ifade eden Yıldırım, bunun hakkını vermek için uğraştıklarını söyledi.
Bu kadar gayret etmesinin nedeninin, ülkenin geleceğini, gençleri, çocukları düşünmesinden kaynaklandığını dile getiren Yıldırım, çok zor şartlardan bugünlere geldiklerini belirtti.
Başbakan Yıldırım, 1970'li yıllarda, üniversite yıllarında okulun bir sene kapalı kaldığını hatırlatarak, "Gözümüzün önünde gencecik insanlar, anarşistlerin kurşunlarıyla öldürüldü. Her gün olaylar, kargaşa, anarşi ve millet canından bezmişti ve 1980 darbesi geldi. Cumhurbaşkanı seçilemedi. 124 tur yapıldı, seçilemedi. Onun üzerine bahane edildi, darbe geldi." diye konuştu.
1990'lı yıllarda da üniversite kapılarında öğrencilerin sorun yaşadığını anımsatan Yıldırım, "28 Şubat dayatması, tankların sokağa çıkması, seçilmiş hükümeti alaşağı etme" gibi sorunların olduğunu anlattı.
Yıldırım, "Tansu Çiller, merhum Hocamız Erbakan anlaşmışlar, koalisyon kurmuşlar 'bir sene sen başbakan olacaksın, bir sene sonra değişeceğiz.' Seneyi tamamlamış, bu sefer Tansu Çiller'e geldiğinde vermiyor. 'Kızım' dediği Demirel vermiyor. Güvenoyu alacağı garanti, her şey garanti. Ben geçenlerde, 'abidik gubidik işlerle hükümetler kuruluyor' dediğim buydu." ifadelerini kullandı
Vatandaş kimi seçtiyse kime vekalet verdiyse onların ülkeyi yönetmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Ama bu sistem ona da engel oluyor. Burada bir keyfilik var, boşluklar var. 'Cumhurbaşkanı istediğine verir' diyor. Teamül anayasanın önüne geçiyor. İnsanlara adeta 'ben sana gösteririm. Yetkiyi aldın ama keyfi kullanamazsın.' Bu sistem o kargaşayı, o çelişkiyi de ortadan kaldırıyor. Yetkinin kime verileceği, hangi şartlarla geçerli olacağı, eğer yerine getirmezse sorumluluğunun ne olacağı, her şey çok güzel tanımlanmış, buradan yanlış bir iş çıkmaz." değerlendirmesinde bulundu.
Kendisinin cumhurbaşkanının dirayeti ve riyasetiyle uzun yıllar memlekete hizmet ettiğini aktaran Yıldırım, ülkeyi baştan başa yollarla donattıklarını, yolları bölerek gönülleri birleştirdiklerini söyledi.
Elazığ'dan örnek veren Yıldırım, Elazığ'da bölünmüş yol, hava alanı yokken şimdi her tarafında bölünmüş yolların olduğuna, bu bölünmüş yol ve havalanının Avrupa'nın birçok ülkesinde bulunmadığına dikkati çekti.
- "Eğer memleket kazanacaksa, biz kaybedelim"
Başbakan Yıldırım, insanların gelip geçici, kurumların ise kalıcı olduğunu ifade ederek, "Recep Tayyip Erdoğan da fanidir, Binali Yıldırım da fanidir. Eğer memleket kazanacaksa biz kaybedelim, hiç önemi yok. Biz hep böyle diyoruz. Ülkem kazanacaksa milletim kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız. Bir şey de kaybetmiyoruz. Cenabı Hak nasip etti hizmet, 10 yılı da bir, 3 yılı da bir. İş yapmadıktan sonra 10 yıl orada başbakan ol ne olacak." şeklinde konuştu.
Önemli olanın bulundukları makamlarda bir şey ortaya koymak olduğunu vurgulayan Yıldırım, 2003 yılından beri ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini söyledi.
Hiçbir zaman oturduğu koltuktan güç almadığını, hep oturduğu koltuğa güç katarak bugünlere geldiğini vurgulayan Yıldırım, "Ulaştırma bakanlığının ne iş yaptığını bilen yoktu ama ulaştırma bakanlığı AK Parti iktidarında liste başı bakanlıktır. İkinci sağlık gelir ve ondan sonra diğerleri gelir. Bunlar hizmet yapmak isterseniz, iş yapmak isterseniz memlekette çok imkan var." dedi.
Yıldırım, devamlılığın esas olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin 1950 yılından beri 67 yılda 48 hükümet değiştirdiğini ABD'de ve İngiltere'de ise 15 hükümet değiştiğini aktardı.
Türkiye'nin 1950-1960'da kazandığına, 1960-1980'de ise kaybettiğine işaret eden Yıldırım, 1980-1990'da tekrar kazandığını, 1990-2000 arası yine kaybettiğini ancak son 15 yıldır Türkiye'nin kazandığını ve büyüdüğünü söyledi.
- "Darbeler artık şekil değiştiriyor"
Başbakan Yıldırım, "Askeri vesayet nasıl bitecek?" sorusu üzerine, vesayet'in "vatandaşın vermediği yetkiyi birisinin kullanmaya kalkması" olduğunu belirtti. Bunu kim yaparsa bunun bir dayatma olduğunu belirten Yıldırım, "Bunun asla demokrasilerde yeri olmaz. Bu darbe alışkanlığının devamıdır. Darbeler artık şekil değiştiriyor. 28 Şubat darbesinin şeklini biliyorsunuz. 27 Nisan elektronik muhtıra ama bu FETÖ'cüler eski usulleri denediler. Ahlaksızlar, askerin tankını çaldılar, topunu çaldılar, tüfeğini, uçağını, helikopterini çaldılar. Askerin kıyafetini de giydiler, bu ülkenin asil insanlarının üzerine mermilerini, bombalarını yağdırdılar." diye konuştu.
"Yeni sistem bunların bir daha olmayacağına garanti veriyor mu?" sorusuna karşılık Yıldırım, şunları kaydetti:
"Çılgınlığın kitabı yazılmadı. Çılgınlığın mevzuatı yok. Çılgınlık yapmaya kalkarsan aynen intihar saldırısı gibi. Bunu bir tarafta tutalım ama bu getireceğimiz sistem vesayetleri ortadan kaldırıyor. Milletin iradesi doğrudan yönetime aktarılıyor. O zaman ne oluyor? Millet şöyle düşünüyor, 'Benim verdiğim yetkiye sen nasıl müdahale edersin?' diyor. İşte 15 Temmuz gibi hemen karşılığını veriyor ama bu devamlı hale geliyor. Türkiye 15 Temmuz'a güçlü iktidarla yakalandı. Zayıf iktidarla yakalansaydı bu karşılığı verebilir miydi? Güvenmediği bir lider olsa sokağa iner miydi bu insanlar? Onun için bu sistemin getirdiği bu işi asgariye indirmektir. Dediğim gibi çılgınlığın henüz mevzuatı yok. Çılgınlık yapmak isteyen her zaman yapar, onu da hayatıyla öder. Türkiye'de kimse kolay kolay darbeye kalkışamaz. Bu sistem değişikliğinden sonra yüzde 50 ve üzeri bir iktidar gücünü millet verdikten sonra darbe yapmaya kalkmak çılgınlıktır ama zayıf iktidarlarda gördük. 80 ihtilali nasıl geldi?"
- "Geç bunları, bunları yemez millet"
Başbakan Yıldırım, gençlerin seçme ve seçilme yaşıyla ilgili sorularının olduğunu ve bunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gençlerin kafasını karıştırdığını söyledi.
Milletvekili seçilme yaşının 18 ile sınırlı olmadığını belirten Yıldırım, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiği yaşı örnek verdi.
Gençlerin, muhtar olacak veya belediye meclis üyesi olacaksa 25 yaşına kadar beklemesinin haksızlık olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Kaldı ki 'askerlik yapmayacak' külliyen yalan, 30'a kadar askerliğin tecili var. Kılıçdaroğlu'nun oğlu kaç yaşında? Askerliğini yapmamış, bilen var mı? Hala askerliğini yapmamış, 30 yaşın üzerinde, niye yapmamış? Bizim çocuklarımız gitti yaptı. Bunları söyleyince lafın nereye gideceğini herkesin bilmesi lazım. Sen SSK müdürü olunca torununu bile 14 aylık sigortalı yapacaksın. Ondan sonra vatan, millet diye anlatacaksın. Geç bunları, bunları yemez millet, kusura bakmasın. 9 milyon insandan bahsediyoruz. Bunun yarısı kadın, genç kız, peki onlar da askere gitmeyecek, onlar ne oluyor? Onlara ne mazeret uyduracaksın? 4,5 milyon insanı yok sayıyor? Kafasında kadınları silmiş, genç kızları silmiş. 18-25 arası sanki hepsi erkek, onlar da askere gitmemek için milletvekili oluyor. Böyle bir saçma mantık olur mu? Bu insanlarımıza hakarettir."
(Sürecek)
AA