İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "(Cumhurbaşkanının yargılanması) Kolay yargılanma iş yapmamaya getirir. Sorumluluk alıyorsunuz, yargılanma korkusu sizin gece gündüz aklınızda olursa iş yapabilir misiniz? Bu, 'karışma, görüşme, otur' demektir. Kaybedilen zamanın hesabını kim verecek? Yetki verdiğiniz insana güveneceksiniz." dedi.
Yıldırım, İzmir Saat Kulesi önünde gerçekleştirilen Habertürk TV - Bloomberg HT ortak canlı yayınında "Türkiye'nin Referandumu-Gençler Başbakana Soruyor" adlı programa katıldı.
Yıldırım, 16 Nisan'da halk oylamasına sunulan sistemde cumhurbaşkanının meclis üzerinde baskısının artıp artmayacağı yönündeki soruya, mevcut sistemde Meclis'in iktidar partisinin elinde olduğunu, yeni sistemle bu yapının değiştirilmek istendiğini ifade etti.
Güçler ayrılığının yeni sistemle kesin kez ayrıldığına işaret eden Yıldırım, "Vatandaşın patron olduğu yerde tek adam olmaz. Padişahlığı konuşmuyoruz. 5 yıllığına sizi seçiyor vatandaş, 5 yıl sonra iyi yaptıysanız bir daha seçiyor. 10 sene, devamı yok. Tek adamlıkta 10 sene mi olur? Kemal Kılıçdaroğlu tek adam asıl, 7 seçim kaybetti ve devam ediyor, tek adam arıyorsa Kemal Kılıçdaroğlu kendine baksın. Hiç değişmiyor." dedi.
Öngörülen sistemde Meclis ve cumhurbaşkanına verilen görevler ve yetkilere değinen Yıldırım, Meclis'in kanun yapmanın yanında vatandaş adına cumhurbaşkanını denetleme görevinin de bulunduğuna işaret etti.
"Şimdiki sistemde cumhurbaşkanının dünya kadar yetkisi var, cezai sorumluluğu yok" diyen Yıldırım, "İstediğini yapsa sadece vatana ihanetten sorgulanabilir, o da zaten soyut bir şey. Biz bunu değiştiriyoruz. Cumhurbaşkanı hem yetkili hem de sorumlu, yetki kullanıp sorumsuz olmak tatlı bir iştir." diye konuştu.
- Cumhurbaşkanının yargılanması
Yeni sistemde cumhurbaşkanının eskisine göre daha kolay yargılanamayacağı yönünde eleştiriler olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:
"Kolay yargılanma iş yapmamaya getirir. Sorumluluk alıyorsunuz, yargılanma korkusu sizin gece gündüz aklınızda olursa iş yapabilir misiniz? Bu, 'karışma, görüşme, otur' demektir. Kaybedilen zamanın hesabını kim verecek? Yetki verdiğiniz insana güveneceksiniz. Güveninizi istismar edip, kötüye kullandığını görünceye kadar.
Eski sisteme göre cumhurbaşkanı bütün milletvekillerin 4’te 3’ünün oyu ile yargılanabiliyordu. Şimdi getirilen sisteme göre bu oran 3’te 2’ye düşüyor, yani yüzde 75’ten yüzde 66’ya düşüyor, azalıyor, yani güvencesi azalıyor, sorumluluğu artıyor. Suçlanabileceği suçların sayısı artıyor ama yargılanmaya gönderilme oranı azalıyor, burada bir denge sağlanıyor."
Yıldırım, yeni sistemde hükümet kurulurken meclis kompozisyonunda hangi partinin ne kadar milletvekilinin olduğunun önemi kalmadığına dikkati çekerek, "Cumhurbaşkanını halk doğrudan kendi seçiyor. Hükümeti millet, sandıkta kuruyor, bu hükümetin adı garantili hükümet, garanti sandıkta. Sandıkta yüzde 50 artı 1 oy alamayan kimse iktidar olamıyor." dedi.
Kuvvetler ayrılığının azalacağı yönündeki eleştirilerine yönelik soru üzerine ise Yıldırım, "Bu dediğinizin şu anda daniskası var. Şu anda başbakan hem meclise hem hükümete hakim. Herkesin kendi alanında yürümesi lazım. Alanın dışına çıkınca ya darbe girişimi oluyor ya da hepsini tutuyorsun cezalandırıyorsun." değerlendirmesinde bulundu.
- Yargının siyasallaşacağı eleştirileri
Başbakan Yıldırım, yargının siyasallaşacağı yönündeki görüşlere ilişkin ise şunları kaydetti:
"Şu anda da cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi üyelerini atıyor. Yeni icat edilmedi, eskisi devam ediyor. Şu ana kadar akıllarına gelmedi, yeni mi başladı. Bunlar züğürt tesellisi, laf değil. Mevcut devam ediyor, ses soluk yok, bundan sonra atayınca, 'yargı siyasallaşıyor'.... Bunu önlüyoruz, cumhurbaşkanı 4 atıyordu, yine 4 atıyor, 7 tane daha vardı onları da meclis seçiyor.
Şimdi yargı mensupları kendi aralarında bir araya gelip 'şucular bucular' kendi aralarında kümelenip adamlarını seçiyor, ondan sonra da paralel yapılar oluşuyordu. Bunu çözüyoruz, ortadan kaldırıyoruz."
Önerilen sistemde cumhurbaşkanının yetkilerinin artacağını ancak siyasi, cezai ve hukuki sorumluluklarının da artacağını dile getiren Yıldırım, "Olay çok net, tabi bunlar saatler alır, ayak üstü anlatılacak şey değil, ben size Kemal Kılıçdaroğlu gibi kahvecilere kahveler kapanacak deyip korku, kaos ve endişe önermiyorum. Ben Türkiye’nin geleceği olan gençlerin geleceğinin daha iyi olacağını söylüyorum."
(Bitti)
AA