İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "15 Temmuz'dan sonra 'Türkiye iflah olmaz, ekonomisi çöker' diyenler, şimdi bu söylediklerinden utanıyorlar. 16 Temmuz'da acele not düşürenler, şimdi Türkiye'nin büyüme tahminlerini artırmaya başladılar. Yüzde 2'lerden 4,7'lere çıkardılar. Bu rakam bile Avrupa'nın büyüme oranının iki katıdır. Darbe belasını savan, terör örgütleriyle amansız mücadele eden ateş çemberi içerisinde Türkiye, bütün olumsuz şartlara rağmen 2017'nin ilk 4 ayında yüzde 5 büyümeyi başarmıştır. Bu geçekten büyük bir başarıdır." dedi.
Yıldırım, Kaya Termal Otel'deki şehit aileleri ve gazilerin katıldığı iftar organizasyonunda yaptığı konuşmada, Türk milletinin, milli şuurun asla kaybolmayacağını ve yıllar geçse de her zaman dimdik ayakta olacağını, gerektiğinde alçaklara gereken cevabı vereceğini söyledi.
"Rabb'im bir daha bu güzel ülkeyi böyle sınavlardan geçirmesin." diyen Yıldırım, "Mahkemelerde darbeyi planlayanların verdiği ifadeleri görüyorsunuz. İşi nasıl da sulandırmaya çalışıyorlar, şehit yakınlarının, gazilerin gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorlar. İstedikleri kadar çırpınsınlar, istedikleri kadar yalan söylesinler. Mutlaka ve mutlaka hukuk içerisinde en ağır cezayı almaktan asla kurtulamayacaklar." ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"15 Temmuz'dan sonra 'Türkiye iflah olmaz, ekonomisi çöker' diyenler, şimdi bu söylediklerinden utanıyorlar. 16 Temmuz'da acele not düşürenler, şimdi Türkiye'nin büyüme tahminlerini artırmaya başladılar. Yüzde 2'lerden 4,7'lere çıkardılar. Bu rakam bile Avrupa'nın büyüme oranının iki katıdır. Darbe belasını savan, terör örgütleriyle amansız mücadele eden ateş çemberi içerisinde Türkiye, bütün olumsuz şartlara rağmen 2017'nin ilk 4 ayında yüzde 5 büyümeyi başarmıştır. Bu geçekten büyük bir başarıdır. Bu ne demektir, büyümede Türkiye, Çin ve Hindistan'dan sonra dünyada 3. sırada yerini almıştır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde başlatılan istihdam seferberliğinde önemli neticelerin alınmaya başladığını belirten Yıldırım, "Yine yılın ilk 4 ayında işsizlik rakamı yüzde 1 düşmüştür. İstihdam seferberliğinde 5 ayda ilave iş bulanların sayısı 1 milyon 200 bine yükselmiştir. Hiç kimse merak etmesin, Türkiye'nin yarınları, bugününden çok daha iyi olacaktır." diye konuştu.
Türkiye'nin terörle mücadelesine işaret eden Yıldırım, "Dünyada aynı anda en az 4 terör örgütüyle mücadele eden başka bir ülke yok. Dünyadan da bu kararlı mücadelemize amasız, fakatsız destek bekliyoruz. Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi gibi bir anlayışı asla kabul etmiyoruz. Bugünlerde moda oldu 'İslamcı terörist.' Bu düpedüz İslam düşmanlığı, Müslümanlık düşmanlığıdır. Teröristin dini, kitabı, mezhebi, meşrebi olmaz. Terörist sadece ve sadece insanları öldüren bir makinedir." dedi.
- PKK ile mücadele
Başbakan Yıldırım, terörle mücadelenin Türkiye'nin yanı sıra ülke sınırları dışında devam ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Fırat Kalkanı ile El Bab'da ve o bölgede DEAŞ terör örgütüne çok büyük darbe vurduk. Aynı şekilde taarruz anlayışıyla PKK'nın sığınakları haline gelen mağaraları birer birer başlarına geçiriyoruz. En büyük maddi kaynağı olan uyuşturucu trafiğine de art arda büyük darbeler vuruyoruz. Geçen yıl 67 milyon kök Hint keneviri arazide bulundu, imha edildi. Bu sene aynı bölgede 1 milyonun altında Hint keneviri bulundu. Yaz kış, gece gündüz demeden teröre karşı yapılan bu mücadele inşallah neticesini verecek ve Türkiye artık terörle anılmaktan kurtulacaktır. Hedefimiz terörü Türkiye'nin gündeminde en alt sıralara indirmek, daha çok kalkınma, daha çok refah, daha fazla istihdam, yatırım ve üretimi konuşmak. Tek bir gencimize uyuşturucu satılmayacak hale gelinceye kadar bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz."
İzmir Emniyet Müdürlüğünün de son dönemde uyuşturucuya karşı büyük savaş açtığını kaydeden Yıldırım, "Bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan geleceğimiz olan gençlerimize musallat olan bu uyuşturucu tacirlerine karşı da yurt çapında büyük bir mücadele başlatıyoruz. İnşallah ülkemizin geleceğini karartmaya çalışan bu şer odaklarından memleketimizi, milletimizi kurtaracağız." diye konuştu.
Yıldırım, İzmirlilerin Türkiye Cumhuriyeti'nin her köşesinde olduğu gibi şehitlerin emanetine, hatırasına sahip çıktığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hatırlayın, yakın zamanda canı pahasına şehrini, şehrinde yaşayan insanları korumak için polis memurumuz Fethi Sekin ne yaptı, kendisini kurşunlara siper etti, canıyla bedel ödedi, alçaklara da gerekli bedeli ödetti. İzmir halkı da onun bu vefasını unutmadı ve görülmemiş bir katılımla sağanak yağmura rağmen binlerce, on binlerce İzmirli cenazesine katılarak gereken vefayı göstermiştir. İzmirli işte böyledir, vatan deyince, millet deyince bir araya gelir ve ülkesine, milletine vefasını gösterir. İzmir, şehidi kadar, şehidinin emanetlerine de sahip çıkmayı her zaman bilmiştir. Şehidimiz Özel Harekat Polisimiz Atilla Güneş'in sevgili oğlu Doğan'ın sünnet töreni yine bir şehidin emanetine sahip çıktığını göstermektedir. Türkiye'nin dört bir yanından binlerce kişi İzmir'e akın akın gelerek, Doğan'ın ailesini bu mutlu gününde yalnız bırakmamıştır, ona babasızlığını hissettirmemiştir. İnşallah Doğan'ın ve diğer evlatlarımızın mezuniyetlerinde de düğünlerinde de yine hep bir olacağız, beraber olacağız."
- Berrak Zeynep'in 15 Temmuz için yazdıkları
Milletin ve vatanın bekasının, şehitlik ve gazilik bilincinin diri tutulmasıyla mümkün olduğuna dikkati çeken Yıldırım, gelecek nesillerin de aynı anlayış, bilinçle hareket edeceğinden zerre kadar şüphe duymadığını ifade etti.
Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"11 yaşındaki Berrak Zeynep isimli bir yavrumuz 15 Temmuz ile ilgili duygularını nasıl ifade ediyor? 'Hainler ülkemizin, Türkiye'nin kontrolünü ele geçiremedi. Çok vatandaşımız şehit oldu. Fakat onlara izin vermedik. Onları tek yürek olarak milletçe yendik. Hainler bizi, Türkiye'yi yenemeyeceğini anladı. Biz Türkiye'yiz. Tek yürek, tek milletiz.' İşte geleceğimizi emanet edeceğimiz bu şuurdaki gençlerimiz oldukça bu vatan, bu millet kıyamete kadar dimdik ayakta duracaktır. Bir kez daha bu vesileyle bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bütün gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Kahramanlıklarıyla gurur kaynağımız olan gazilerimizi şükranla, minnetle anıyorum."
- "Destansı yaşamını gelecek nesillere anlatmaya devam edeceğiz"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ise konuşmasına, vatan savunmasında canlarını feda eden şehitlere rahmet, gazilere acil şifalar, ailelerine de sabır dileyerek başladı.
Kur'an-ı Kerim'deki "Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Onlar diridir ama siz anlamazsınız" ayetini hatırlatan Kaya, "Onlar diridirler biz buna inanıyoruz, çocuklarımızı nesillerimizi bu inançla yetiştiriyoruz. Burası sadece düşmanın denize döküldüğü değil bir ülkenin varoluş mücadelesinin gösterildiği yerdir. İşte bu ruhla İzmir'in bağrından Fethi Sekin gibi nice kahramanlar çıkarıyoruz. Bağımsızlığın sembolü kahraman şehitlerimize, gazilerimize ve ailelilerine şükran borçluyuz. Onların destansı yaşamını gelecek nesillere anlatmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Kaya, şehit aileleri ve gazilerle bir araya gelmenin kendileri için oldukça önemli olduğunu vurgulayarak, "Kapımız, gönlümüz size sonuna kadar açık. Sizin göstermiş olduğunuz üstün cesaret, sabır ve metanet karşısında biz ne yaparsak yapalım gerçekten az. Sizlere hizmet etmek bizim için en büyük şeref ve onur." diye konuştu.
Yaklaşık 2 bin davetlinin katıldığı iftarda Başbakan Binali Yıldırım, şehit aileleri ile aynı masada orucunu açtı. Yıldırım'ın konuşması, işitme engelliler için işaret diline de çevrildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile İzmir Valiliğince düzenlenen iftara, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.
(Bitti)
AA