İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, çevreye dair her konuda en güzel neticileri almak için çalıştıklarını belirterek, "Su alanları konusunda Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdık, 7 bin 500 tesisi Orman ve Su İşleri Bakanlığımız Veysel Eroğlu'nun başkanlığında 15 yılda ülkemize kazandırdık." dedi.
Başbakan Yıldırım, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca geçen yıl çıkan bir yangında zarar gören Menderes ilçesindeki "Yemyeşil İzmir İçin Hepimiz Seferberiz" etkinliğine katıldı.
Kürsüye Orman Bölge Müdürlüğü personelinin kullandığı yelekle çıkan Yıldırım, konuşmasında, her yeni fidanın taze bir umut, taze bir heyecan verdiğini belirtti.
Yıldırım, toprağı bir emanet olarak gördüklerini, bu emanete en iyi şekilde bakmaya mecbur olduklarını vurgulayarak, "Ormanlarımız bizim ciğerlerimizdir, her orman yangınında ciğerimiz yanıyor. Bin bir güçlükle bu hale gelen ormanlara gözümüz gibi bakmamız lazım. Herhangi bir ihmale, yanlışa asla göz yummamamız lazım. Bilim, teknoloji sürekli ilerliyor. Sanayileşme, fabrikalar günden güne artıyor. Köylerdeki nüfus, şehirlere gidiyor, bunlar ve buna benzer birçok gelişme doğal kaynaklarımızda da bir tehdit oluşturuyor." diye konuştu.
Kalkınmaya, büyümeye, yeni fabrikalara, yollara, barajlara, köprülere "evet" dediklerini belirten Yıldırım, "Ancak bunları yaparken Cenab-ı Hakkın bize bahşettiği bu tabiatın hukukuna, ormanlarımıza da dikkat edeceğiz. Oralara da gözümüz gibi bakacağız, gelecek nesillerin hakkına halel getirmeyeceğiz." ifadesini kullandı.
- "Kirlenmenin önüne geçiyoruz"
Başbakan Yıldırım, hava kirliliğinin tüm dünyayı tehdit eden bir sorun olduğunu, olumsuz gidişin durdurulması ve çözüm için birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Son 16 yılda orman varlığını geliştirmek için birçok çalışma yaptıklarını, çok önemli projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Atık sular, kanalizasyonları sıfır atık hedefiyle bertaraf ediyor, kirlenmenin önüne geçiyoruz. Küresel iklim değişikliğiyle ilgili 2030 yol haritamızı da belirledik. Şehircilik alanında çevre dostu yatırımlara dikkat ediyoruz, yenilenebilir enerji kaynaklarına daha çok önem veriyoruz. Artık hidrolik enerjisi, rüzgar ve güneş enerjisini günden güne daha fazla kullanıyoruz. Çünkü Türkiye doğalgaza bağımlı halde geleceğini inşa edemez. Daha temiz bir çevre için, güzel Türkiyemiz için ne yapsak azdır. Türkiye'nin daha yeşil, çevresiyle barışık olması hepimizin arzusudur. Büyüme, kalkınma hedeflerinde çevreye duyarlı ve çevreye karşı saygılı bir şekilde sürdürülebilir bir kalkınmayı öngörüyoruz."
"Bizim inancımızda, bizim kültürümüzde ağaç dikmek çok önemlidir." ifadelerini kullanan Başbakan Yıldırım, herkesin hayatı ve yaşadığı dünyayı güzelleştirmeye mecbur olduğunu vurguladı.
- "Tabiat bize Rabbimizin emanetidir"
Yıldırım, tabiatın da çevrenin de bakım ve sevgi istediğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Dünyada kuraklık iklim değişimi sebebiyle orman varlığı azalırken Türkiye'de son 15 senede orman varlığı artmaya devam ediyor. Orman varlığımızı 15 milyon dekar artırarak 223 milyon dekara çıkardık. Daha yeşil Türkiye için, daha yeşil bir İzmir için durmadan, yorulmadan çalışıyoruz, çalışacağız. Güzel İzmirliler, son 15 yılda 4 milyar 39 milyon yeni fidan diktik. 2002 yılında 175 tane korunan alan vardı, şimdi 557 tane korunan alan var. 30 milyon dekarlık alanı korumaya aldık. 2003 yılında 33 tane milli parkımız vardı şimdi 43 tane milli parkımız var. Bizim farkımız tabiatı, mahlukatı, Rabbimizin bize emaneti olarak görüyoruz. Onun için gözümüz gibi bakıyoruz. Çevreye dair her hususta en güzel neticeleri almak için çalışıyoruz. Su alanları konusuda Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdık, 7 bin 500 tesisi Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu'nun başkanlığında 15 yılda ülkemize kazandırdık. "
Yıldırım, içme suyu tesisi çalışmalarıyla son 16 yılda 2 milyon vatandaşa daha kaliteli su içme imkanı sağladıklarını kaydetti.
- "En büyük tehlike yangın"
Ülkenin en büyük servetinin ormanlar, doğal kaynaklar olduğuna işaret eden Başbakan Binali Yıldırım, bu kaynakları koruma konusunda herkese çok büyük görevler düştüğünü hatırlattı.
"Şüphesiz ormanlarımız için en büyük tehlike yangındır." ifadelerini kullanan Başbakan Yıldırım, yangınlar sonucu biyolojik çeşitliliğin, ormanın veriminin azaldığını, hava ve su kaynaklarının da beraberinde yok olduğunu belirtti.
Yıldırım, yangında sadece ağaçların yanmadığını, ormandaki tüm canlıların da yok olup gittiğine değinerek, şu görüşlerini paylaştı:
"Orman yangınlarıyla dünyada 4 milyon hektar yok olup gidiyor. Ülkemiz orman yangıları konusunda riski yüksek bir ülkedir. Sahil şeridinde olan 12 milyon 500 hektarlık orman alanımız her zaman risk altındadır. Orman yangınlarının trafik kazalarında olduğu gibi yüzde 87'si ihmalden, dikkatsizlikten, insan hatasından kaynaklanıyor. Piknik yapıyoruz, geliyoruz, vakit geçirmek için ormanlara mangal yakıyoruz, ne oluyor, unuttuğumuz bir ateş bir kıvılcım koca bir ormanın yok olmasına sebep oluyor."
- "Türkiye Cumhuriyeti'nin son Başbakanı olarak..."
Konuşmasının sonunda kendisini milletvekili, Bakan, Başbakan yapan İzmir'e çok şey borçlu olduğunu aktaran Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti'nin son Başbakanı olarak 24 Haziran'da görevimi alnımın akıyla tamamlayacağım ama son Başbakan olup da gitmiyorum, İzmir'deyim. İzmir'e hizmetim devam edecek. Çünkü İzmir benim evim, İzmir benim vatanım, vatanımın en güzel köşesinden bir yer." dedi.
Yıldırım, İzmir'in efelerinden, yiğit insanlarından, yiğit kadınlarından bir söz almak istediğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"24 Haziran'da yeni bir döneme, yeni bir zafere hazır mıyız? İzmir'de destan yazacak mıyız? İzmir'e hizmet yolunda daha çok çalışacak mıyız? Sandıkları sonuna kadar dolduracak mıyız? İzmir her şeyin en güzelini hak ediyor. İzmir kurtuluşun şehri, İzmir demokrasinin şehri. İzmir Türkiye'nin Avrupa'ya, dünyaya açılan marka şehri. İzmir'e hizmet etmek, İzmirliye hizmet etmek de bizim için şereflerin en güzeli."
Konuşmanın ardından tören alanın yakınındaki tepede yangın tatbikatı yapıldı. Tatbikata Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri karadan arazözlerle, havadan helikopter ve yangın söndürme araçlarıyla katıldı.
Başbakan Yıldırım, telekonferans sistemiyle Bayındır ilçesindeki tören alanındaki yetkililerle görüştü ve ağaç dikim talimatı verdi.
Yıldırım daha sonra beraberindeki heyetle Menderes İlçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendi adına fidan dikimi yaparak, can suyu verdi.
Törene katılan bir kadının "Kılıçdaroğlu için de dikin, o buraya gelip dikemez." sözleri katılımcıların gülüşmesine neden oldu.
Fidan dikim etkinliğine Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir Valisi Erol Ayyıldız ile vatandaşlar katıldı.
AA