Başbakan Yıldırım grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump'la yapacağı görüşme öncesi önemli açıklamalarda bulundu.
ABD'nin YPG'ye silah yardımının kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Başbakan, "ABD Savunma Bakanı ile terör örgütü YPG ve DEAŞ hakkında kapsamlı görüşmeler yaptım. Adı ne olursa olsun, ister PKK, ister PYD, ister YPG ister DEAŞ olsun. Bunların hepsi terör örgütüdür, ölüm makinasıdır. Savunma Bakanı'nın bu konuda, bunun bir mecburiyet olduğunu bir seçim olmadığını ifade etmesi önemlidir. Ancak bir terör örgütü ile ABD'nin bir başka terör örgütünü yok etmek için işbirliği yapması kabul edilebilir bir şey değildir.Hala burada Türkiye'nin hassasiyetleri gerekli teminatlar verilmezse yapacağımız şey çok açık ve nettir. Terör nereden gelirse gelsin bu terörün kökünü kazımaya kararlıyız ve gereğini yaparız." ifadelerini kullandı.
İşte o konuşmadan satır başları
Ülkemizi derinden üzen bu kaza araştırılıyor ve sebepleri ortaya çıkarılacaktır. Bugün terörle mücadele ederken hayatını kaybeden askerimize ve bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaşanan bu olaylar karşısında ülkemizin birliğine gölge düşürmeye çalışanları kınıyorum. Şehit düşen savcı arkasından yakışıksız ifade kullananlar hakkında ilgili yargı mercileri gerekeni yapacaktır.Önümüzde önemli meseleler var, demokratik ve ekonomik gelişmeler önümüzde duruyor. Bu ülkeyi seven herkes bütün toplumun paydaşları gelecek Türkiye vizyonuna katkı sağlaması gerekir. Son iki hafta içinde çok önemli dış temaslarda bulunduk. İlki Moldova'ydı. İkili ilişkileri kapsamlı bir şekilde ele aldık. Moldava ile ilişkilerimizi Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliğine dönüştürme kararı aldık. Soydaşlarımızla da hasret giderdik.
İNSANLIĞIN SOMALİ'YE DİKKATİNİ ÇEKİYORUZ
Bir diğer ziyaretimiz ise İngiltere'ye oldu. Londra temaslarımız çerçevesinde, İngiltere York Prensi, İngiltere Başbakanı Theresa May, Amerika Savunma Bakanı ile ikili görüşmeler yaptım. Somali, bildiğiniz gibi Doğu Afrika boynuzunda bir ülke. Uzun yıllar İtalya ve İngiltere'nin esaretinde kalmış son yıllarda bağımsızlığını kazanmış. Bağımsızlığını kazanması ile sorunları azalmamış artmış. 2012 yılında Somali diye bir devlet kalmadı dediler. O andan itibaren sayın Cumhurbaşkanı, o gün işadamları ile birlikte Somali'ye adeta çıkarma yaptı. Buradan insanlığa bir şey söyledi: İnsanlık öldüyse biz buradayız. Somali'deyiz. İnsanlığın Somali'ye dikkatini çekiyoruz. O günden sonra Somali'de yaşayan, yoksulluktan, kuraklıktan ve terörden adeta tükenme noktasına gelen o ülkede umutlar tekrar yeşerdi.
BÜYÜK LAFLAR EDENLER VAR AMA
Bu konferansta gördük ki, büyük büyük laflar edenler var ama orada bir konuşmacının dediği gibi,bunlar arasında bir ülke var ki; o Somali'de hiçbir hesap yapmadan, sadece oradaki insanların hayata tutunması, terörden korunması için fedakarlık yapıyor. Oraya hastaneler yapıyor, su kuyuları açıyor, okullar yapıyor, tarımla ilgili projeleri gerçekleştiriyor, polislerini askerlerini eğitiyor. Hint Okyanusu'nda, Aden Körfezi'nde deniz korsanlığını sona erdiriyor. İşte o ülkenin adı Türkiye'dir. Milyarlarca dolar yardım sözü verildi. Bir çoğu da aktarıldı ama o yardımlardan geriye hiçbir iz kalmadı. Tek iz bırakan Türkiye'nin yaptığı destek ve yardımlardır.
ABD'NİN YAPTIĞI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
ABD Savunma Bakanı ile terör örgütü YPG ve DEAŞ hakkında kapsamlı görüşmeler yaptım. Adı ne olursa olsun, ister PKK, ister PYD, ister YPG ister DEAŞ olsun. Bunların hepsi terör örgütüdür, ölüm makinasıdır. Savunma Bakanı'nın bu konuda, bunun bir mecburiyet olduğunu bir seçim olmadığını ifade etmesi önemlidir. Ancak bir terör örgütü ile ABD'nin bir başka terör örgütünü yok etmek için işbirliği yapması kabul edilebilir bir şey değildir.Hala burada Türkiye'nin hassasiyetleri gerekli teminatlar verilmezse yapacağımız şey çok açık ve nettir. Terör nereden gelirse gelsin bu terörün kökünü kazımaya kararlıyız ve gereğini yaparız.
ALMANYA'YA SERT CEVAP
Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkiler halk oylaması öncesi gerilmiş sonrasında ise olumlu yapıcı mesajlar verilmiştir. Ama geçtiğimiz hafta 15 Temmuz darbe girişimine katılan ve dahli olan askerlere sığınma hakkı vermesi ilişkilerimizin gerilmesi için önemli bir gelişme olmuştur. Almanya bir şeye karar vermelidir ilişkilerimizi geliştirmek istiyorsa yönünü bölücülere değil Türkiye Cumhuriyeti'ne dönmek zorundadır.
FETÖ İTİRAZLARI İÇİN TEK MERKEZ
FETÖ ile mücadelede taviz vermeden devam ediyoruz. Hukuk içinde temizliyor ve gereken düzeltmeleri yapıyoruz. Bugüne kadar itirazları değerlendirilip göreve iade edilenlerin sayısı 20 binin üzerindedir.İtirazlar artık tek bir kuruma değil, bu merkeze adeta bir mahkeme gibi çalışacak bu merkeze yapılacak karara bağlanacak. Müracaatları haklı görünenlerin hakları iade edilecek. Haklı görünmeyenler içinse yargı yolu açılmış olacak. Türkiye artık terörden arınmış bir şekilde, yeni bir ufka yelken açmaya hazırdır.OHAL komisyon üyeleri belli oldu.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ TEKRAR ARAMIZA KATILDI
Bu yaşanan müsbet havanın kalıcı hale gelmesi için sayılı günlere ihtiyacımız var. Türkiye'nin yeni ufuklara yelken açması için ilk işaret fişeği atıldı. Anayasa değişikliği yapıldı ve Sayın Cumhurbaşkanımız tekrar aramıza katıldı. 16 Nisan'da aziz milletimiz kararıını verdi ve Güçlü iktidar, Sürekli istikrar dedi.
YENİ SLOGAN: MİLLETLE BİRLİKTE YENİ HEDEFLERE
Milletle birlikte yeni hedeflere sloganıyla başlayacağımız yeni dönem 21 Mayıs'ta Ankara Arena Spor Salonu'ndaki kongremizde bir manifestoyla bu hedefleri paylaşacağız. Ayrıca bu kongrede liderimizi Recep Tayyip Erdoğan'ı tek genel başkan adayı olarak teklif edeceğiz. Onun liderliğinde başladığımız kutlu yürüyüş bundan sonra yeni hedef ve vizyon dönemi olacak. Bu yeni dönemde demokrasi standartlarımız yükselecek ve ekonomimizi geliştireceğiz.