Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu, Ankaralı bazı gazetecilerle görüşen Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in, 7 Aralık 2009 tarihinde Tokat'ın Reşadiye ilçesinde 7 askerin şehit edildiği saldırıdan İsrail'i sorumlu tuttuğunu, İlker Başbuğ'un da aynı görüşte olduğunu söyledi.
Gazeteci Ömer Şahin'in Kanal A'daki "Görüş Farkı" programına Prof. Dr. Doğu Ergil ile birlikte katılan Taraf Gazetesi Yazarları Doç. Dr. Önder Aytaç ile Emre Uslu, son günlerde artan terör saldırılarıyla ilgili tartışma yaratacak ilginç açıklamalarda bulundu.
REŞADİYE'DEKİ SORU İŞARETLERİ
Demokratik açılım çalışmaların hız kazandığı süreçte 7 Aralık 2009 günü, Tokat Reşadiye'de devriyeye çıkan askerlerin aracına karakola bir kilometre uzaklıkta ateş açılmış ve 7 askerimiz şehit düşmüştü. Tokat'ın Reşadiye ilçesi terör bölgesi olmadığı için hain saldırının bu bölgede olması akıllara soru işaretleri getirmişti. Daha sonra saldırıyı PKK'ya bağlı bir örgüt üstlenmişti. Üstlenme öncesinde saldırının ardından Cumhurbaşkanı, Hükümet ve DTP'den saldırının "provokasyon" olduğu açıklamaları gelmiş, saldırının PKK'nın dışında "karanlık güçler" tarafından yapıldığına işaret edilmişti.
GÜL, ERDOĞAN VE ARINÇ'IN ŞÜPHESİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bu hain saldırının zamanlaması, yeri, şekli bütün bunlar düşünüldüğünde, tabii ki çok düşünmemiz gerekiyor." derken, Başbakan Erdoğan da benzer ifadeler kullanarak şunları kaydetmişti: "Bu hain pusunun yeri ve zamanlaması milletimizin nasıl bir tertip ve provokasyonla karşı karşıya olduğunun da açık bir ifadesidir."
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise taşeron örgütlere dikkat çekerek, "Daha çok ses getirecek, milliyetçi duyguları körükleyecek, özellikle bu söylem içerisinde siyaset yapan partilerin işini kolaylaştıracak bir eylemi çok akıllıca planlamış olabilirler. Türkiye'de ismi bilinen örgütler var. Bu örgütleri sevk eden iç ve dış mihraklar var. Dolayısıyla, taşeron örgüt de, eylemci de kullanılmış olabiliyor." şeklinde konuşmuş ve PKK'yı işin dışında tuttuğu gerekçesiyle muhalefet partilerinden tepki görmüştü.
Emre Uslu, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in Ankaralı bazı gazetecileri çağırarak, "Reşadiye saldırısının arkasında İsrail var" dediğini aktardı ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un da aynı görüşte olduğunu ileri sürdü. Uslu, Başbakan ABD'deyken ve İçişleri Bakanı Atalay "demokratik açılım" açıklaması yapacağı bir sırada Tokat Reşadiye'de yaşanan terör olayıyla ilgili çarpıcı bir iddiayı ortaya attı. Uslu, Ankaralı bazı gazetecilerle görüşen Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in, saldırıdan İsrail'i sorumlu tuttuğunu söyledi.
"DEVLET BÖYLE DÜŞÜNÜYOR"
Uslu, iddiasını şöyle dile getirdi: "Devletin de bir düşüncesi var. Bu düşünceye göre Ankara gazetecilerini çağıran Genelkurmay İkinci Başkanı Reşadiye olayından sonra 'Bu işin arkasında İsrail var' diyor. Ben bunu dolaylı yoldan Ankara gazetecilerine teyit ettirdim. Bugün başka bir kaynağım da aynı şeyi Genelkurmay Başkanı'nın da düşündüğünü ifade etti. Dolayısıyla son İskenderun saldırısını söyleyemem ama -bu konuda bir bilgim yok- devlet en azından Reşadiye saldırısının arkasında İsrail'in olduğunu düşünüyor."
AVUKATLARI AYTAÇ'A ÖCALAN'I ANLATACAK
PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ın avukatlarının kendisini arayarak randevu istediğini açıklayan Aytaç, "Öcalan'ın neler düşündüğünü bana anlatmak istediğini söylediler. Daha gününü belirlemedik, sanırım önümüzdeki günlerde görüşeceğiz. Öcalan'ın birebir gazeteciler bağlamında talimat verdiği kanaatindeyim" dedi.
ÖCALAN ALTAN VE TÜRKÖNE'Yİ OKUYOR
Aytaç, listede başka isimler de olduğunu söylerken Abdullah Öcalan'ın cezaevinde en çok takip ettiği gazetecilerin Ahmet Altan ve Mümtaz'er Türköne olduğunu da kaydetti.
ÖCALAN İDAM EDİLSİN
Önder Aytaç, Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan başka bir hapishaneye tahliye edilmesini önerirken gerekirse idam edilebileceğini de söyledi.. Aytaç şöyle devam etti: "Abdullah Öcalan orada kalacağına bence bir an önce sivil bir hapishaneye alınmalıdır. Hatta olası ise çağırırsınız "bütün bunlardan sorumlu sizsiniz." Dersiniz. Türk mahkemeleri yargılar ve idam eder. İdama dönük ne gerekiyorsa..."