TGRT satıldı. Uzun zamandır beklenen bir haberdi ama yinede etkisi büyük oldu. TGRT’yi Ciner grubu alacak derken birden piyasada Rupert Murdoch belirdi.
Murdoch Türkiye’de önce bir reklâm ajansına ortak oldu. Karnera Reklâm. Sahibi Eski Galatasaray başkanlarından Mehmet Cansun. Statlardaki reklâmların önemli bir kısmını pazarlayan bu şirketin % 60’ını aldı. Sonra da TGRT.
Rupert Murdoch’un sahibi olduğu News Corporation Grubu’na bağlı, toplam 175 gazete ve 75 televizyon kanalı bulunuyor. Birkaç tanede bizim ülkemizde olsa ne olur. Her gün televizyonlarını dünyada 600 milyon kişi izliyor, gazetelerini 6 milyon kişi okuyor. Bu rakamlarda Murdoch’u dünyanın en büyük medya patronu yapıyor. Murdoch daha önce de Digiturk’ün çoğunluk hisselerinin satışı için Yapı Kredi Yatırıma başvuruda bulunmuş ama cevap alamamıştı. Aslında bu başvuru Türk medya sektörüne olan ilgisini ortaya koymaktadır.
Şimdi Türk kamuoyunda cevabı en çok merak edilen soru şu: Kim bu Murdoch? Niçin başka kanalı değil de TGRT’yi satın aldı? Üstelik İslamcı olarak bilinen bir kanala niye bir musevi talip oldu. Bunlar ciddi incelenmesi gereken sorunlar. Aslında sorular mı, sorunlar mı ? sonra anlaşılacak.
Gerçek adı Keith Rupert Murdoch II, olan Rupert Murdoch 11 Mart 1931 Avusturalya doğumlu bir Amerikalı, şimdi Amerika’da yaşıyor. Dünyanın çok uluslu, deyim yerindeyse, ‘uluslaraşırı’ medya kuruluşu News Corporation’ı yönetiyor, Avustralya, İngiltere ve Amerikan medyasının devi… Babası Sir Keith Murdoch Avustralya başbakanı Billy Hughes’in danışmanlığını yapan bir gazeteciydi. Sonra Melbourne’un en etkili gazetesinin patronu oldu. Oxford Üniversitesinde okudu...
Murdocht 1960’ların ortasında İngiltere’ye yerleşmeyi hedeflemişti. News of the World, The Sun, The Times ve The Sunday Times’ı 1981’de İngiliz aristokrasisinin önemli ailelerinden satın aldı. Astor ailesini 1966’da, Thomson ailesini 1981’de yenmişti.
Avusturalya ve İngiltere operasyonlarından sonra Amerikan pazarını da fethetmeyi kafasına koydu. İlk temasını 1973 yılında gerçekleştirdi. İlk girişimi San Antonio Express-News oldu, ardında Star isimli tabloid gazeteyi kurdu. Ardından, yalnızca Amerikalılar’ın televizyon sahibi olabildikleri gerekçesiyle Amerikan vatandaşı oldu. New York Post bu sırada doğdu.
Murdoch bir neo-conservative olarak tanımlanabilir. Gençliğinde Avusturya İççi Partisi’ni desteklemiş olmasına rağmen, işlerini tesis eder etmez Liberal Parti’ye doğru ağırlık merkezini kaydırdı. Amerika’da sürekli Cumhuriyetçileri destekledi ve Ronald Reagan’ın yakın arkadaşı oldu. Ama en ilginci George W. Bush’u hem 2000 hem de 2004 seçimlerinde sonuna kadar desteklemesiydi. İngiltere’de Margaret Thatcher’i destekledi. Ancak 1997, 2001 ve 2005 seçimlerinde Tony Blair’in İşçi Partisi Murdoch’dan destek buldu. Ya Murdoch’un destekledikleri dünyayı yönetiyor, ya da Murdoch dünyayı yönetecekleri kokluyor ve onları destekliyordu. Bizde kimi destekleyecek dersiniz?
Murdoch, TGRT ismini kullanmayacak. Peki isim hakkını kullanmayacak olan Murdoch o zaman niçin teknolojisi tümüyle eskimiş bir kanal için dünya kadar para ödesin? Bunun sembolik bir anlamı var. Çünkü Murdoch, muhafazakâr bir kanal olan TGRT’ Yİ satın almakla bir mesaj veriyor. Sermayenin her şeyi satın alabileceğini. Üstelik ülkemizde basında hisse oranının %25’den fazla olamayacağını bilerek ünlü Türk asıllı Amerikalı müzik patronu musevi asıllı Ertegün’ü kendine ortak ederek. Böylece İslamcı kanat TGRT’nin yayın politikaları da belirlenmiş oluyor. ABD yanlısı bir İsrail propogandisti. BOP’çulara hayırlı olsun.
1981’in Çanakkale’sini görmüş bir Anzak’ın oğlu olan Rupert Murdoch’a televizyon satmak... Hem de bu satışı yapan kim? Milliyetçi-Muhafazakâr, üstelik adını bir İttihatçı’dan alan Enver Ören...
Anlayın memleketimden insan manzaralarını...