Gündeme dair söylenecek çok söz var. Ancak zaten gerildik, zaten herkes yeterince merakta… Allah ordumuza ve milletimize böyle güç süreçlerde dirlik ve birlik, güç ve kuvvet versin diyorum.
Başka bir şeylerden bahsedip biraz kafa boşaltma yapsak iyi olabilir mi?
Fikre katılmayanlar sekmeyi kapatsınlar, katılanlarla devam edelim.
Sorum şu: Ahvalinizi nasıl arz ediyorsunuz?
Türkü mü söylersiniz, şarkı mı dinlersiniz? Şiir yazıp gökyüzünü mü seyredersiniz? Elinizde kalem çevirip, hayalinizden film şeritleri mi geçirirsiniz?
Hz. Mevlana diyor ki; “İki gecem var ikisinde de uykusuzum. Biri sensiz olduğum gecedir. Hasretin bırakmaz ki gözüme uyku girsin? Diğeri ise senle olduğum gecedir. Yanımda sen varken uyumak olur mu?”
Bu da bir ahvaldir mesela… Öyle bir ahvaldir ki hem de, arz edilişi bile başka güzel.
Ben boynunu büküp kederlenenlerdenim mesela. Şarkı türkü ile pek aram yoktur. Kendime söyler kendim dinlerim. İlacım da derdim de bendeymiş gibi gelir. Çare de çaresizlikte içimde bir yerdeymiş gibi. Bilmem doğrudur bilmem değil…
Yüzümüzü Allah’a dönmektir bana kalırsa en güzeli. Zaten başka dinleyecek olan da yok sanırım…
Bu arz meselesi önemli. “İki çay söyler oradan birisi açık, birini kendi yerine diğerini sevgilinin yerine içer” Cemal Süreya böyle arz etmiş ahvalini…
“Bana her şey seni hatırlatıyor” diyen birileri var misal.
Niyazi Mısri, “Belâ yağmur gibi gökten yağarsa başını ona tutmaktır adı aşk. Elinde sükkeri ayruğa sunup ağuyu kendi yutmaktır adı aşk” diyor.
Gördüğünüz gibi bir çeşit ah ediyoruz aslında hepimiz.
Kimimiz iç çekiyoruz, bazıları talip oluyor, bazıları vazgeçiyor, bazıları hep çabalıyor… Bunların hepsi ahval olup göğe yükseliyor.
Derdim kimseyi dert sahibi etmek değil. Biraz hayata dair düşünmek lazım diyorum. Sevincimiz, hüznümüz, kederimiz… Asla nasıl erilecek başka?
Hoş bizim gibiler asla erer mi, nasıl erer, aslolan nedir bilinmez… Zor bu işler.
Kafa boşaltacaktık yazıya başlarken niyet oydu ama kafa dağıttım sanki ben… Hücreler etrafa çok da dağılmadan, ortalık fenalamadan kaçayım ben. Sizi de kendinizle biraz baş başa bırakayım.
Haydi selametle.