Torku Konyaspor - Galatasaray maçına başlama düdüğüyle birlikte girdim. Güney kale arkasında Nalçacıı Grubu’nun açtığı “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” pankartı ve Türk Bayrağı’nı göremediğime üzüldüm. En dinamik grup olan Nalçacılılar’ın ceza alması ise daha da üzücüydü.
Sahaya baktığımda ise yine beklentilere uymayan bir kadro vardı. Geçen hafta Kayseri’de daha derli toplu bir Konyaspor gördüğüm için ilk maçtaki karamsarlığım azalmıştı. Fakat hücum hattı çok güçlü olan Sarı Kırmızılı takımı sadece durdurmaya yönelik ve nispeten tecrübesiz bir kadro tribünlerin ilk başta canını sıktı. Ali Turan’ı sağ beke alan Kocaman’ın, Ömer Ali ile birlikte Sneider’i durdurmalarını istediği belliydi. Onu da zaten beceremediler.
Volkan Fındıklı bu maçta öyle sırıttı ki Galatasaray muhabiri Evren Göz’ün devre arasında “Herkes Selçuk Şahin’i eleştirir, bu Volkan gördüğüm en kötü ön libero” deyince sadece sustum. Aslında çocuğun suçu yok. Galatasaray maçında oynayınca korkudan kendine bir alan belirledi ve hata yapmamak için oradan çıkmadı. Ama şunu itiraf edelim. Bir ön libero fiziğine sahip değil. Çok uzun sürede oraya adapte olabilir.
Bajic de asla bir golcü havası vermiyor. Hakan Balta’nın ayağındaki bir topa hamle yaptığında Balta’nın topu çekişi ve Bajic’in düştüğü zor durum Boşnak oyuncunun şu an için bu ligde ilk on birde sahaya çıkacak bir golcü olmadığını gösterdi.
Kaleci Kaya için demediğimiz kalmadı. Psikolojisini diri tutamayan vasat bir kaleci. Kesinlikle uzun süreler oynamayı hak etmiyor. Sakatlanan kalecilere yedek olmaktan öteye gidecek bir oyuncu değil. Hoca tekrarlayan hatalar olmadığı sürece kadroyu bozmadığı için üç hafta oynadı. Bundan sonra zor.
Sözün özü; Aykut Kocaman’ın oyun anlayışı geçen sene büyük ölçüde oturmuştu. Kendi eliyle kadroyu bozarak tekrar başa döndü. Tabiî ki sabırlı olmak gerek ancak elindeki oyuncuyu oynatmadığın zaman kimse savunma disiplinini oturtmaya çalıştığın gerekçesini kabul etmiyor. Sissokko geçen hafta oynarken bu hafta tribünde. Traore yok. Holmen sonradan giriyor. Tabii olarak taraftar kızıyor.
Taraftar kızıyor anladım da başkana ne oluyor onu anlamadım. Başkan Şan’ın maçtan sonra yaptığı açıklama tam anlamıyla ucube. “Bu kadro gerçek kadromuz değil. Hoca’nın tercihi” demek Galatasaray’dan yenen 4 golün yönetime gelmesi muhtemel bütün tepkilerini hocanın üstüne atıp kaçmak demektir.
Bu hocayı getiren, ona tam yetki veren yönetimin kadroya karışma hakkı yoktur. Kadro tercihi eleştirilir ancak kimse Aykut Kocaman’a oyun tarzı nedeniyle kızmasın. Uzaydan gelmedi. Zaten hep böyle oynatıyordu. Kızılacak biri varsa tepkilerden kaçmak için hocadan rapor istemek yerine basının önüne çıkıp Kocaman’a gol atan Sayın Başkan Şan’dır.
Yönetimdeki çalkantıları da hafta içi yazarız inşallah. Bu gidişin sonu hayır değil ama bekleyelim.