Bitlis’in önde gelen korucu ailelerinden Beyler aşireti reisi Ahmethan Erdoğan, görüşmelerde bulunmak üzere geldiği TBMM’de, FETÖ’cülerin korucuları nasıl yıldırdığını ve devlete küstürmeye çalıştıklarını anlattı.
“Biz dağdaki teröristle savaşırdık. Onlarla savaşmak kolaydı. Bizi asıl devletin içine sızan teröristler yıldırdı” diyen Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın FETÖ’cü başyaveri Ali Yazıcı ile yaşadığı bir olayı anlattı.
Korucubaşı Erdoğan, FETÖ-PKK ilişkisini ortaya koyan olayı şöyle özetledi:
“İki yıl kadar önce Sayın Cumhurbaşkanımızın Siirt ziyareti sırasında kendisiyle görüşme fırsatı bulduk. Korucuların bazı sorunlarını Cumhurbaşkanımıza anlattık. Görüşmeden çıktıktan sonra ayrılırken bölgede terörle mücadelede bazı çözüm önerileri içeren bilgi notunu kendisine vermeyi unuttuğumu fark ettim.
Hemen tekrar Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yere gittiğimde oradan ayrıldığını gördüm. Cumhurbaşkanımızın yaveri beni görerek ne istediğimi sordu. Ben de önemli bir bilgi notunu kendisine vermeyi unuttuğumu söyledim. O da ‘Bana ver, ben iletirim’ dedi. Ben de verdim. Fakat sonraki günlerde PKK’lıların bölgede beni araştırdıklarını öğrendik.
Çevrede sorular sorarak benimle ilgili bilgi toplamaya başlamışlar. Biz de saldırıya uğramamak için tedbirlerimizi artırdık. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gördük ki, benden o notu alan yaver de FETÖ’cüymüş. Cumhurbaşkanı’na vermek yerine PKK’ya sızdırmış.”
FETÖ’cülerin korucuları ve büyük aileleri nasıl yıldırdığını da dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Canını hiçe sayarak çoluğu çocuğuyla PKK ile mücadele eden korucular, uzun yıllar devlet görevlileri tarafından itilip kakıldılar. Vurulan, mayına basan koruculara devlet bakmadı. Yaralı olmuş, hakkını almak için 3-4 yıl süründürdüler. Emeklilik zamanı geldiğinde haklarımız hep eksik verildi. Devletin bu tutumu yüzünden Doğu ve Güneydoğu’da pek çok korucu ailesi devlete küstü, koruculuğu bıraktı.
“HEPSİ DARBECİ”
Sonradan anladık ki, Jandarma’nın içinde, bürokrasinin içinde bize ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapanlar hep FETÖ denilen ihanet örgütünün elemanlarıymış. Bize bölgede kötü muamele yapıp, devlete küsmemiz için çalışanlar 15 Temmuz’da da devlete darbe yapmaya kalktılar. İşin aslını 15 Temmuz’dan sonra anladık. Bürokraside, Jandarmada koruculara kötü muamele edenlerin hepsi gördük ki; FETÖ saflarındaymış. Devleti bölgede güçsüzleştirmek için kasıtlı olarak koruculara ve halka kötü muamele yapıyorlarmış.”
-Yeni Şafak-