BELGRAD (AA) - Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da düzenlenen "Batı Balkanlar'da Basın Özgürlüğü ve Gazeteci Güvenliği" konulu konferansta, Bosna Hersek, Makedonya, Karadağ, Kosova ve Sırbistan'daki basın kuruluşları ile gazetecilerin durumu ele alındı.
Basın Özgürlüğü ve Gazetecilerin Güvenliği Platformu tarafından düzenlenen ve AB Komisyonu ile Sırbistan Kültür ve Enformasyon Bakanlığının desteklediği konferansa AB Sırbistan Delegasyon Şefi Michael Davenport da katıldı.
Davenport, basın özgürlüğü, gazetecilerin konumu ve güvenliği konusunda bölgesel düzeyde gerekli adımların atılmasının son derece faydalı olacağına işaret ederek, bu kapsamda ortak araştırmaların yapılması gerektiğini söyledi.
Kamuoyuyla paylaşılan bilgilerin gerçek olmasının önemine işaret eden Davenport, "Derneklerin ve vatandaşların bu konu hakkındaki endişeleri dikkate alınmalı." dedi.
Davenport, yeni bir basın stratejisi oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, "Önemli olan bunun kapsamlı bir süreç ve etkili bir strateji olması, farklı sorunlara çözüm üretmesi." diye konuştu.
Araştırmacı gazeteciliğin önemine de değinen Davenport, her zaman iktidarın lehine olmak zorunda olmayan, kamuya açık tartışmalara da yer verilmesi gerektiğini ifade etti.
- "Gazetecilerin güvenlikleri tehlike altında"
Konferans kapsamında aynı zamanda, söz konusu ülkelerdeki basın kuruluşlarını kapsayan yasal düzenlemeler ve uygulamalar hakkında rapor da sunuldu.
Araştırma Kurulu Başkanı Snezana Trpevska, Batı Balkan ülkelerindeki yasal düzenlemelerin Avrupa standartlarına uygun olduğunu ancak son yıllarda uygulamada yetersiz kalındığını ifade etti.
Son yıllarda basınla ilgili yasalarda bazı değişiklikler yapılmasına karşın bunların şeffaf ve kapsamlı yapılmadığını savunan Trpevska, "Basın kuruluşları bu tarz yasal değişikliklere nadiren dahil edildi." dedi.
Trpevska, "iftira attığı iddiasıyla suçlanma" endişenin en çok Bosna Hersek, Kosova ve Karadağ'da yaygın olduğunu aktararak, yasalarda "bağımsız" ve "özerk" olarak tanımlanan resmi basın kuruluşlarının ise uygulamada siyasi elite hizmet ettiğini ifade etti.
Tüm bölge ülkelerinde hükümetlerin gazetecilere karşı "en az şeffaf" kurumlar olduğuna işaret eden Trpevska, hükümetleri siyasi parti ve siyasilerin izlediğini, meclislerin ise tüm bölge ülkelerinde basına karşı en açık kurumlar olduğunu kaydetti.
Trpevska, gazetecilerin ekonomik durumuna da değinerek, araştırmalarının gazetecilerin son derece kötü ekonomik durumda olduklarını gösterdiğini söyledi.
Gazetecilerin aktardığı en yaygın baskı türlerinin düşük maaş, işten çıkarılma korkusu, mobbing ve fazla mesai olduğunu söyleyen Trpevska, "Gazetecilerin güvenlikleri tehlike altında." dedi.
Gazetecilere karşı sözlü saldırıların ise en çok Makedonya ve Sırbistan'da yaygın olduğuna dikkati çeken Trpevska, son zamanlarda gazetecilere karşı fiziksel saldırıların tüm ülkelerde arttığını sözlerine ekledi.
AA