Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşesinde Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen kasetle ilgili değerlendirmelerini yazdı. Hakan, "Hiç çaresi yok, istifa edecek" diyor
Komploları deviriyorum
BAKKALA giriyorum, bu konuşuluyor...
Taksiye biniyorum, bu konuşuluyor...
“Süper resmi bir yemek”te de bu konuşuluyor, “Güneşin sofrasında / Dostların arasında” da bu konuşuluyor.
Komplonun bini bir para...
“Sarıgül yapmıştır” diyenler... “Koca tekin değil” diyenler...
“Asıl hedef Tayyip” diyerek bu olayda bile Erdoğan’ı mağdur konumuna sokmaya çalışanlar...
“Çekilsin” diyenler... “Çekilmesin” diyenler...
Bazıları “kurultay öncesi”ne dikkat çekiyor, bazıları “referandum öncesi”ne...
Bazıları Clinton ile Monica’dan söz ediyor, bazıları Willy Brand’dan...
“Peki sen ne diyorsun” diye soracak olursanız...
Vallaha benim elimde sırtımı güvenle yaslayacağım tek bir komplo teorisi bile yok.
Kedidir kedi...
Bu nedenle kendimi “Kedidir kedi...” diyenler cephesine dahil ediyorum.
Bu cephede yer almanın en harika tarafı şu:
Eline aldığın baltayla “komplolar ormanı”na girip etrafı gönül rahatlığıyla darmadağın edebiliyorsun.
İşte ben de öyle yaptım:
SARIGÜL KOMPLOSU: Adam CHP’den de, Baykal’dan da umudunu çoktan kesmiş. Partisini kurmuş, dağ taş dolaşıyor... Ne diye elini Baykal’ın yatak odasına atsın ki? Baykal gidince CHP’nin koltuğunu ona mı verecekler? Sarıgül gibi biri “Daha dişli rakip geleceğine Baykal kalsın” demez mi?
KOCA KOMPLOSU: Sarıgül’den aldığı hangi iş karşılığında bir insan, en başta kendisini bu duruma düşürebilir ki?
NESRİN KOMPLOSU: İşte en anlamsız, en kof, en boş, en sersem komplomuz bu... Baştan devrik olan bu komployu devirmeye gerek var mı?
KURULTAY KOMPLOSU: 8 yıldır Baykal’ı devirmeye çalışanlar, 8 yıl içinde yapılan kurultayların hiçbirinde ortaya çıkarmadıkları kasedi, neden bu kurultayda çıkarmaya karar vermiş olsunlar ki?
TAYYİP’İ BİTİRME KOMPLOSU: Kaset olayından bile Tayyip Erdoğan’a mağduriyet çıkarılıyor. Kasedi çıkaranların planı şuymuş: Baykal gidecekmiş, oylar CHP’ye akacakmış ve Tayyip Erdoğan kaybedecekmiş. Ne desem bilmem ki? En iyisi “Vay benim köse sakalım” demek...
DERİN DEVLET KOMPLOSU: Netameli bir olayla karşılaştığında “derin devlet” de ve kurtul... Başına bela gelmez, kime vurduğun anlaşılmaz, somutlaştırmak zorunda kalmazsın.
ERGENEKON KOMPLOSU: İyi de gizli bir örgüt, savcısı dururken neden avukatını hedef alsın ki? Hadi söyleyin... Neden? Neden?
“F TİPİ” KOMPLOSU: Her türlü karanlık işin “F tipi”ne mal edildiği bir dönemde kaset işinin de “F tipi”ne mal edilmesi kaçınılmazdı. Ama bu sefer pek cılız kaldı bu mal etme işi... Demek ki mal edenler bile pek ikna olmadılar.
Hiç çaresi yok, istifa edecek
Hiç çaresi yok çünkü... Öyle ya da böyle bu olay son günlerin en büyük siyasi skandalıdır ve bu skandala karşı direnmek imkânsızdır.
Hiç çaresi yok çünkü... Direndikçe sevimsizleşme oranı artacak ve çok daha sevimsiz bir şekilde bırakıp gitmek zorunda kalacaktır.
Hiç çaresi yok çünkü... Böyle bir olayın ardından bu ülkenin en önemli partisinin genel başkanı, herkesin ama herkesin elinde “rehin” pozisyonda kalacaktır.
Hiç çaresi yok çünkü... Böyle bir olayın ardından Deniz Baykal’ın nefesini tüketircesine bağırması imkânsızlaşacak ve kudretsizleşecektir.