Kaç gündür ülkemizdeki yaşanan ürkütücü manzaları televizyonlarda seyretmekteyiz. Maşallah medyamız da âdeta hep birlikte anlaşmışcasına olayın üzerine mükemmel gidiyor. Sanki bu tür felekatler başka ülkelerin başına hiç gelmemiş. Sanki ülke topyekün tehlike altında. Tüm hastalıklar kuş gribine çıkıyor son günlerde Türkiye’de. Şüphesiz beklenmedik felaket her ülkenin her insanın başına gelebilir. Kaç gündür, sabahleyin gazeteleri okumaya başladığımız zaman içimiz cız ediyor. Bir tek insanımızın zarar görmesi karşısında üzülürüz elbette. Sadece insanlarımızın zarar görmesi mi? Hayır. Ülkemizin de bu işten zararlı çıkması, zarar görmesi bizi endişelendirmektedir. Televizyonlardaki kuş gribi yayılma haritasına bakılınca Doğu’dan başlayan salgın ülkenin hep Batı’sına doğru yayılmakta. Şükürler olsun ki şimdiye kadar verilen kurban 4 kişi. Müşahede altına alınan insan sayısı da 21. Arzumuz daha fazla kurban vermemek.
Kurban bayramının birinci gününü idrak ediyoruz. Öğle saatleriydi. Türkiye’den Amsterdam’a gelen bir tanıdık merhaba diyordu telefonda. Kendisi Side’de beş yıldızdızlı bir hotelin müdürü. Utrecht’teki Turizm Fuarı’na katılmak için Hollanda’da olduğunu öğreniyorum. Öğleden sonra kaldığı hotel’den aldım Türkiye’den gelen tanıdığımı. Fuarda verilecek resepsiyona katılma niyerinde olduğum için birlikte sohbet ederek Utrecht yolunu tuttuk.
Misafirim sezonun ölü olduğundan bahsediyor. Hollanda televizyonlarında dinlediğini ve anlabildiği kadarıyle Türkiye’deki kuş gribinin konuşulduğunu söylüyor. Eğer olay kontrol altına alınmazsa Türkiye’nin uğrayacağı zarardan konuştuk Amsterdam Utrecht arasında. Artık bizimde gündemimiz Türkiye’deki kuş gribi…
Bu duygularla gişelere yaklaştığımız Utrecht Turizm Fuarı girişinde Zaman gazetesinden Basri Doğan, Merhaba gazetesinden Yalçın Çakır’la karşılaşıyoruz. Bayramlaştıktan sonra içeri girdiğimizde Fuar’ın daha birinci günü olamasına karşın ne kadar kalabalık olduğunu görüyoruz. Her ülkeye ayrılmış büyük standlar o ülkeyi en güzel şekilde tanıtmaya hazırlanmış. Yunanistan standını geçtikten sonra Türkiye standına varıyoruz. Bir çok tatıdık orada. Bayramlaşmak için iyi bir fırsat.
Hemen girişte KomforTour, Corendom, FlyAir standları yer alıyordu. Hepsine merhaba deyip bayramlarını tebrik ederek ilerliyoruz. Az ilerde Rotterdam’dan Aydın Bayka bizi karşılıyor. Çay ve kahve ikramından sonra stand ziyaretlerimiz devam ediyor. Öger Tur’dan Kamil bey ve Nina hanımla merhabalaşıyor ve çaylarını içiyoruz.
Ve tüm Hollana Türk basın temsilcileri Fuarda yerlerini almışlar. Dedim ya bayramlaşmak için iyi bir fırsat. Hürriyet gazetesinden Ünal Öztürk, Doğan Haber Ajansından Fatih Özyar, Türkiye gazetesinden Mehmet Ali Topcu, Zaman gazetesinden Basri Doğan, Dünya gazetesinden İlhan Karacay, Ekin dergisinden Ayhan Sucu, Avrupa’da yayın yapan Merhaba gazetesinden Yalçın Çakır, Anadolu Ajansından Yusuf Bakırcı, TGRT’ten Özcan Deniz, Interajans’tan Yasemin Öztürk ve diğerleri…
Saat üç sularında Lahey büyükelçimiz, yanında Rotterdam Başkonsolosu Ahmet Akif Oktay, Deventer Başkonsolosu Orhan Ertuğruloğlu olduğu halde oradaki basına günün anlamını içeren bir konuşma yapıyordu. Konuşmasından sonra resepsiyona geçildi. Devamla büyükelçi fuara katılan tur şirketlerini ziyaret etti. Biz de misafirim, Aydın Bayka, Basri Doğan, Mehmet Masmas ve gazeteci yazar Orhan Alpdündar ile Merkez Efendi kuru kahvesinin tanıtımının yapıldığı standdan kahvelerimizi alarak kenarda biraz sohbet ettik. Türk kahvesi arçelik firmasının ürettiği bir makinada yapılıyor. Tam bir buçuk dakikada sanki korda pişmiş bir Türk kahvesi lezzetiyle kahvelerinizi yudumlayabiliyorsunuz.
Söz dünüp dolaşıp Türkiye’deki kuş gribine geliyor. Olayın Avrupa basınında nasıl ele alındığını burada uzun uzadıya anlatmama gerek yok herhalde. Sadece bir örnek vererek olayın boyutuna dikkat çekmek istiyorum. Almanya’da yayınlanan Focus dergisi Türkiye’den gelenlerin bagajlarında ‘tavuk’ bulunduğunu yazıyor. Yalanın bu kadarına pes doğrusu. Peynir, bal, sucuk, pastırma bulundu dese inanılır bir şey de, ‘tavuk’ bulundu haberi ne gülünç ve art niyetli bir haber. Ve nihayet araştırmalar sonunda bagajlarda bulunan tavuk, Bükreş’ten Frankfurt’a sefer yapan ‘Tamron’ uçağına ait olduğu ortaya çıkyor…
Son dakika e-mailime gelen bir haber oldukça ürkütücü. Hollanda’da olası bir kuş gribinde dört milyon insanın hastalanacağı ve bu hastalıktan kırk bin kişinin öleceği haberiydi. İnsanı ürperten bu haber her ülke için geçerli olabilir. Yarınımıza garantimiz yok…
Evet bir bayram günü böyle geçti. Umarım şu kuş gribi faciası uzun sürmez. Bir an önce neticelenir. Aksi takdirde turizmcilerin korkuları gerçekleşmiş olur. Eğer konu biraz daha uzarsa bırakın reservasyon yapmayı rezervasyon yapanların bile bir çoğu yerlerini iptal etmek durumunda kalırlar. O zaman Türkiye bu yıl hedeflediği yirmi bir milyar dolar turizm gelirini yakalayamaz. Sadece sektörde değil, aynı zamanda turizme bağlı diğer alanlarda da bir kriz yaşanır. Allah korusun.