ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Kalp damar hastalarının, Ramazan Bayramı süresince diyetlerini sürdürmeleri, hafif öğünler ve az miktarda tatlı tüketimini tercih ederek kalp sağlığını korumaları gerektiği uyarısında bulunuldu.
Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu ve Prof. Dr. Sinan Aydoğdu, ramazan sonrası beslenme ve özellikle kalp hastalarının bayram süresince dikkat etmesi gereken konulara ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Aydoğdu, ramazan ayının geride kaldığını, oruçla beraber bedensel ve ruhsal arınmaya kavuşulduğunu ifade ederek, güzel bir bayram geçirmek için beslenmeye çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Bayramda yanlış beslenmenin kalp damar sağlığını etkileyebileceğini ifade eden Aydoğdu, kalp hastalarının bu konuda dikkatli olması uyarısını yaptı.
Ramazan ayı boyunca, günlük öğün sayısı azalan ve beslenme düzeninde değişiklik meydana gelen oruç tutan kişilerin, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine gireceklerinin altını çizen Aydoğdu, "Bu aşırı kalori ve gıda yüklenmesi sonucunda Ramazan Bayramı'nı izleyen günlerde hastalarımızda tansiyonlarda düzensizlik, kan şekeri ve kan yağlarında fırlamaya tanık olabiliyoruz. Bu nedenle bayramda doğru beslenme kalp damar sağlığı için çok önemlidir." dedi.
- "Ağır yemek yemek kalp krizi oluşumunu kolaylaştırır"
TKD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kayıkçıoğlu da özellikle kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile şeker hastalarının sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri gerektiğinin altını çizdi.
Ramazan sonrası, bayram dönemi de dahil olmak üzere en az 3 ana öğün şeklinde beslenmeye devam edilmesi gerektiğini dile getiren Kayıkçıoğlu, şunları kaydetti:
"Yemek öğünleri çok ağır olmamalı. Ağır bir yemek sonrası kalp daha hızlı atmaya başlar, tansiyon yükselir. Ağır yemek nedeniyle kana salınan bazı hormonlar kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. Ağır bir yemek sonrası kanın sindirim organlarında göllenmesi de yine hayati organlara giden kan akımını azaltabilir. Bütün bunların sonucunda kalp krizi oluşması kolaylaşabilir. Bu nedenle bir öğün bile olsa aşırı ağır bir yemek ki, bu karbonhidrat ve yağlı yemek anlamına gelmektedir, kalbimizi zorlayacaktır."
- "Tatlı tüketimi az miktarda olmalı"
Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, öğünlerde lifli, sebze ve protein ağırlıklı yemekler tüketilmesi, karbonhidrat içeriği yüksek unlu ve şekerli gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirtti.
Bayram ziyaretleri sırasında sunulan ikramların sıklıkla yoğun tatlı içerdiğini ifade eden Kayıkçıoğlu, kalp damar ile şeker hastalarının bu tatlılardan tüketmesinin tehlikeli olabileceğini, ardışık yapılan ziyaretlerde gün boyu tatlı ikramı ile karşılaşılacağından tatlı tüketiminin çok az miktarla sınırlanması gerektiğini vurguladı.
Sütlü tatlıların tercih edilmesi ve çok az miktarlarda tüketilmesi gerektiğini ifade eden Kayıkçıoğlu, şu önerilerde bulundu:
"Bayram ve sonrasında sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1-1,5 litre sıvı içilmelidir. Sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere çorba, ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenebilir. Ama ayran tuzlu olmamalı. Komposto ve meyve sularına şeker eklemeden, doğal meyvenin şekeri ile hazırlanmalıdır. Sıvı artımı için aşırı çay ve kahve tüketimine yönelmek, kalp damar hastaları için tehlikeli olabilir. Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri, ramazan sonrası gece yemek şeklinde sürdürülmemelidir. Bu hem kilo artışına sebep olur hem de gece kalbin yükünü artırır. Gerekirse gece yatmadan bir meyve veya yoğurt gibi besinlerin tüketimi tercih edilebilir. Ramazan Bayramı'nda da kalp damar hastaları kalp sağlıklarına dikkat etmeli. Aşırı beslenmek, ağır öğünler ve ağır tatlılar kalbimize zararlıdır. Bayramın tadına varalım ama kalp sağlığımızı da unutmayalım."
AA