Ramazan bayramına Arapça’da “Iydü’l-fıtır”, yaratılış bayramı denir. Bayram, sevinç ve mutluluk demektir. İslam âlemi olarak, yoğun bir ibadetten sonra, bayrama eriştik. Bu sebeple bayram yapıyoruz.
Müslümanın hayatından bayramlar hiç eksik olmaz. Bir görev yapılır ve arkasından bayram edilir. Her halükarda bizler, Rabbimize hamdederiz. Onun için bizim hayatımızda bayramlar eksik olmaz.
Bayramlar, milli ve manevi birliğimizin çimentosu, tutkalıdır. Bizi birbirimize bağlar. Dini kimliğimizi güçlendirir. Millet varlığımızı takviye eder. Ümmet olmanın şuuruna eriştirir.
Bayramlar, sosyal boyutu olan günlerdir. Sadece bizi doğup büyüdüğümüz coğrafyalarla sınırlandırmaz, bütün ümmet coğrafyalarıyla gönül köprüleri kurmamızı sağlar. Bu bağlamda, Somali ve Afganistan’da, Suriye ve Filistin’de, Yemen ve Arakan’da, Libya ve Doğu Türkistan’da.. Kısaca bütün sancılı İslam coğrafyalarındaki kardeşlerimizle bir türlü kader birliği ederiz. Onların acılarıyla üzülür, başarılarıyla seviniriz. İslam bize böyle bir ahlak kazandırmıştır.
Bayramlar, büyükleri ziyaret etmenin, anne-baba, amca-dayı, teyze-hala gibi yakın akrabalarla iletişim kurmanın yenilendiği günlerdir. Bizim inancımızda sıla-i rahim Rabbimizin emridir. Bu da her türlü bireyciliği yere sermekle birlikte dini ve içtimai alanda millet olmanın harcını karmaktır. Bunun için bayramlar, yeniden akrabalarla olan iletişim kanallarımızı gözden geçirmeyi sağlamada bizim için önemli bir sebeptir.
Bayramlar, birliğimizin ayırıcı ve parçalayıcı virüsleriyle de savaşmanın günleridir. Bu sebeple küsler, dargınlar barıştırılır. Yoksullar, çaresizler görülüp gözetilir. Hastalar ziyaret edilir. Açlar doyurulur. Çocuklar sevindirilir. Adeta bayram günlerinde halka halka gönül köprüleri kurulur. Ağyar, bizi birbirimizden ayırmak için ne yaparsa yapsın, dini bayramlar bir anda onların tuzaklarını boşa çıkarır. Hayatımızda din coşkulu bir şekilde yaşandığı sürece birliğimiz payidar olacaktır.
Bayramlar, aynı zamanda bu dünya hayatını noktalamış yakınlarımızla da manevi bağ kurma vesilesidir. Bunun en açık kanıtı, kabir ziyaretleridir. Böylece ölüm ötesi hayatla irtibat kurulur. Cenaze evlerine gidilir. Taziyeler yeniden tazelenir. Bu dünyadan ayrılanların yokluğu aratılmaz. Ölümle hayat arasındaki ilişkinin koparılmadığı bir hayat, insanı disipline eder. Günahlar karşısında firenler.
O halde, gelin bu bayram günlerinde akraba ve komşu ziyaretlerini artıralım. Ümmet coğrafyalarıyla bağ kuralım. Kardeşlerimizin acılarıyla hem dem olalım. Sevinçlerine karşılık verelim. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı ve gençlerimizi sevindirelim. Sıla-ı rahmi canlandıralım. Özellikle Bu vatan toprakları ve değerlerimiz için canlarını seve seve veren şehit ailelerimizi ziyaret edelim.
Bayramınız mübarek olsun, hayatınızdan bayramlar hiç eksik olmasın.