Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, yeni bir darbe girişimine ihtimal vermediklerini belirterek, "Darbelerin geride kaldığını düşünüyoruz. 15 Temmuz'da devlet, millet, hükümet bütün kurumları, bütün sivil toplum örgütleri ve milletimizin tamamı darbeye karşı çok büyük bir duruş sergiledi ve canı pahasına sergiledi. Ben bir daha asla böyle bir teşebbüsün Türkiye'de yaşanmayacağına inanıyorum" dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD merkezli bir düşünce kuruluşunun Türkiye ile ilgili yayımladığı son rapora ilişkin Destici, "Elbette bu rapor incelenmeli, özellikle ayrıntılarına dikkat edilmelidir. Raporun içindeki her değerlendirme farklı amaçlar taşıyabilir. Raporun tamamının bir bütün olarak ele alınıp sanki hepsi gerçekmiş gibi ya da tamamen bütünsel değerlendirip hiç ciddiye alınmaması gerekirmiş gibi değerlendirmemek gerekir. Esas mesele rapor içindeki bölümlerin her birinin ayrı ayrı hedefleri olduğunu, bu hedeflerin düşünce kurulları, devlet yetkilileri tarafından iyi değerlendirilip buna göre önlemler alınmalıdır. Gündemde daha çok darbe kısmıyla ilgili olanlar yer aldı, bunun hedefinin Türk Silahlı Kuvvetlerini itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunun altını çizmek istiyoruz. Gerçekleştirilen harekatlardan emperyalist ülkeler rahatsız. Tekrar darbe söylentileri ortaya sürerek hem ordunun moralini bozmak hem de Türk milleti ile Türk ordusu arasında kuvvetli olan bağı zedelemeye yönelik ve milleti ordudan soğutma çabası olarak değerlendiriyoruz. Milletimizin bu tuzaklara düşmemesini ifade ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin geçmiş yıllarda da darbeler yaşadığını fakat yeni bir darbe girişimine ihtimal vermediklerinin altını çizen Destici, "Darbelerin geride kaldığını düşünüyoruz. 15 Temmuz'da devlet, millet, hükümet bütün kurumları, bütün sivil toplum örgütleri ve milletimizin tamamı darbeye karşı çok büyük bir duruş sergiledi ve canı pahasına sergiledi. Ben bir daha asla böyle bir teşebbüsün Türkiye'de yaşanmayacağına inanıyorum. Yaşanırsa milletin 15 Temmuz'un çok daha misli ile karşılık vereceğini herkesin bilmesi lazım. Darbe kimden gelirse gelsin bunun karşısında olduk ve bundan sonra da karşısında olmaya devam edeceğiz. Türkiye yine de böyle durumlara karşı yasal düzenlemelerini yapmalıdır, zaten bununla ilgili çok önemli adımlar atılmıştır ve atılmaktadır" şeklinde konuştu.
12 Eylül davasında yargılananlarla ilgili rütbelerin sökülmesi, mal varlıklarına el konulması ve maaşlarının kesilmesine ilişkin kararları doğru bulduklarını aktaran Destici, "Bu darbeyi yapanların karşılığını görmesi açısından ve bundan sonra kimsenin buna yeltenmemesi konusunda caydırıcı olacaktır diye düşünüyoruz" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye'nin kuzeyinde başarılı şekilde harekatlarını sürdürdüğünü ve küresel emperyalist güçlerin bundan rahatsız olduğunu ifade eden Destici, "Buna karşılık olarak Esed rejiminin yanında saf tutmuş durumda. Son zamanlarda hem İdlib'teki sivillere hem de ordumuza yönelik saldırılar artmış durumda, biz orada yapılmak istenen planı görüyoruz. Suriye'nin hem etnik hem mezhebi olarak demografik yapısını değiştirmeye yönelik bir plan olarak görüyoruz. Suriye'yi üçe bölmekten de vazgeçtiler, şu an ikiye bölmek, bir tarafta Esed rejimi, bir tarafta PKK'ya devlet kurdurmak istiyorlar, ki bunun önünde onlara tek bir engel var, o da Türkiye Cumhuriyeti. Bizim orada ne işimiz var diyenler bu planı görmüyorlar ya da bunları mı savunuyorlar? Türkiye bunlara izin veremez. Buna göz yumduğu zaman daha büyük belalarla uğraşmak zorunda kalır" ifadelerini kullandı.
Rusya ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını belirten Destici, "Biz daha önce söyledik bunların gerçekliğinin olmadığını, asıl hedeflerinin belli olduğunu ifade ettik. Şimdi ortaya çıkmaktadır. Ne ABD'si bize dosttur, ne Rusya'sı bize dosttur. Türkiye masum insanlarla baş başadır" dedi.
Osman Kavala'nın tahliye kararının ardından gözaltına alınması kararına ilişkin de Destici, "Gezi olaylarının bir dış proje olduğunu, o dönmede bir Arap baharı yaşanıyordu bütün Orta Doğu ülkelerinde güya özgürlük hareketler adı altında bu tür kalkışmalar başlatılmıştı. Gezi olayları da bu tür hareketlerdendi, böyle değerlendirdik. Bir yargı süreci yaşandı, biz yargı sürecine saygılıyız ve bundan sonra da yargı hangi kararları verecek bunu da takip edeceğiz" dedi.
İYİ Parti'deki istifalara ilişkin soru üzerine Destici, "Bu İYİ Parti'nin kendi iç işleridir. Aşağı yukarı her siyasi partide bazı durumlarda benzer süreçler yaşanmıştır ve biz bu süreçte Türkiye'de bütün partilerimiz demokrasi içinde ülkemize, milletimize katkı yapmak için kurulmuşlardır. Bu onların kendi iç meselesidir. Bu süreci de kısa sürede aşacaklarını da ümit ediyorum" ifadelerini kullandı.