Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Şeyda Atabay, “Görme üzerine direkt etkisi olmasa bile sürekli olarak sulanma ve çapaklanma nedeniyle görmenin risk altında olmasına neden olur. Ve eğer akut enfeksiyon atakları sıkça gözleniyorsa göz çevresinde apse oluşumu gibi önemli hastalıklara davetiye çıkarmaktadır” dedi.
Gözyaşı kanalının göz iç kısmında başlayarak burun içine doğru açıldığını ifade eden Op.Dr. Şeyda Atabay, “Bu kanal punktum dediğimiz göz iç kısmından tıkanabildiği gibi, daha alt kanal yollarından daralabilir veya tıkanabilir. Ve bu durumlarda kanalın yeniden açılması ve drenajın sağlanması önemlidir. Çünkü kanal tıkanıklığı sürekli bir sulanma ve özellikle kış aylarında daha sık rastlanan burun ile göz arasında oluşan iltihaplı şişliklere neden olmaktadır. Sürekli sulanma neticesinde kronik olarak gözü silme işlemleri kronik travmalarla göz kapaklarında başka problemlere neden olabilir” diye konuştu.
Hastaların hastalığın erken evrelerinde rüzgarlı havaya çıktıklarında gözlerinde sulanma olduğunu söylediklerini kaydeden Op.Dr. Atabay, “Ancak daha ileri evrelerde hiçbir uyarı etki olmadan otururken konuşurken gözden su akması şikayetleri oluşturur. Ara ara olan göz çapaklanmaları göz ile burun arasında şişlik oluşumları ile devam eder” ifadelerini kullandı.
Tedavide öncelikle hastanın değerlendirildiğini belirten Op.Dr. Atabay, “Tıkanıklık seviyesini anlamak burada çok önemlidir. Punktum düzeyinde oluşan tıkanmalarda tedavi daha kolay ve kısa iken daha alt seviyelerdeki tıkanıklıklarda daha ileri cerrahi seçenekler gündeme gelir. Endoskopik veya dışarıdan eksternal yapılacak dakriosistorinostomi ameliyatları gayet başarılıdır. Ameliyat sırasında gerekli görülmesi durumlarında kanal açıklığını korumak amacıyla tüp yerleştirilebilmektedir. Tüm bu sorunlar lokal anestezi veya genel anestezi ile 45 dakikalık bir operasyonla giderilebilmektedir” açıklamalarında bulundu.