Beki, Davutoğlu'na neden öfkeli ?

Başbakan Erdoğan’ın eski danışmanı Akif Beki'nin Davutoğlu eleştirisine pek çok yazardan tepki yağdı…

Başbakan Erdoğan’ın eski danışmanı Akif Beki, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu önceki günkü yazısında sert ifadelerle eleştirmişti. Beki’nin Davutoğlu eleştirisine pek çok yazardan tepki yağdı…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı ve en yakınındaki isimlerden biri olan Radikal gazetesi yazarı Akif Beki, önceki günkü yazısında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na ağır eleştiriler yöneltti. Davutoğlu’nun dış politikada “popülizm” yaptığını belirten Beki, Dışişleri Bakanı’na, “Her ‘one minute’ çıkışına ‘two minutes’ eklemek, her yangına benzin dökmek demektir” diye seslendi.

İŞTE BEKİ'YE GELEN CEVAPLAR

İbrahim Karagül/Yeni Şafak: Akif Beki'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na yönelik sözleri bir dış politika eleştirisinin çok ötesinde ve gerçekten ağır cümleler içeriyor. "Davutoğlu'nun ben idraki" gibi sorunlu bir başlık altında sıralanan; "zafer hırsı", "her fotoğrafta boy gösterme ihtiyacı", "gösteri odaklı dış politika", "masrafları hangi ödenekten ve 'ben' davası uğruna mı karşılandı?", "giderek kabaran 'derin benlik' idraki" gibi ifadelerin, mevcut dış politik gidişatı sorgulamakla, doğruyu yanlışı ortaya koymakla hiçbir ilgisi yok.

"Her 'one minute' çıkışına 'two minutes' eklemek yangına benzin dökmek demektir" ise, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki 'one minute' çıkışı, Türkiye'yi yangın yerine çevirmek mi oluyor?

Davutoğlu'na "haddini bildirme" yazısında da Beki'nin "ben idraki"ni gördük. Oysa, Türkiye'nin, Türk dış politikasının gidişatına yönelik rasyonel eleştirileri tercih ederdik...

Vereceksen akıl verme istemem. Verme verme verme akıl verme. Vereceksen huzur ver.

Şenol Kazancı / Yeni Şafak: Söyler misin, kişisel bir sorunun mu var Dışişleri Bakanı ile?

Sevgili Beki; Davutoğlu, hakkında konuşmanın hiç de kolay olmadığı bir siyasi figür.

Söyler misin, ego ve kibir senin uzmanlık alanın mı?

Sevgili Beki;

Aynı Davutoğlu'nun bir eseri daha vardır, hatta ilk eseri, doktora tezi. Alternatif Paradigmalar. Bana göre senin asıl okuyup anlaman gereken eser de odur. Hem böylelikle Ermenistan'la, İsviçre'de yapılan anlaşmanın imzasındaki mütebessim çehreyi de hatırlama imkanın olur. BMGK olağanüstü oturumunda sağ elinin işaret parmağını kullanarak sesini değil sözünü yukselten Dışişleri Bakanı'yla tanışmış olursun, kendine güvenin artar, ürkekliğinden sıyrılırsın. Başbakan sözcüsü görevin daha çok yapılan açıklamalardan sonra başladığından olsa gerek, 'öngörü yeteneği' pek değmemiş sana, kabul et. Senden cesaret bulanları da uyar, sana güvenip açığa düşmesinler. Bir yerlerden isimler alıp, yazını siper ederek bugün Dışişleri Bakanı'na yüklenenler aslında kimi hedefliyorlar, ikimiz de çok iyi biliyoruz. Söyler misin, Hakan Fidan aleyhine ne zaman yazacaksın?

Sevgili Beki;

Bıraktığın görevi başarıyla yürüten halefinin adını kimse bilmiyor; o unvanla maruf olmuş, hâlâ o unvanla anılan sen, tutmuş Bakanlığın 'self promotion' bütçesini sorarak kelime hoşluğu denemişsin, olmamış. 'Davutoğlu resmi bir ziyaret için bir günlüğüne Ankara'da' şeklinde esprilere konu olan bir bakanın ego peşinde koştuğunu iddia etmen büyük bir haksızlık.

Ahmet Hakan/Hürriyet: Bizde milli spordur: “İpleri elinde tutan adam”a laf söylemenin belalı olduğu zamanlarda bütün suç, “ipleri elinde tutan adamın en yakın adamı”nın üzerine atılıverir. Mesela...

Demirel’in devr-i iktidarında Demirel’e laf söyleyemeyenler, Cavit Çağlar’a sövmeyi tercih etmezler miydi? Peki o zaman kısa bir süre öncesine kadar “Başbakan’ın danışmanı” sıfatını taşıyan bir zat-ı muhteremin, Ahmet Davutoğlu’nu yerle bir etme çabasını nasıl açıklayacağız? Cevap veriyorum: Şu dört açıklama tarzından birini seçerek...

BİR: Tayyip Erdoğan’dan “Bu Ahmet de kendisini fazla mı önemsemeye başladı ne?” anlamına gelen bir yakınma cümlesi işitmiş ve cesareti buradan almış olabilir.

İKİ: Kendisine “Ne yapıyorsun? Ahmet Davutoğlu’na böyle vurulur mu” diye sorulduğunda “Lütfen çaktırmayın. Ben partide Amerikancı bir kanat oluşturmaya çalışıyorum” şeklinde bir yanıt vererek işin içinden yırtmayı düşünmüş olabilir.

ÜÇ: “Bir tek Başbakan Erdoğan önemlidir. Ona karşı yıkıcı olma, onun dışında kime karşı yıkıcı olursan ol” diye özetlenen “yeni dönemin temel düsturu”na uygun hareket ettiğini düşünmüş olabilir.

DÖRT: Ahmet Davutoğlu’na karşı kişisel bir garezi vardır, fırsatın eline geçtiğini düşünmüş olabilir.

Medya Haberleri

Yapay zeka ile Müslüm Gürses albümü
Hataylı Minik Yetenek Ahmet Kazar, Haluk Levent ile Aynı Sahneyi Paylaşmak İstiyor
Okan Yalabık’ın Gençlik Hali Görenleri Şaşırttı!
Ankaralı Turgut’tan kötü haber geldi
Akasya Durağı’nın Dilek'i yıllar sonra ortaya çıktı