“ Her çocuk küçükken pek çok hayal kurar. Bu hayaller de bizimle birlikte büyür. Kimisi dalgalara yenik düşerek boğulur kimisi de gerçekleşip özgür kalır. Benim hayallerim hep boğulan taraftaydı. Onları tutmak için ömrüm boyunca çırpınıp durdum. Çırpınırken çok sert dalgalara çarpıp sürüklendiğim de oldu.” Diyen gencecik bir yazarın ilk eserini anlatacağım bu hafta siz değerli okuyucularıma.
Şeyma Subaşı henüz 21 yaşında bir öğrenci. Bir taraftan okurken diğer taraftan yazılar, hikayeler kaleme alıyor.
Okumanın önemi her yerde ve dilde anlatılırken yazmaktan pek bahsedilmez. Lakin insanın, duygu ve düşünceleri, zihnindeki en uç ve derin köşeleri yazdıkça ışığa kavuşur, aydınlanır. Kaleme kağıda dökülen her bir cümle ve satırla kişinin önüne yeni yeni yollar açılır…
Hayallerini yazmak,….
O yaşlarda yazmak ve çizmek en sevdikleri etkinlik iken küçük bir çocuğa büyüyünce ne olmak istiyorsun diye sorulursa kız çocukları öğretmen, hemşire ya da doktor, erkek çocukları ise polis, (albenili kıyafet ve araçlarından dolayı) itfaiyeci diye cevap vereceklerdir. Yazar olmak pek çoğunun aklına gelmez. Çünkü bizim toplumumuzda yazmanın değeri henüz hak ettiği konuma yükselememiştir.
Hâlbuki anneannesinden, babaannesinden, dedesinden v.s. masallar, hikâyeler dinleyerek büyüyen çocukların geniş bir hayal dünyasına sahip olmaları; bir süre sonra bunları kâğıda kaleme, resme dökmek istemeleri kaçınılmazdır.
İşte çocukların ve gençlerin bu konuda önlerini açmak gerekir, eleştirmekten çok desteklemek, şevklendirmek gerekir.
Yazmak cesaret ister, hele de yazdıklarını yayınlamak. Pek çok meşhur yazar ve şair tanırız, hayatta iken eserlerini yayınlamayan, yayınlatmayan. Çünkü okurun karşısına çıkan şey normal hayatta dışarıdan insanların sizi gördüğü zahiri haliniz değil, sizin benliğiniz, mahreminizdir bir bakıma… Onlarca yazısı ya da öyküsü, yüzlerce sayfalık romanı kaleme almış kimi yazar ve şairler belki de bu yüzden yazdıklarını yayınlamaktan hep kaçınmışlardır.
Özellikle ilk eserini okur karşısına çıkartmak tüm bu zihinsel süreçlerin yanı sıra yayıncı bulma, basıma kabul ettirme, anlaşmaya varma, sözleşme imzalama, yapılacak masraflar gibi birçok prosedürü de beraberinde getirince zorlu bir adımdır.
Şeyma Küçükaşçı bu süreçlerde hangi yollardan geçti, nasıl tamamlamayı başardı bilemiyorum. Sonuçta emek verildiği belli olan birkaç olayın iç içe geçtiği Yeşilçam tadında, karakterlerin dilinden anlatıldığı enteresan bir hikâye kurgulamış. Sizi Ünzile’nin, Murat’ın dünyasına dâhil etmiş.
Bu ilk kitabı için genç yazarımızı tebrik ediyor, daha pek çok eserler kaleme alacağını şimdiden biliyorum.
Selametle, ihsanla kalınız.
Kitap ve Yazar Hakkında Bilgiler
Kitap Hakkında
Yayın Tarihi: 2017
Yayınevi: Gece Kitaplığı
Baskı Sayısı: 1.Baskı
Sayfa Sayısı: 145
Temin Adresi:
Yazar Hakkında:
Şeyma Küçükaşçı.1996 yılında Konya’da doğdu.İlkokul, ortaokulve liseyi Konya’da okudu. Halen Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü’nde öğrenim görmektedir.