Belediyelerin tahminimce milyarlarca liralık matbaa işi olur. Davetiyeler, afişler, faaliyet broşürleri, yıllıklar, daha neler neler
Her gittiğim yerde bunlardan birisine rastlarım. Geçen geldim bizim patrona sordum, Yahu bizim matbaa piyasaya iyi iş çıkaramaz mı? diye. Hayırdır dedi. Bu belediyeler bize de iş verir mi, görüyorum dünya kadar basılı evrak dedim. Bana güldü, Seçim zamanlarında bir iki gelir o kadar dedi. Eee, biz henüz seçim görmediğimize göre
Açıkça parti tutan gazetelerin durumunu sordum. Onlar matbaaları olmasa da alırlar işi, başkasına bastırır ve üzerinden para kazanırlar dedi. Peki başkanlar bunu bilmezler mi? dedim. Bana, Hacı abi, karıştırma bu işleri. Boş ver kim ne basarsa bassın dedi. Kızdım, duyduklarımı anlattım. Falan gazete, filan gazete ha bire iş alıyormuş, dedim
Biz iş de almayız, emir de. Kendileri şu işimizi yapar mısınız, diye sorarlarsa yaparız, değilse dik dururuz deyince, Eyvallah çektim.
Patron önemsemese de ben çetelesini tutuyorum, kim kime kaç paraya iş veriyor, kime vermiyor diye. Seçim zamanı istatistiki bilgi olarak işime yarar belki
Ne oldum delisi olmayalım
Yıllar önce bir çocuğun elinden tutmuş, yazıktır garibim işsiz, aşsız ortada kalmasın diye yardım etmiştim. Bir tanıdığın yanına işe yerleştirmiştim. Uzun bir süre göremediğim bu çocuğu geçenlerde bir yerde gördüm. Amanın amanın büyümüş, büyük adam olmuş. Neredeyse bana selam vermeyecekti.
Böylelerini gördükçe insanın kimseye yardım edesi gelmiyor, ama pireye kızıp yorganı yakmanın manası da yok. İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir derler ya
Belli bir yaşı geçtik artık, yaşlılığın da etkisiyle hemen alınıyoruz. Çocuklarda da hiç kadir kıymet bilirlik kalmamış ki. İki aferin çektin mi ne oldum delisi oluyorlar. Sonumuz hayır olsun bakalım