Bir dostum uyardı, “dışarıdan reisi cumhur seçmezler seni, 24. dönem Meclis’e hazırlanmalısın” diye. Düşündüm, valla haklı. Hem gelecek dönemde ne olacağı belli değilmiş. Tayyip Erdoğan devlet başkanlığına çevirip sistemin başına geçeceğimiş. Yani bizim 12. cumhurbaşkanlığı hesaplarımız zora girdi gibi…
İlla bi yerlere seçilmeyi kafaya koyduğumuza göre en yakın belediye seçimleri olduğu için ben en iyisi evvela belediye reisliğine talip olayım diyorum. İlçe reisliği karizmamıza uyar mı bilmem, ama böyükşehir reisliği fena değil gibi görünüyor. Hatta vekilliği neyim atıp gelenler var böyük reislik için. Hüseyin Üzülmez oda reisliğini terk ediyordu, koca koca bi sürü adam yarıştı ben olayım diye. Ben o kadar oğraşmam, niyetime aldım mı bitiririm. Sakalım yok kes deseler. Bıyıkların ucunu az kırptım mı tamam, kırk yıllık MTTB’li olur giderim. Tek bir sorunumuz kalıyor geriye o da böyükşehir reisinin bi deha aday olması. Artık onu da ikna edeceğiz. Aday olursan kimse oy vermez filan diriz. Herkesi küstürüyorumussun, kimse yanına yanaşamayorumuş filan dir, razı ideriz. Daha olmadı, az dinlen seni vekil sırasına yazacağız filan diyiviririz.
Bak parası için reis olacak diyen filan olursa babal veriyom, maaşın yarısını şimdiden bağışlıyorum. Yarım maaş alacağıma söz veriyom, beş sene boyunca. Tarla-tapan, arsa türü şeyler almayacağımı da peşinen bildiriyorum. Meclis üyelerini de öyle inşaatçı, müteahhit, kol düğmeli, mersedesli, cipli gubuz adamlardan değil, mahalle bakkalı, tornacı kalfası, hurdacı, bekçi gibi mesleklerden seçeceğim. Ha belki bi halamın oğlunu son sıraya yazarım. O kadar da olsun gari canım. Seçimden hemen sonra pahalı makam arabalarını satacağım. Bir tane iyisinden reno neyimize yitmez. Korumaya da gerek yok. Bi şoför olsun tamam.
Bizim neyimiz eksik ülen. Alemin en akıllısı mı oluvuracağız seçilince. İşte accık da biz hizmet ider iner gideriz değil mi? E bu yaşa kadar yorulduk, tecrübelerimizi hizmet olarak halka yansıtacağız gari…
Belediye binasının en dış kapısı açık ya, içeridekileri de çoğunlukla açık tutacağım. Tabi her zaman açık tutmayız. Ara sıra kestireceğiz, dinleneceğiz. Yingeniz gelirse onunan bi çay içeceğiz değil mi? Ne yani ben reis seçildim diye gece gündüz deli manyak gibi kendimi paralayacak değilim ya. Hem benim anlayışıma göre reislik, her şiye kafa yormak değil, rengini vermektir. İşleyişi deruhte etmektir.
Bir de ahbaplarla yarenlerle uzun uzun sohbetler ideceğiz ki, eksik yüksek yaptıklarımızı samimiyetle bize anlatabilsinler. Eski reisleri yolda belde görüyom da keşke reisiken ıccık daha bi dikkat itseydik, yarenleri küstürmeseydik dir gibi bakarlar. Yaaaa…
Bu reislikle ilgili ciddi ciddi bi çalışma yapıp paylaşmalıyım sizlerle aziz vatandaşlarım. Oylarınız için şimdiden müteşekkirim…