AK Parti İzmir İl Başkanlığı balkonundan partililere seslenen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, efelerin efesi, istiklalin mimarı İzmir'de bulunmaktan bahtiyarlık duyduğunu belirterek 31 Mart seçimlerinde AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'na oy veren, gönül veren İzmirlilere teşekkür etti.
Erdoğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde yaklaşık yüzde 39'luk oy almalarını sağlayan partililere de teşekkür ederek, "İzmir'e büyükşehir belediyesi vasıtasıyla getirmek istediğimiz hizmetler için bu oran yeterli olmadı. Bizim anlayışımızda seçmene küsme, darılma, vatandaşı suçlama gibi bir durum asla söz konusu olamaz." diye konuştu.
"Bunlara göre kadın hizmetkar olmalı"
Erdoğan, AK Parti'yi günlük siyaset ve geçmişin kalıplarıyla yargılamaya çalışanların yanıldığını ifade ederek şunları kaydetti:
"Kavgayı, çıkar çatışmasını siyasetlerinin merkezine yerleştirenler bizim aramızdaki şu muhabbeti, şu sarsılmaz bağı bir türlü anlayamadılar.
Bizim gözümüzde tüm makamlar geçicidir, fanidir, milletin kendisine hizmet vermek için verdiği emanetten ibarettir. Bu CHP bunların farkında değil. Bunlar özellikle lafı geldiğinde hanım kardeşlerimize saygı gösterdiklerini söylerler. Yalan... İşte parlamentoda Grup Başkanvekili Özlem kardeşimize neler yaptıklarını izlediniz değil mi? İfadeye bak 'Ulan şu kadını susturun.' Şimdi ben buradan sesleniyorum, CHP'ye gönül veren hanım kardeşlerime sesleniyorum, 'şu kadını susturun' diye ifade kullanılır mı? Bunu kullanana ben ne dedim... Bunlar edepsiz, ahlaksız bir hanımefendiye bu ifadeyi kullanacak kadar edepsiz ahlaksız bunlar. Bu parlamentoda 50 civarında hanım milletvekili olan AK Parti'nin bu duruşunu hazmedemiyorlar. Bunlara göre kadın ne yapmalı? Kadın hizmetkar olmalı, bahçıvan olmalı, tarlada, bahçede domates toplasın, biber toplasın. Ama karşılarında hukukçu gördükleri zaman kuduruyorlar. Özlem Hanım bir hukukçu, bir hukukçuyu hazmedemiyorlar. Mühendis, doktor arkadaşlarımız var, hazmedemiyorlar. Onlar istese de istemese de inşallah AK Parti'nin hanımları kadınları bunları aşa aşa iktidara yürüyorlar."
"Terör koridorunu yapamadılar"
Türkiye olarak terörün inine girdiklerini, teröristlerin kaçacak yer aradığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye'de ne oldu, Barış Pınarı Harekatı ile bizim sınırlarımızı taciz eden o teröristlere, Barış Pınar Harekatı ile haddini bildirdik mi? Şimdi o terör koridorunu yapamadılar. Bay Kemal ne dedi, Bay Kemal dedi ki 'Bizim Suriye'de ne işimiz var'. Bay Kemal, bizim Suriye'de işimiz var da veya yok da senin oralarda ne işin var. Esed'e adamlarını niye gönderdin, niye gönderiyorsun. Bütün bunları söylerken ne yazık ki PYD, YPG bu örgütlerle Bay Kemal iş tutuyor. Parlamentodaki HDP, PKK'nın desteğiyle orada değil mi. Onlarla beraber Ankara'dan İstanbul'a neden yürüyorsun. Bir gün de çık de ki, 'Bu PKK terör örgütüdür.' Demedi, diyemez. Aynısını geçmişte Tunceli ile ilgili olarak da yapamadı, yapamaz. Çünkü ürkektir, korkaktır, pısırıktır ve yalancıdır."
Bir CHP'li ile görüşme iddiası
"Son günlerde bir şey tutturdu, güya ben Külliye'de bir CHP'li ile görüşmüşüm. Ben... Arkadaşlarım gerekli cevabı verdiler. 'Böyle bir görüşme olmadı' dediler." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bunu haber yapan gazeteci kayıp. Kendisi de diyor ki 'herhalde yanıldık' filan. Bay Kemal senin hayatın yalan, hayatın yalan. Bak İzmir'den, milletvekili olduğun ilden sesleniyorum sana. Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat ettin, ettin. Etmediğin takdirde CHP'nin genel başkanlığı bu yalancıdan kurtulsun ve çek git ama yapamaz. Bugüne kadar ben bunu çok söyledim, denedim, yapamaz. Hepsi birbirini bulmuş. O gazetenin köşe yazarı da bu da aynı. Bu kadar iddialı söylüyorum. Bizim hayatımıza yalan girmedi ama bunların hayatı yalan." diye konuştu.
"Kadınlarımıza yönelik bu provokasyonlara asla göz yummayacağız"
Erdoğan, "Kılık kıyafetinden dolayı kadınlarımıza yönelik sözlü veya fiili şiddete varan bu provokasyonlara asla göz yummayız, yummayacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı "Milletimizin arasına yeni nifak tohumları ekilmesine tahammülümüz yoktur. Bu tarz nefret suçlarıyla ilgili emniyet ve yargı kurumlarımız anında gereken adımları atmayı sürdürecek." dedi.
Kılık kıyafetinden dolayı kimseyi dışlamadık
Erdoğan, Türkiye'yi sadece eğitim, sağlık, ulaştırma ve turizmde değil hak ve özgürlükler konusunda da çok farklı bir noktaya taşıdıklarını, demokrasiyi vesayetin baskısından kurtararak, gerçek anlamda milli iradeyi hakim kıldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülke tarihinin en büyük yönetim reformunu başarıyla gerçekleştirdiklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çok uzun yıllar haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalmış bir kadro olarak hiçbir zaman ayrımcılığa müsaade etmedik. Bizim indimizde bölgesel milliyetçilik yok, ırka dayalı milliyetçilik yok, bizim için Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Boşnak böyle bir ayrım yok. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. 40 yıllık siyasi hayatımızın hiçbir döneminde vatandaşlarımızın hayat tarzına, inancına, dünya görüşüne karışmadık. Kılık kıyafetinden dolayı kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik. Bilakis üniversite kapılarında başörtüsünden dolayı gözyaşı döken kızlarımıza uygulanan zulümlere biz son verdik. Meslek liselerinde okuyan evlatlarımıza yönelik katsayı adaletsizliğini biz kaldırdık."
"CHP'nin engelleme girişimlerine rağmen devlet kurumlarında kadınlarımızın başörtüsü ile çalışabilmesi serbestisini biz getirdik. Hal böyleyken son günlerde eski Türkiye özlemiyle yanan, tutuşan bazı çevrelerin çeşitli kışkırtmalarına şahit oluyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bakıyorsunuz başörtülü iki kız yolda yürürken bir tanesi çılgınlık yapıyor, başörtülü kızlarımıza saldırıyor. Tabii bir araştırıyoruz, maalesef aynı zihniyet altından çıkıyor. Milletin inancıyla, milletin değerleriyle insanımızın tarihiyle, kültürüyle kavgalı bir kesimin tekrar eski alışkanlıklarına döndüklerini görüyoruz. Kılık kıyafetinden dolayı kadınlarımıza yönelik sözlü veya fiili şiddete varan bu provokasyonlara asla göz yummayız, yummayacağız. Milletimizin arasına yeni nifak tohumları ekilmesine tahammülümüz yoktur. Bu tarz nefret suçlarıyla ilgili emniyet ve yargı kurumlarımız anında gereken adımları atmayı sürdürecektir, ne kadar kışkırtırlarsa kışkırtsınlar Türkiye'yi kendi iç kavgalarıyla kavrulan bir ülke haline getiremeyecekler."
"Ayrım yapacak olursak Allah'a bunun hesabını veremeyiz"
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 81 vilayetin her birini bağırlarına bastıklarını, herkesi Yaradan'dan ötürü sevmeye devam edeceklerini, kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, kırmadan, dökmeden kardeşliği yenileyerek adımları atmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Başı açıkmış kapalıymış, bu bizim memleketliymiş... Asla böyle bir ayrım yok, olmayacak. Eğer böyle bir ayrım yapacak olursak Allah'a bunun hesabını veremeyiz." dedi.
"Biz CHP gibi istismar siyaseti değil, hizmet ve eser siyaseti yapıyoruz." diyen Erdoğan, 17 yıllık iktidarları döneminde İzmir'e yaptıkları yatırımların AK Parti'nin memlekete bakış açısının en somut örneği olduğunu kaydetti.
CHP'nin eser üretme diye bir gayretinin bulunmadığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"İktidarlarımız döneminde İzmir'e ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz, 70 katrilyon. CHP'nin buralarda yatırım diye bir izi var mı, yok. Yapmaz, yapamaz çünkü onlarda çalışalım, eser üretelim diye bir dert yok. Eğitimde 9 bin 935 adet yeni derslik açtık, üç yeni devlet üniversitesi kazandırdık, 6 bin 665 kapasiteli yüksek öğrenim yurtlarını açtık. Önümüzdeki bir kaç yılda İzmir, Urla, Tire ve Bergama'da 14 bin 500 kişi kapasiteli 8 adet yüksek öğrenim yurdu daha açıyoruz."
İzmir'in dört bir yanına çeşitli branşlarda spor tesisleri açtıklarını, 15 bin seyirci kapasiteli Göztepe ve Alsancak statlarında sona yaklaşıldığını, Ege Üniversitesi kampüsü ve Çiğli'deki millet bahçelerinin proje çalışmalarının devam ettiğini anlatan Erdoğan, İzmirli ihtiyaç sahiplerine 5,5 katrilyon lira sosyal yardım yaptıklarını, kente 35'i hastaneden oluşan toplam 109 sağlık tesisini kazandırdıklarını belirtti.
"CHP ve ortakları bir türlü içlerine sindiremiyor"
Erdoğan, yatak kapasitesi iki bin 60 olan Bayraklı Şehir Hastanesi ile Menderes, Selçuk, Kemalpaşa, Bergama ve Beydağ devlet hastanelerinin inşaatının ve bin 200 yataklı Tınaztepe Şehir Hastanesinin proje çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehir hastanelerinden rahatsız olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Vatandaşlarımızın birinci sınıf sağlık hizmeti almasını CHP ve ortakları bir türlü içlerine sindiremiyor. İstiyorlar ki millet kendi dönemlerindeki kuyruklara mahkum olsun, hastaneler şifa yerine hastalık dağıtmaya devam etsin. İstiyorlar ki en basit tetkikler için bile insanlar günlerce beklesin. İlaçlarını alamasın. Bunlar kendileri ve elitler için hak gördükleri sağlık hizmetini sizler ve bizler için lüks görüyorlardı. Bundan dolayı İzmirli kardeşlerimin şehir hastanelerinin konforuyla, rahatlığıyla tanışmasını arzu etmiyorlar. Ama biz onlara rağmen bu hastaneleri hizmete alacağız. CHP ve tayfası istemese de İzmir'i ve sizleri Batılı ülkelerden bile ilerde standartlarla sağlık hizmetleriyle buluşturacağız. Hastaneye adım attığınız zaman Allah bu devletten razı olsun diyeceksiniz."
Kiraz, Dikili, Menemen, Karşıyaka, Seferihisar'a toplamda 700 yataklı devlet hastaneleri kazandıracaklarını aktaran Erdoğan, son 17 yılda İzmir'de yaptıkları kentsel dönüşümle 18 bin 903 adet konut projesini hayata geçirdiklerini açıkladı.
Ulaşımda son 17 yılda İzmir'e toplam 25 milyar liralık yatırım yaptıklarını, bölünmüş yol uzunluğunu 513 kilometre ilaveyle 916 kilometreye çıkardıklarını belirten Erdoğan, İstanbul-İzmir Otoyolu ile 8-9 saati bulan çileli yolculuğun tarihe karıştığını, artık güvenli bir yolda 3,5 saatte İstanbul'a ulaşılabildiğini kaydetti.
İzmir'e yeni metro hattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'de toplam maliyeti 2 milyar lirayı aşan 20 ulaştırma projesinin yapımlarının devam ettiğini, mevcut demir yollarını yenileyerek, modernize ettiklerini vurguladı.
İzmir-Ankara arasını 3,5 saate düşürecek İzmir-Ankara yüksek hızlı tren hattının yapımının da sürdüğü anlatan Erdoğan, "Halkapınar-Otogar arasında 2,3 katrilyon maliyetle bir metro hattı yapmak için çalışmalara başladık. İnşallah yakında bu projenin ihalesine de çıkacağız. İzmir Körfez geçişinin etüt projesini tamamladık. İmar planı çalışmaları da devam ediyor. Selçuk-Ortaklar arasında yeni bir demiryolu hattı ve 2. hat yapımını yatırım programına aldık. Ödemiş-Kiraz ve Bergama-Soma arasında hızlı tren hattı yapmak için hazırlıklara başladık. İzmir'e yetmeyen Adnan Menderes Havalimanı'nı baştan aşağı yeniledik. İzmir'e 28 baraj ve 8 gölet inşa ettik. 14 baraj daha inşa ediyoruz. İzmir susuz muydu ? Gördes'i kim yaptı? İzmir'i suya biz kavuşturduk. Aslında büyükşehirin görevi bu. Ama yapmadılar. Son 17 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 547 bin dekar araziyi sulamaya açtık. İzmirli çiftçilerimize toplam 4,2 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik." diye konuştu.
Konuşmasında İzmir'deki yatırımcılara verilen desteklere de değinen Erdoğan, bu yatırımlarla 128 bin kişiye ilave istihdam sağlandığını, kurulan 2 endüstri bölgesinin de tam kapasiteyle üretime geçtiğinde cari açığı yılda 2 milyar dolara yakın azaltacağına işaret etti.
Erdoğan, konuşmasının sonunda partililerden davaya sahip çıkmalarını istediğini belirterek, "Sizlerden kışkırtmalara asla gelmemenizi, uyanık olmanızı 82 milyonun kardeşliğine halel getirmemenizi istirham ediyorum." dedi.
İbrahim Tatlıses: "Ölene kadar yanındayım"
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Hamza Dağ ve Vedat Demiröz'ün de hazır bulunduğu buluşmada, eski TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir ile AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli de birer konuşma yaptı.
Program sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanlarla birlikte halkı selamlayan sanatçı İbrahim Tatlıses, AK Parti'nin hem Türkiye'ye hem de İzmir'e büyük hizmetler verdiğini belirterek, Erdoğan'a "Ölene kadar yanındayım." dedi.