Şimdi son moda ya… Hani kim, nereden, neye aday olacak? Hangi parti kimi nerden aday gösterecek? Şuan havada uçuşan ve insanımız en iyi bildiği iki konudan biri olan siyaset konusunda yorumların bini bir para. Bizim insanımız en kral siyasetçiden daha iyi siyaseti bilir ve yorumlar, yargılar hatta sonucu uygulamaya koyar. İkincisi de futbolda bu üstün dehasını ortaya koyar!.. Üzerine vazife olmayan kimse eğitimini almadığı ve tecrübesi olmadığı bir konuda kolay kolay görüş ve yorum yapamazken, konu siyaset ve spor olunca herkes birer otorite kesilir maşallah ve sizin için sizden daha doğru kararları vermekten çekinmezler.
Neyse konumuzun özüne dönecek olursak, bu yazımda biraz kendi siyasi duruşumdan bahsetmek istiyorum. Çünkü son günlerde siyaset kazanının suyu ısınmaya başladıkça, okuyucularımdan benim geçmişi tanıyanlar için bir soru işareti olmasa da, yakinen tanışmadığımız insanlarımız haklı olarak benim siyasi görüşümü ve siyasetteki yerimi ve hatta ilerisi için düşüncelerimi öğrenmek istiyorlar. Öğrenmedikçe de hakkımda farklı zan’lara kapılmaya başlamaları da kaçınılmaz oluyor.
Bu konuda ben önce şu dünya görüşümü ve siyasete bakış açımı kesin ve net bir şekilde belirtmek isterim. Ben Hikmet Peker olarak kendimi milliyetçi, muhafazakâr ve ilçesi ve ülkesine hizmet edebilmeyi kendisine ideal edinmiş bir idealist olarak hissediyorum. Siyasete bakış açım ise aynen şöyle; Bütün siyasi partilerin kuruluş amaçlarının ‘İnsana hizmet için araç’ olduğunun kesin olması gerçeğinden yola çıkarak, partilerin insana hizmet etmesinin, insanların partiye hizmet etmesinden önce geldiğine inanıyorum. Ayrıca ekmek kapım olan gazetecilik mesleğimin ilk şartı olan “tarafsızlık” prensibinin mecburiyetinden faydalanarak şuan kendimi hiçbir partinin çok uzağında veya yakında bulmuyorum. Unutulmamalıdır ki, partiler kullanılmak için değil, kullanmak için vardır. Partilerin bana bakış açıları kendilerini bağlar ama benim partilere bakış açım aynen böyle. Asli idealim olan “ilçeme ve ülkeme hizmet sevdam” konusunda bana en uygun aracın hangi parti olduğuna inanırsan onunla birlikte kavgaya ve mücadeleye varım.
Şuan itibariyle iktidar partisinin siyaset akademisinde eğitim alıyor olmam, benim fanatik bir Ak partili olduğumu ispatlamayacağı gibi, daha sivri bir örnekle ilçem ve ülkem menfaatlerine inanırsam sol bir partiye dahi destek vermeyeceğimi kimse benim adıma iddia edemez. Çünkü ben kendimce kafamda o klasik 1980’li yıllar öncesi fanatik partizanlık cahilliğini çoktan aştığımı zannediyorum. Onu içindir ki kimse benim için benim ağzımdan bir şeyler yakıştırıp, kendi kafasındaki hesaplarına beni alet etmesin. Bu hakkı kimseye vermiyorum. Henüz ben kendi kendime bile net bir karar vermiş değilken, hakkımdaki görüşlere saygı duymakla beraber yapılan eleştirilere de hakarete varmadıkça aynen saygı duyuyorum.
Sonuç olarak ben şunu bilir şunu söyler şuna inanırım. Herkes er yada geç layık olduğu ve inanarak istediği; yere mutlaka ulaşır. Yeter ki öncelikle Allah nasip etmiş olsun ve sen o yere layık ol. Gerisi tamamen teferruat… Haa benim istediğim yeri merak edenlere de açıklama yapmam gerekirse; “Ben mümkün olan en uygun zamanda, Ülkemin en tepesindeki makamdan tüm dünyaya hükmetmekten tutunda, acizane ilçemin en alt kademesindeki en basit işe kadar aradaki bütün işler içerisinden bana layık görülen ve hak ettiğim hizmet makamlarına talibim ve adayım. Bu konuda hiçbir siyasi partiye daha yakın ve daha uzak olmam benim açımdan mümkün değil. Bütün partilerin amacı ülkeye hizmet olduğu sürece, bana görev düştüğü her an hazır kıta askerim bu cennet vatanıma ve insanıma hizmete...”
ADAM GİBİ******************
Kendini hazır hissettiğinde;
Gökteki yıldızları hedef seç..
Basit hedefleri, basit insanlara bırak.
************HİKMETLİ SÖZLER
.....YEMİN..........
Canım sağ oldukça rahmetli babam
Susarsam, hakkını helal etmesin
Ak sütün emziren ihtiyar anam
Susarsam hakkını helal etmesin.
Yerindedir daha aklım iradem
Ve işte yeminim, işte ifadem
İlk insan, ilk nebi Hazreti Adem,
Susarsam hakkını helal etmesin.
Meylim ne şöhrete, ne saltanata;
Hak için sarıldım ben bu sanata;
Kür-Şad, Bilge Kağan, Oğuzhan ata,
Susarsam hakkını helal etmesin.
Önünde dururken ülkemin hali,
Susup da boynuma almam vebali;
Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali(R.A)
Susarsam hakkını helal etmesin.
Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan,
Bana zindan olur Maraş, Elbistan
İbni Sina, Dedem Korkut , Alparslan
Susarsam hakkını helal etmesin
İmanda bu fire, zillete bu zam!
Doymuyor yüreğim ne kadar yazsam
Farabi, Gazali, İmamı Azam,
Susarsam hakkını helal etmesin.
Nusret versin yeri göğü yaratan
Çekip çıkartalım akı karadan
Ertuğrul Bey, Osman Gazi, Murat Han,
Susarsam hakkını helal etmesin.
Bu yol bahadırlar, ermişler yolu;
Kendini davaya vermişler yolu!
Şeyh Mevlana, Derviş Yunus, Köroğlu,
Susarsam hakkını helal etmesin.
Türkçe sevdalanan İslam’ca yanan
Adar milletine bir değil bin can
Yavuz Sultan Selim, Barbaros, Sinan
Susarsam hakkını helal etmesin.
İçimde İslam'ın ince manası
Önümde Türklüğün soylu davası
Of'lu Kör Şakir'in Elif anası
Susarsam hakkını helal etmesin.
Sevdim, milletime gönlümü verdim
Zalimin zulmüne göğsünü gerdim
Kırıkhanlı Kazım, Niksarlı Nedim
Susarsam hakkını helal etmesin
Kemal'imiz, Turan'ımız, Hacı'mız
Beraberdir sevincimiz, acımız
Mut'ta davar güden Zeynep bacımız
Susarsam hakkını helal etmesin.
Mühim değil güceneni, küseni
Allah sevmez haksızlığa susanı
Yozgat'ın Yerköy'lü Yetim Hasan'ı
Susarsam hakkını helal etmesin.
Komünist, siyonist, pusudan çıktı
Dinime saldırdı, töremi yıktı
Gönen'li Gülizar, Bünyan'lı Sıtkı,
Susarsam hakkını helal etmesin.
Yurdun bir kağıttır ışık beyazı
Üstünde insanlar mukaddes yazı
Genci ihtiyarı gelini kızı
Susarsam hakkını helal etmesin.
Mazlumlar hakkını almayıp ele,
Günü gün edersem zalimler ile
Evdeşim, öz kızım, öz oğlum bile
Susarsam hakkını helal etmesin.
Allah rızasıdır arzum, emelim!
Bu necip milleti ondan severim
Hazreti Muhammed(S.A.V) gerçek rehberim
Susarsam hakkını helal etmesin.
Abdurrahim KARAKOÇ