Beni sen mi muayene ettin lan!
Her zaman eczanelerin nöbet günlerini dört gözle beklediklerini düşünürdüm…
Ne de olsa, diğer zamanlarda hiç muhatap olmadıkları yüzlerce kişi ile nöbet zamanında muhatap olurlar…
Normal zamanın 4-5 katı iş yaparlar…
Paraya sıkışmışlarsa, nöbet zamanlarında ciddi bir hâsılat elde ederler…
‘Gelsin şu nöbet’ diye iple çekerler…
Meğer hiç de öyle değilmiş…
Eczacılar nöbetlerde yaşadıkları cefayı 365 gün yaşamazlarmış…
Ve mümkün olsa da ‘nöbet tutmasak’ derlermiş…
Geçenlerde Eczacı Odası Başkanı Harun Kızılay’la görüşmüştüm de o da, eczacıların özellikle nöbet zamanlarında pek çok stres verici olaya muhatap kaldıklarını söylemişti…
Hatta yakın zamanda eczacılarımızdan birine bıçak çekilmiş…
Dün, ‘10 yıllık meslekte’ olan bir eczacımız ziyaretimize geldi…
Çiçek gibi birisi…
Mesleğini çok sevdiğini söyledi… Ben de inandım.
Ama şu nöbetler…
Nöbet zamanlarında yaşadıkları sıkıntıları anlattı…
Öyle ki; güvenlik görevlisi tutma noktasına gelmişler…
“İlaç konusu çok hassas. Özellikle nöbetlerde öyle kişilerle karşılaşıyoruz ki, biz de ne yapacağımız şaşırıyoruz. Vatandaşa ‘durumu’ anlatmaktan neredeyse ‘ilacı nasıl kullanacağını’ anlatmaya fırsat bulamıyoruz. Konu hastalık olunca para almadan verdiğimiz ilaçları mı ararsınız, gasp edilen ilaçlarımızı mı ararsınız…” dedi de dedi.
Gündüz normal zamanlarda çay ısmarladıkları müşterilerinin nöbet zamanlarında suratlarına bile bakamadıklarını söylüyor hayıflanarak…
Bu yoğunlukta, bir de vatandaşa ‘ilaçla ilgili prosedürü’ anlatırken çektikleri ıstırabı hissettim doğrusu.
Bir yaşlı amca gelmiş…
Reçeteye yazılan ilaçlardan sonra devletin kestiği parayı eczacının tahsiline gelmiş iş…
Yaşlı amca elindeki bastonu eczacıya kaldırıp, “Ulan beni sen mi muayene ettin! Muayene parasını niye alıyorsun?” diye çekmiş zılgıtı…
Şimdi sen eczacı olsan ne yaparsın?
Bu amcaya bu kesintinin devlete gittiğini nasıl izah edersin!
Çok zor doğrusu…
Bir de nöbet zamanlarında ‘anlaşmalı’ olmadıkları kurumlardan gelen müşterilerin davranışını anlattı ki hiç sormayın…
Misal, Emniyet’le anlaşması olmayan bir eczane nöbetçi…
Emniyet’te görevli bir polisimiz ya da yakını hastalanmış…
Elinde reçeteyle geliyor eczaneye…
‘Emniyetle anlaşmamız yok’ dense de nafile…
Hasta ve ilacını –üstelik para vermeden- istiyor…
Böyle onlarca durum, onlarca sıkıntı…
Hani, ‘para versen yapmam’ diyeceğiniz iş var ya…
Anlaşılan eczacılığın bu nöbet tarafı da biraz öyle…
Eczacılarımıza tabi ki sabır diliyorum…
Görevlerini gereğince ve ‘sabırla’ yapmalarını bekliyoruz onlardan…
Her şeye rağmen!
Bir de acaba, zaten her akşam 7-8 tane olan nöbetçi eczanelere Konya Emniyeti zaman zaman bir ekip gönderse nasıl olur diye düşündüm…
Eczacılarımıza ‘nöbet’ zamanlarında biraz olsun destek olsa Emniyet’imiz…
İyi olmaz mı?