3 Mayıs’ın bambaşka bir anlamı vardır. En özel günlerden biridir 3 Mayıs. Bir değil iki kere önemlidir.
Bunlardan ilki 3 Mayıs Türkçülük tarihinin nirengi noktasıdır. O zamana kadar daha çok fkri ve ilmi sınırlarda dolaşan Türkçülük, 1944 yılının 3 Mayısında ete kemiğe bürünmüş, kuvveden fiile geçmiştir.
Tarihte 3 Mayıs olayları adıyla anılan olaylar Nihal Atsız’ın, hakkında açılan dava için Ankara’ya geldiği sırada başlamıştır. Bu tarihte gençlik komünizm aleyhine bir gösteri düzenler ve beraberinde N. Atsız’a sevgilerini belirtirler. Mahkeme salonuna giremeyen milliyetçi gençler Ulus Meydanı’na doğru yürüyüşe geçmişler Milliyetçi Türkiye inancını haykırdıkları için tabutluklara reva görülenlerin hakkını aramak için 3 Mayıs 1944 tarihinde nümayiş tertip etmişler ve bu nümayiş hükümet tarafından bastırılmış, kovuşturmaya tabi tutulmuşlardır.
Esasında 3 Mayıs olayları, II. Dünya Savaşı’nın seyri ile alâkalıdır ve dönemin hükûmetinin Almanlara karşı üstünlük kuran Ruslara Türkçüleri feda ederek bir siyasî rüşvet vermesi olayıdır. Türkiye Ruslara karşı, yalnızlık içinde karşı koymaya çalışmaktadır. 3 Mayıs 1944 duruşması o sırada tam aranılan fırsat olarak değerlendirilir. Türkçüler üzerinde şiddet uygulanarak Ruslar bir şekilde memnun edilmeye çalışılır. 3 Mayıs’ta bir araya gelen ve gösteriler yapan gençler birer birer tespit edilip toplanır ve tutuklanır.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olduğu için gençlerin bu Bayram dolayısıyla salıverileceği düşünülmektedir. Ancak beklenen olmaz. Hatta İnönü 19 Mayıs Nutkunda doğrudan milliyetçileri hedef alan bir konuşma yapar. Bu konuşmasında Turancıları şuursuz fesatçılar olarak suçlar ve şunları söyler “Turancılar, Türk Milletini bütün komşularıyla onulmaz bir surette derhal düşman yapmak için birebir tılsımı bulmuşlardır. Bu kadar şuursuz ve vicdansız fesatçıların tezvirlerine Türk milletinin mukadderatını kaptırmamak için elbette Cumhuriyet’in bütün tedbirlerini kullanacağız. Fesatçılar, genç çocukları ve saf vatandaşları aldatan fikirlerini millet karşısında açıktan açığa münakaşa edemeyeceğimizi sanmışlardır. Aldanmışlardır ve daha çok aldanacaklardır.”
Bütün bu suçlamalar altında milli refleks Türkçülük Turancılık davası adı altında tabutluklarla, işkencelerle, zulümlerle bastırılmaya çalışılmış ancak her türlü iftira ve işkenceye karşı Türk milliyetçileri dimdik ayakta durmuşlardır. Türk Milliyetçileri, mağdur olmuşlar, horlanmışlar, suçlanmışlar, baskıya maruz kalmışlar, sıkıntıya düşmüşler, ama hiçbir zaman mağlûp olmamışlardır
O günden bugüne 3 Mayıs tarihi Türkçüler/ Türk Milliyetçileri günü olarak anılmaktadır. 3 Mayıs 1944, işte bu gelişme ve tartışmalar sürecinde milletimizin direncinin bayraklaştığı önemli ve anlamlı bir günü ifade etmektedir.
3 Mayıs aynı zamanda Fenerbahçe’nin de kuruluş yıldönümüdür. Bundan 114 önce Fenerbahçe Spor kulübü kurulmuş ve milyonların gönlünde taht kurmuştur. Sarı lacivertli gönüller 114 yıldır O’nun aşkıyla çarpmaktadır.
114 Yıllık şanlı mazisiyle bütün Fenerbahçeli taraftarları kutluyorum.