Sivas’ın merkezinde, apartmanların arasında kalan küçük bahçelerinde çiftçilik yapan 53 yaşındaki Adem Helvacıoğlu ve 52 yaşındaki eşi Songül Helvacıoğlu, dedelerinden kalan ata tohumlarını yeşertmek için büyük bir gayret gösteriyor. İthal tohumların çiftçiler arasında yaygınlaştığını belirten Helvacıoğlu çifti, "İthal tohumların verimi yüksek, fakat sadece bir kez ekilebiliyor. Bizim ata tohumlarımız ise az verimli olsa da sürdürülebilirliği var" diyerek geleneksel tohumların önemine dikkat çekiyor.
"Ata Tohumları Son Faslını Yaşıyor"
Helvacıoğlu, ata tohumlarının korunmasının önemine vurgu yaparak şunları söyledi: "35 yıldır bu işi yapıyoruz. Domates, salatalık, fasulye ve kabak gibi ürünlerimizi ata tohumlarıyla yetiştiriyoruz. Ancak betonlaşma nedeniyle artık yerimiz kalmadı. Çocuklarımız da ilgilenmediği için fasulye gibi zahmetli ürünleri az ekiyoruz. Bu mirası sürdürecek kimse kalmayacak gibi görünüyor."
"İthal Tohumlar Tek Seferlik Kullanılıyor"
Adem Helvacıoğlu, ithal tohumların çiftçiler arasında yaygınlaştığını belirterek, "Sivas’ın birçok köyünde İsrail tohumu ekiliyor. Bu tohumlar yüksek verimli fakat sadece bir kez kullanılabiliyor. Sonrasında çiftçi yeniden tohum almak zorunda kalıyor. Biz ise ata tohumlarımızın sürdürülebilirliğini önemsiyoruz ve her sene kendi fidelerimizi yetiştiriyoruz. Tarımı sevmeyen bu işi yapamaz" dedi.
Helvacıoğlu çifti, ata tohumlarının sürdürülebilir tarım açısından önemini vurgularken, bu tohumların gelecek nesillere aktarılması için çaba göstermeye devam ediyor.