BURSA (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından ekonomide yaşananlara ilişkin, "Türkiye ekonomisinin bu süreçte verdiği sınavı, aynı başarıyla verebilecek başka bir ekonomi olduğunu zannetmiyorum." dedi.
Özlü, İnegöl Organize Sanayi Bölgesi'ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, 65. Hükümet'te bakan olarak görev aldıktan sonra ilk ziyaret ettiği kentin Bursa olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişimiyle büyük bir ihanete uğradığını belirten Özlü, "Bu tarihten itibaren her birimizin sorumluluğunun arttığına, bundan sonra bu ülke için herkesin daha fazla çalışacağına inanıyorum. Sanayici ve iş insanları, bugüne kadar bu ülkenin kalkınması için çok büyük efor sarf etti. Esas vazife, şimdi başlıyor. Bu ülkenin geleceğini konuşabiliyorsak bunu millete borçluyuz. Milletin 15 Temmuz'da gösterdiği kahramanlık sayesinde önümüzü umutla daha iyi görebiliyoruz ve bu aziz millete borcumuzu ödemek zorundayız." diye konuştu.
Ülkede yaşanan darbe girişiminin aslında bir demokrasi testi olduğuna dikkati çeken Özlü, "Demokrasimiz bu testi çok başarıyla geçmiştir. Test edildi, onaylandı." ifadelerini kullandı.
Özlü, bu süreçte ekonominin de çok güçlü bir sınav verdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu süreçte, daha önce ekonomide gerçekleştirilen reformların ne kadar önemli olduğunu açıkça görmüş olduk. İddia ediyorum; Türkiye ekonomisi, şu anda dünyanın en sağlam ekonomilerinden biridir. Türkiye ekonomisinin bu süreçte verdiği sınavı, aynı başarıyla verebilecek başka bir ekonomi olduğunu zannetmiyorum. Böylesine güçlü bir yapının varlığı, rekabetçi bir özel sektör inşa etmek için bize büyük fırsatlar sunuyor. Özel sektör ile gerçekleşmeyen bir büyüme, sıhhatli ve sürdürülebilir değildir. Hükümet olarak önceliğimiz, özel sektörün önünü açmaktır."
- "İş ve yatırım ortamını iyileştirmeye devam edeceğiz"
Dün, Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Toplantısı'nı gerçekleştirdiklerini anımsatan Özlü, şöyle devam etti:
"Otomatik bireysel emeklilik sitemiyle ilgili tasarıyı TBMM'ye gönderdik. Düzenlemelerle 10 yıllık dönemde, 90 milyar liralık bir tasarruf oluşturmayı hedefliyoruz. Şu anda ekonomimizin en temel yapısal problemlerinden biri, tasarruflarımızın yetersiz olmasıdır. Bu düzenlemeyle bu konuda önemli bir adım atmış olacağız. Bu düzenleme, Türkiye'nin uzun vadeli plan ve programlarına aynı kararlılıkla devam ediyor. Türkiye, geri adım atmıyor. Tam aksine Türkiye, önüne bakıyor, geleceğe odaklanıyor. İş ve yatırım ortamını iyileştirmeye devam edeceğiz."
Özlü, tasarım faaliyetlerinin özellikle bazı sektörler çok büyük önem taşıdığını ifade ederek, tasarım yapan firmaların yapmayan firmalara göre 2 kat daha fazla kar ettiğini aktardı.
- "Türkiye, bir türbülanslı bölgeden geçiyor"
Sanayicilere yatırımlarını ertelememe tavsiyesinde bulunan Özlü, "Yabancı dostlara Türkiye'de yaşananların iç yüzünü anlatın. Batı medyasında paylaşılanların yanlışlığını, yanlılığını, haksızlığını ortaklarımıza birebir anlatalım. Türkiye, bugün her zamankinden daha güçlüdür." değerlendirmesinde bulundu.
Özlü, daha sonra bir sanayicinin iflas ertelemenin ekonomide meydana getireceği sıkıntıları sorması üzerine şöyle konuştu:
"Ekonomik Koordinasyon Kurulu, yarın akşam toplanacak. O toplantıda bununla ilgili alınacak önlemleri görüşeceğiz. Bir sıkıntı daha bize iletildi. kamudan çıkarmalar nedeniyle hangi memurun çıkarılabileceğini henüz bilemeyen bankalar, birtakım kredilerde sıkıntı yaşıyor. Bunların tedbirini alacağız. Konuya vakıfız."
Sanayi sektöründe bazı kişilerin FETÖ'nün darbe girişimi nedeniyle tutuklandığını, bu kişilerden alınan çeklerde sıkıntılar yaşadıklarını aktaran bir sanayiciye Özlü, şu cevabı verdi:
"Türkiye, bir türbülanslı bölgeden geçiyor. Bu durum, sürekli değil, geçici bir durum. Bir yerde bir olay olmuş, ortalık karışmış. Polis, herkese 'Yere yatın' diyor. Suçlu, kabahatli-kabahatsiz, hepsini toplayıp getiriyor ve ayıklamaya çalışıyor. Belki içlerinde polisler, suçsuzlar, ordan geçenler var. Bu alınan tedbirler, yapılan işlemler, sürekli değil. Bunlar, zamanla durgunlaşacak. Geçen hafta bana telefon edip 'Bizi içeriye aldılar' diyen yakınlarım, bu hafta aradılar 'Çıktık' dediler. Bir fırtına atlattık. Bu çok nadir görülen, çok çirkin bir hadise. Ben 15 Temmuz'da haberi aldığımda inanamadım. Biraz sabır."
AA