Seyahati sever misiniz?
Kim sevmez ki diyeceksiniz. Yeni yerler görmek, Yeni insanlarla tanışmak insana hem mutluluk hem de heyecan verir. Gerçi televizyon ve internet size gitmediğiniz yerleri gitmeden gösteriyor. Özellikle belgeseller en ince detayına kadar o yöre hakkında bilgi ve görüntü veriyorlar.
Bu durum gezmeye ve ziyarete olan ilgiyi azaltır mı? Zannetmiyorum. Hiçbir zaman sanal olan hakikatin yerine geçmez.
Gezilerin ve seyahatlerin bilinçli yapılması ve sonuçta insanın dünyasına bir şeyler katması önemlidir. Özellikle bir amaç belirlenerek yapılanlardan daha fazla istifade edilir.
Gezide yol arkadaşlığı da önemlidir. Tur şirketlerinin yaptığı gezilerden bu anlamda nasıl bir sonuç alınıyor bilmiyorum. Mutlaka onlarda da yeni arkadaşlıklar oluşuyordur. Seyahate çıkanların amaç, hedef birliği olduğunda alınan sonuçların daha güzel olduğunu düşünüyorum.
Hele bir de organize edenlerde ticari kaygı ve kazanç yoksa sonuç daha bir farklı oluyor. Bırakın ticari kazancı, Konya'nın kültür ve yazın hayatına büyük emeği geçenlere kendi evleri mesabesinde olan birlik bir ödül olarak organize ediyorsa meydana gelen güzel sonuç çok daha harika oluyor.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi, Konya'nın kültür hayatına çok önemli katkılar sunan önemli bir STK'dır. Kendi kıt imkanlarıyla sınırlı ama fedakar gönüldaşlarıyla her yıl Mart ayından Aralık ayı sonuna kadar her hafta Cumartesi günleri saat 14.00'da İl halk kütüphanesi konferans salonunda bir, şairi, bir yazarı, bir düşünürü vb. bir değerliyi değerli Konyalılarla buluşturur. Bu programlardan biri de her yıl bir klasik haline gelen "YAZILACAK ÇOK ŞEYİMİZ VAR' üst başlığıyla ülkemizin güzel bir yerine düzenlediği gezidir.
Seyahat, aslında gezerek okumadır. Kevni ve tarihi ayetleri okumadır. Aslında yazılı metinleri okumaya ve okunacak metinler oluşturmaya çalışanlara farklı okumalar yapması için bir fırsattır. Bu vesileyle yazarlarımıza hayatı ve olayları farklı şekillerde okuma fırsatı doğmaktadır.
Bu yıl 12. si düzenlenen seyahat % 68'i ormanlarla kaplı Yeşil Muğla iline gerçekleştirildi. Zannediyorum 12 yıllık tecrübenin bir sonucu aksamadan gerçekleşen bir program yapılmış.
Köyceğiz'de başlayan, Bodrum'la devam eden ve Muğla merkezde sona eren bir gezi.
Bir yönüyle sıla-i rahim; yaklaşık iki ay kadar önce Muğla Basın ilan kurumu il müdürlüğüne atanan TYB Konya İl Başkanı Mehmet Ali KÖSEOĞLU'nu ziyaret ve görevinde başarılar diledik.
Benim yeni tanıdığım fakat daha önceki gezilerde görev yaptığı illerde de ev sahipliği yapan Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Konya Akşehir'li Celalettin EKİNCİ Bey'in misafiri olduk
Bir yönüyle tanışma fırsatı ve yeni arkadaşlar edinme ortamı; Mesela benim için bir sürpriz oldu Bodrum Milli Eğitim Müdürü Emin GEÇİN Bey'in Hadim'in Dolhanlar mahallesinden olduğunu öğrenmek.
Ayrıca, Muğla Orman Bölge Müdürü Mehmet Çelik'in hemşehrimiz olduğunu öğrenmek ve tanışmak bizlere onur verdi. Muğla Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Önder Uçak, Bodrum, Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürü Fazıl Karabağ, Konya’dan Muğla’ya yerleşerek esnaflık yapan Hasan Avcıoğlu ve Adem Şafak Uyar'la da tanışmak gezinin kar hanesine yazdığımız güzelliklerdi.
Ne gördüm? iyi gördüm. Öncelikle güney illerimizin ilçeleri gibi düzensiz bir yapılaşma değil de kurallı dengeli ve de planlı bir ilçe görmek beni ziyadesiyle memnun etti. Mesela iki kattan yüksek yapmak yasak. Beyaz kireçli evlerden oluşan ilçeler gözünüzü rahatsız etmiyor. Orayı görünce anladım ki isteyince oluyor ve de korunuyor. Köyceğiz AKYAKA'da gördüğümüz harika su kanalı veya akıntısı, onun berraklığı, onun üzerinde yapılan sandal gezisi, oradaki doğal akvaryum gibi suyun altını görebilmeniz, oradaki kamışları kesmenin yasak olduğunu hatta ağaçlardan ve kamışlardan dökülen parçaların bile alınamadığını, sinek ilacı kullanmanın ve balık avlamanın yasak olduğunu öğrenince ve bu sayede o güzelliği gördüğümüzü düşününce olması gereken bu dediğimi hatırlıyorum.
Bodrum kalesindeki minare uzaktan sizi selamlıyor ve geldiğinizde karşılıyor. O küçük kalede bir minare ve caminin olması sizi Bodrum gibi bir yerde mutlu ediyor ve seviniyorsunuz. Az sonra hakikati öğrenince mutluluğunuz boğazınızda kalıyor. Çünkü caminin içinde sizi yarısı batmış gibi duran bir gemi karşılıyor. Caminin içini "Sualtı Arkeoloji Müzesi" ne dönüştürmüşler. İnşaallah tez zamanda caminin özlediği ezan ve secdeye kavuşmasını diliyorum.
Bodrum'da İmam-Hatip Lisesi yeni açılmış bu yıl 5 ve 6. sınıflar eğitim görüyor. Toplam 120 öğrenci var. Muğla merkezde de 350 imam-hatip öğrencisinin olduğunu öğreniyoruz üzülerek.
Fiziki güzelliği yerinde olan Muğla, manevi çalışmalarla diğer yönü de güçlenecek inşaallah. Orada görev yapan güzel insanlarla daha da güzelleşecek. Umudumuz artarak devam ediyor.
Muhabbetlerimle
HZ: ALİ'DEN GÜZEL SÖZLER
- Nasihat, dünyanın en pahalı hazineleri kadar kıymetli olduğu halde, ekseriya pek ucuza satılır.
- Size ne oluyor da dünyada kazandığınız az bir şeye seviniyor, ahirette kaybettiğiniz birçok şeye üzülmüyorsunuz?
- Kul’dan şükür kesilmediği sürece, Allah-ü Teâlâ’dan nimeti arttırmak asla kesilmez.
- -Allah, bu kadar insanı nasıl hesaba çeker? diye sorulduğunda:
-Nasıl rızıklandırıyorsa öyle, cevabını vermiştir.
- Cahilin en büyük kusuru, kendi kusurlarını görmemesi ve nasihat dinlememesidir.
- İlim maldan hayırlıdır; ilim seni korur, sen ise malı korursun. Mal, vermekle azalır, ilim öğretmekle çoğalır. Mal sahipleri malın zevaliyle zeval bulup giderler.
- Dünya sırtını dönmüş gidiyor. Ahiret de karşıdan geliyor. Her ikisinin de evlatları (bağlıları, isteklileri) vardır, Siz, gücünüz yettiğince ahiret evlatlarından olmaya bakın. Sakın dünya evlatlarından olmayın.
- Bugün amel günüdür, hesap yoktur. Yarın ise hesap vardır, amel yoktur.