İSTANBUL (AA) - TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Trafik sorununun bir kısmı altyapı bir kısmı da yönetimle ilgili. Yönetimle ilgili bazı aksayan taraflar var. Polis, trafiği kendi asli işi gibi görmüyor. Zabıta vazife edinip trafikle ilgileniyor. Orada da bir karmaşa var, orayı da derleyip toparlayacağız. 7 gün 24 saat interaktif trafik sistemine geçeceğiz. Akıllı sistemlere geçmek suretiyle de trafik akışında ciddi rahatlama sağlamış olacağız." dedi.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) heyeti ile Beyoğlu Pera Palace Otel'de gerçekleşen istişare toplantısında konuşan Yıldırım, trafik ve ulaşım konusunun kendi alanı olduğunu anlattı.
Bu sorunu Türkiye'de hallettiğini sıranın da İstanbul'a geldiğini belirten Yıldırım, İstanbul'da trafiğin ana sebeplerinden birinin, toplu ulaşımın yeterince gelişmemiş olmasından kaynaklandığını söyledi.
Yıldırım, İstanbul'da devam eden metro çalışmaları bittiğinde, banliyö hattı da açıldığında, beş yıl içinde 520 kilometrenin üzerinde raylı sistemin olacağını vurguladı. Yıldırım, "Şu anda raylı sitemin payı yüzde 18, bunlar bitince yüzde 48,5 olacak. Toplu taşımada ciddi anlamda iyileşme sağlanmış olacak. İstanbul'un nüfusunun yarısından fazlasına doğrudan hitap edecek raylı sistem toplu taşımaya sahip olacağız. İstanbullu evinden çıkıp her yöne 750 metre gittiğinde bir metro istasyonuyla karşılaşacak. Hedef bu." dedi.
Trafik sorununu çözmek için yönetimle ilgili akıllı trafik sistemini de hayata geçireceklerini belirten Yıldırım, "Trafik sorununun bir kısmı altyapı bir kısmı da yönetimle ilgili. Yönetimle ilgili bazı aksayan taraflar var. Polis, trafiği kendi asli işi gibi görmüyor. Zabıta vazife edinip trafikle ilgileniyor. Orada da bir karmaşa var, orayı da derleyip toparlayacağız. 7 gün 24 saat interaktif trafik sistemine geçeceğiz. Akıllı sistemlere geçmek suretiyle de trafik akışında ciddi rahatlama sağlamış olacağız. Yolların yüzde 45'i otopark olarak kullanılıyor ve dolayısıyla araçlara gidecek yer kalmıyor. Önemli hedeflerden biri de bu otopark konusunu sadece belirli noktalarda değil, ilçe, mahalle bazında çözmek." diye konuştu.
İstanbul'daki katlı otopark sorununa değinen Yıldırım, şöyle konuştu:
"Şu anda yollar ve katlı otopark dahil mevcut 712 bin otopark kapasitesi var. Toplam şu anda ihtiyaç 1 milyon 800 bin. Demek ki 1 milyonun üzerinde daha park yeri ihtiyacı var. İmar mevzuatında sakatlıklardan biri de bu otopark yönetmeliğidir. 'Otopark yapacaksın' diye, imar izinleri veriliyor. Ancak belli bir miktar para veriyorsunuz, bu yükümlülükten kurtuluyor. Ne oluyor, otoparksız gökdelenler, binalar yükseliyor, yapılıyor. Sonra kaldırımlar yollar araçlarla doluyor. Benim İstanbul'a vaadim, kimse trafiğin yüzde 100 halledileceğini düşünmesin. Bunu söyleyen varsa inanmayın. Ben akan bir trafik vadediyorum. 24 saat, yoğun saatlerde durmadan, akışkanlığı devam eden bir trafik vaadediyorum. Nasıl olacağının bütün hesaplamalarını yaptım. Ulaşım aktarma istasyonlarının entegre edilmesi, ulaşım sistemlerinin daha çok kullanılması, bilet, tarife entegrasyonu, ulaşımda, trafikte akıllı sistemlerin hayata geçirilmesi gibi, birçok destekleyici tedbiri de alarak trafik işini halledeceğiz. Bunun modellemesini yaptık ve bitirdik."
- İstanbul'da deprem riski
Depremin İstanbul'da en büyük risklerinden biri olduğuna dikkati çeken Binali Yıldırım, "İstanbul'da deprem riskine karşı şu anda 2 bin hektar toplam boş alan var. Gerisi dolmuş. Burası da olası İstanbul depreminde, toplanma alanı ihtiyacımızın yarısını karşılıyor. İnsanları güvenli olarak toplayacağımız alan kalmamış. 2 bin hektar alana ihtiyacımız var. Depremde insanların can güvenliğini teminat altına almak için böyle bir alana ihtiyacımız var. Bu alanlar yeşil alan ihtiyacını da görecek ve her ilçede millet bahçeleriyle bu alanları oluşturacağız." diye konuştu.
Yıldırım, "Yeşil İstanbul" projesine de değinerek, yok olan derelerin yeniden açılacağını anlattı. Yıldırım, "Bizim projemiz, yeşille maviyi buluşturmak. Bu dereleri tekrar açacağız. İnsanlar oralardan sahile inecek veya kuzeyine çıkacak, orada vakit geçirecek. Bunları yaptığımız zaman İstanbul hem yeşil alan kazanmış olacak, aynı zamanda da bu yoğun yerleşim yerinden kurtulup insanların nefes alacağı ortamlar çıkmış olacak. Minimum 2 bin hektarlık yeşil alan oluşturmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Tarihi yapıların içinde şekilsiz binalar var"
İstanbul'un kültür alanında marka olduğuna da dikkati çeken Binali Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kadim İstanbul yani Suriçi İstanbul'un mutlaka içerisindeki kanser hücrelerinden temizlenmesi gerekir. Tarihi yapıların içinde şekilsiz binalar var. Fatih ilçesini kadim İstanbullularla baştan sona ele alacağız. Sur içindeki bütün alanları mümkün olduğu kadar yayalaştırmak suretiyle burayı İstanbul'a gelenleri merakla üç medeniyeti bir arada göreceği yer haline getireceğiz. Onun dışında, 39 ilçesi var İstanbul'un. Her ilçeye bir tema veya misyon yükleyeceğiz. Eyüpsultan, inanç turizmi merkezi, Fatih, kadim İstanbul gibi. O alanda gelişmesini sağlayacağız. İstanbul 4.0'dan kastımız şudur. Endüstride 4.0 kavramı varsa, İstanbul'u da geleceğin teknolojileriyle buluşturarak, 7- 24 yaşayan bir şehir haline getirmeyi hedefliyoruz. UNESCO İstanbul'u bir tasarım şehir ilan etti. İstanbul'un tarihi markasını tasarımla katma değere dönüştüreceğiz. İstanbul için 2023'e kadar 22 milyon turist hedefimiz var."
(Bitti)