Bir dokunduk, bin ah işittik!

Salih Sedat Ersöz

Geçen hafta kaleme aldığım, “Allah aşkına bu şekilde camiye gelmeyin!” başlıklı yazımla ilgili; gazete, sosyal medya, email ve telefon aracılığı ile çok sayıda geri dönüş oldu.

Gelen yorumlardan anlaşılan o ki, yazıda bahsettiğim konularla ilgili çok büyük oranda bir sıkıntı ve cami cemaatlerinde büyük oranda bir rahatsızlık söz konusu imiş. Bu sıkıntı ve rahatsızlığı bizim yazımız gün yüzüne çıkarmış. Yani bir dokunduk bin ah işittik!

***   ***

Genellikle; ”sigara kokusundan çok rahatsız olduğum için, evimin yanı başındaki camiye gidemiyorum, uzaktaki başka bir camiye gidiyorum.”

“Benim vücudum grip ve nezle gibi hastalıklara karşı çok hassas olduğu ve bu konuya da dikkat edilmediği için camiye gitmekten korkuyorum.”

“Gündeme çokça getirilmesi gereken bir konu… Duyarlı birkaç yazar, köşesini çoğunlukla bu tür mevzulara ayırsa, siyasi yazılar kaleme alan birçok kişiden daha fazla hizmet etmiş olur.”

“Camide rahatsız edici bir koku aldığım zaman veya grip türü bulaşıcı bir hastalığı olanı gördüğüm zaman köşe bucak kaçacak yer arıyorum, camiden çıkıp gidesim geliyor.”

“Çok önemli bir konuda çok gerekli bir uyarı olmuş” şeklinde görüşler bildirilmiş.

***   ***

Ancak yazımdaki amacı kavrayamayan veya yazımı yanlış anlayan birkaç kardeşimiz de; “camiye gelene gelme demek kimsenin haddi değil” şeklinde karşı görüş bildirmiş.

Görüşlerini iletmediği halde çevrelerinde değişik yorumlar yapan bazı kardeşlerimizin de varlığını biliyorum.

Olumlu veya olumsuz yorum yapan ve görüşlerini dile getiren, kaleme alan tüm kardeşlere teşekkürlerimi sunarak bu konunun üzerinde bir kere daha kısaca durmakta fayda var diye düşünüyorum.

***   ***

Karşı görüş bildiren kardeşimizin de ifade ettiği gibi, camiye gelene gelme demek kimsenin haddi de değildir, yetkisi de değildir. Ben de böyle bir söz söyleme yetkisinde değilim ve haddim de değil elbette…

Benim söylediğim şudur:

Herkes camiye gelsin ama cemaati ve diğer insanları rahatsız edecek davranışlardan da kaçınsın.

Müslümanın temizlendikten sonra camiye gelmesi gerekir. İslâm'da temizlik ve kul hakkı önceliklidir. Temizliğe riayet etmeyerek ve başka insanların hakkına tecavüz ederek ibadet edilmez.

Hadis-i Şerif'te de geçtiği şekilde cami cemaatini rahatsız edici kokularla ve davranışlarla incitmeyelim.

O yazımdan anlaşılması gereken de budur, anlatılmak istenen de budur. Yazımın içeriği de bunu anlatmaktadır.

Peki ama yazının başlığı niye “camiye gelmeyin” şeklinde diyenlere de şunu söylemek isterim:

Yazımın başlığı “camiye gelmeyin” değil, “camiye bu şekilde gelmeyin” dir. Bu bir…

İkincisi bu şekilde çarpıcı bir başlık değil de, meselâ; “Camiye gelirken dikkat edilecek hususlar” olsa idi kesinlikle bu kadar dikkat çekmezdi.

Bir yazının dikkat çekmesi, ilgi uyandırması ve daha çok okunması yazının başlığı ile doğru orantılıdır. 

Aslında bu konular, sadece cami için geçerli değildir. Bir Müslümanın toplum içinde ve insanların bulunduğu her yerde uyması gereken, dikkat etmesi gereken hususlardır. Müslüman her şeyiyle temiz ve örnek insandır. Bu konuda müftülüklerimiz bir açıklama yaparlarsa en doğru bilgiyi kaynağından almış oluruz. Sağlıklı ve mutlu kalınız efendim.

NOT: Kanal 42 TV HASBİHAL programım her Pazar saat 11.00’de canlı olarak, her Cumartesi saat 11.00’de de tekrar olarak yayında olmaya devam etmektedir. İlgilenenlere duyurulur.