Bir evde 18 sığınmacı yaşıyor

Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeli 18 kişilik aile, İzmir'de iki odalı bir evde yaşama tutunmaya çalışıyor- İftar ve sahur sofralarında eski ramazanları hatırlayan aile, tüm zorluklara rağmen bir arada ve güvende olduklarına şükred

İZMİR (AA) - ŞAFAK YEL/YUSUF ŞAHBAZ - Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan 18 kişilik Suriyeli aile, iki odalı evde yaşam mücadelesi veriyor.

Anne ve biri engelli 3 oğlu ile eşleri ve çocuklarının bulunduğu toplam 18 kişilik Feriz ailesi, Halep'ten kaçarak geldikleri İzmir'in Bornova ilçesinde sahur için kurdukları sofraya hep birlikte oturuyor.

Ailenin büyük oğlu İbrahim Feriz (38), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep'te ayakkabı atölyelerinin bulunduğunu, burada çalışarak geçimlerini sağladıklarını, savaş başladığında "bir gün bitecek" diyerek dayanmaya çalıştıklarını ancak şartların giderek zorlaşmasıyla Halep'i terk etmeye karar verdiklerini belirtti.

Halep'in ardından Kobani'ye geçtiklerini ancak savaşın kendilerini takip ettiğini anlatan Feriz, Türkiye'ye kaçmaktan başka çare olmaması nedeniyle ailece Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine geldiklerini söyledi.

Ayakkabı sanayisi olması nedeniyle kendisinin İzmir'e geldiğini, burada iş bulduktan sonra ailesini getirdiğini söyleyen Feriz, kendisi ve kardeşinin ayakkabı atölyesinde çalıştığını, kira ve gıda ihtiyaçlarını karşılayacak kadar gelir elde etmelerine şükrettiklerini dile getirdi.

Feriz, ellerindeki imkanlarla ancak 2 odalı bir ev tutabildiklerini, 18 kişinin küçük bir evde yaşamasının sağlıklı olmamasına rağmen sabrettiklerini kaydetti.

Yaşamları ne kadar zor olsa da savaş ortamından uzak olmalarına sevindiklerini anlatan Vatha, "Ben çocuklarımın savaş ve silah görmesini istemedim. Ölüm korkusuyla yaşamaktansa burada bu şartlarda hep birlikte yaşamaya razıyız. Avrupa'ya gitmeyi hiç düşünmedim, orada çocuklarımı kaybederdim. Türkiye, Müslüman bir ülke, bu nedenle gitmeyi düşünmüyorum. Savaşın bitmesi halinde ülkeme, eski hayatıma dönmeyi umut ediyorum" dedi.

Anne Vatha Feriz ise 6 çocuğunun olduğunu, 3 oğluyla Türkiye'ye sığındıklarını, ülkesinde kalan çocuklarını çok özlediğini ve onlar için endişelendiğini anlattı.

Feriz, bebekken geçirdiği havale sonrası bedensel ve zihinsel engelli olan küçük oğlu Süleyman'ı yaşadıkları tüm zorluklara rağmen yanından ayırmadığını, oğlunun Suriye'deki tedavi sürecinin yarıda kaldığını, Türkiye'de de maddi imkansızlıklar nedeniyle hastaneye gidemediklerini kaydetti.

Savaş şartlarında engelli bir çocuğa bakmanın kolay olmadığını dile getiren Feriz, "Allah bana çocuğuma bakacak gücü veriyor. En büyük korkum Süleyman'dan önce ölmek. Oğlumun tedavisi için yardım istiyorum" dedi.

Ölmeden önce Suriye'yi bir defa daha görmek istediğini kaydeden Vatha Feriz, "Vatanımdaki bir günü, gurbetteki yüz yıla değişmem" dedi.

Türkiye'de ikinci ramazanlarını geçirdiklerini anlatan Mustafa Feriz (33) ise evleri çok küçük olmasına rağmen birlikte yaşadıkları için mutlu olduklarını söyledi.

Sıklıkla Suriye'deki ramazanları yad ettiklerini dile getiren Feriz, "Ülkemizde maddi durumlarımız iyiydi ama savaş her şeyimizi aldı. Allah kimseyi vatanından etmesin. Ramazan ayının sonundaki bayram da gurbette buruk oluyor. İnşallah bir sonraki ramazanda Suriye'de oluruz." diye konuştu.

AA

Gündem Haberleri

Milli sporcu Emre Yazgan toprağa verildi
Kestanenin kilosu 200 TL'yi buldu
Eski tip kimliği olanlar! Artık geçerli değil
Dışişleri Bakanlığı: Türkiye, Gagauz Türklerine destek olmayı sürdürecektir
Yerde buldukları çamaşır suyunu içen minik kardeşler hastanelik oldu