Bir Söyleşi ve Mustafa Necati İÖO Öğrencileri

Zeki Oğuz

23 Nisan Cumartesi günü üç önemli etkinlik vardı şehrimizde. Eğitim-sen ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) İl Halk Kütüphanesi’nde “Ulusal Egemenlik ve Köy Enstitüleri” konulu bir panel düzenlemişlerdi. Eğitimci Milletvekili Mustafa Gazalcı ile Eğitimci Yazar Talip Apaydın’ın konuşmacı olarak katıldıkları panele ilgi hayli yoğundu. Talip Apaydın, Köy Enstitülü eğitimci yazar kuşağının önde gelenlerinden biri. 70’li yıllarda romanlarını severek okuduğum T. Apaydın’ın epey etkisi olmuştu bende.Nüve Kültür Merkezi’nin düzenlediği ve Fuar Kültür Merkezi’nde yapılan Yalçın Küçük söyleşisine katılamadım. Bu aykırı aydınımızı dinlemek isterdim doğrusu.Ücra Dergisi’ni yayınlayan arkadaşlarımız Bülent Keçeli ve Murat Üstübal’ın girişimleri ve Meram Belediyesi’nin desteği ile gerçekleştirilen Latife Tekin, Metin Kaygalak söyleşi ve imza günü Konevi Kültür Merkezi’ndeydi. Bu kültür merkezi gerçekten adına layık bir mekan, fakat şehir merkezinden sapa bir noktada oluşu büyük bir dezavantaj. Bu yüzden Cumartesi günü yapılan etkinlikte çok az insan vardı. KKM bu haliyle ancak düğün dernek işlerinde bir işe yarar.Geçtiğimiz hafta kitap fuarları ile ilgili yazımda çok önemsediğim bir konuya değinmiştim. Kitap fuarlarına, kitaba öğretmen ve öğrencilerin ilgisi çok önemli. Okumayan toplum yargısından kurtulup, okuyan, yazan, dahası tartışan bir toplum olmanın yolu böylesi etkinliklerden geçiyor.Yazar Latife Tekin ve Şair Metin Kaygalak söyleşi ve imza gününde beni sevindiren, umutlandıran bir olay yaşadım. Mustafa Necati İÖO Türkçe öğretmeni Ahmet Çapar öğrencilerini getirmişti söyleşiye. Cıvıl cıvıl gençlerdi hepsi. Okumaya, özellikle de yazmaya düşkündü hepsi. Öğretmenlerinin verdiği müjde ise gerçekten cana değerdi. Çocukların ürettiği öyküler kitap olarak yayımlanıyor. Sabırsızlıkla bekleyeceğim bu genç yüreklerin kitabını.Öğrencilerle ayak üstü söyleşirken Tuba Aydın, Lütfiye Korkmaz, Sevgi Duran, Betül Bayram ve Fatma Alıcı yazdıkları öyküleri verdiler okumam için. Aynı akşam okudum öykülerini. Bitirdiğimde “Yazmayı sürdürürlerse edebiyatımız yeni öykücüler kazanacak” diye düşünüyordum.Önemli bir not: Selçuk Üniversitesi bu şehrin yazarına, sanatçısına sahip çıkmaz, biz buna alıştık; ama dışarıdan gelen yazarlara, sanatçılara sahip çıkmalı. Başvuruya rağmen olumsuz yanıt alınmış, sanırım ödenek yokluğu gibi garip bir gerekçe gösterilmiş. Rahatsız olmasaydı Latife Tekin ve Metin Kaygalak ile birlikte İlhan Berk de gelecekti. Eğer aldığım duyum doğruysa, bu çok vahim bir şey. Yapılan başvuruya cevaben üniversite yetkilileri bu yazar ve şairleri tanımadıklarını beyan etmişler. Haydi Metin’i tanımıyor olabilirler. İlhan Berk, Latife Tekin ne olacak? Pes doğrusu…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.