Bir umut daha

Selman S. Akyüz

İlk dakika gollerini hep severim. Golü yiyen takımın genellikle hiç suçu yoktur. Çünkü daha hiç futbol oynanmamıştır. Bireysel bir hata sonucu gelen bu goller golü atanın değil yiyen takımın işine yarar. Geriye düşen takımın telafi için zamanı çok olduğu gibi öne geçen takım da mutlaka rehavete kapılır. Manisaspor – Konyaspor maçında da öyle oldu. Kahe’nin attığı golün ardından zaten yeni teknik direktör nedeniyle yüksek bir motivasyonla Manisa’ya giden Konyaspor çabuk toparlandı. Ve beklediğim gol, ilk dakikadaki golde kademe hatası yapmasına rağmen sahanın en iyilerinden olan Ömer Ali’den geldi.  

İshak Çakmak’ın sakatlanmasının, alınan kötü sonuçlara bakıldığında ne kadar büyük bir talihsizlik olduğu haftalardır görülüyordu. Ama Şenol ve Serkan Şahin orta alanı idare ederken Neca’nın cezası bitmişken Recep Aydın’ın ön libero gibi oynatılmasını anlayamıyorum. Neyse ki O’nun iyi niyetli futbolu Konyaspor’un hücumdaki etkisini çok azaltmadı.  

43. dakikada aldığı topu orta şut karışımı kale sahasına gönderen arkadaşlarını çıldırtan Sinan’ın boş kaleye attığı gol, O’nun değil topu ona veren arkadaşının mahareti. Atamasa ve oyunda kalmaya devam etse Uğur Tütüneker’in de yerine geldiği Hüsnü Özkara’dan ne farkı kalırdı.  

Sinan adına bir mucize olan ikinci golden sonra Konyaspor’un işi çok daha kolaylaştı. Panik yapan ve yüklenmeye çalışan Manisaspor sürekli açık verdi. Konyaspor ise aksine defansta hayli iyiydi. Gol atıp şaşırtan Sinan gibi haftalardır Selim’e arkasını toplatan Ali Turan da çok fazla hata yapmayarak şaşırttı.   

Son 20 dakika sahasında bugüne hiç yenilmemiş bir takımın yaptığı baskı hayli normaldi. Konyaspor defansını öne çıkararak hem Manisa’yı kalesine yaklaştırmadı hem de kontralarda tehlikeli oldu. Uğur Tütüneker de Konyaspor’un bu haftaya kadar istenileni veremeyen oyuncuları da, 2-1’lik galibiyetle başarılı bir sınav verdi.  

Uğur Tütüneker hafta içinde yaptığı tüm açıklamalarda takımı iyi gördüğünü ve Manisaspor maçında oynayacakları futbol ve ortaya koyacakları mücadelenin gelecek haftalar adına çok önemli olduğunu söyledi. Sonuçtan çok neden futbol ve mücadele üzerinde durması takımın kapasitesini görme amacına yönelikti. Bu takımın gücünün aldığı puanlarla orantılı olmadığı biliniyordu. Sezon başında yapılan 3 yanlış transfer bu sonucu getirdi. Tütüneker’in önderliğinde devre arasında yapılacak transferler bu kapasiteyi şampiyonluğa göre arttırabilecek mi göreceğiz. Tabi son iki maçta 6 puan almak kaydıyla.